Sana söz veremem ama herşey daha güzel olacak, hakediyorsun | Open Subtitles | اعدك انني ساعمل على جعل الاشياء افضل, انت تستحقين الافضل |
Sevdiğin biriyle evlenmeyi hakediyorsun ya da en azından hoşlandığın biriyle. | Open Subtitles | أنت تستحقين أن تتنزوج بشخص تحبينه أو على الأقل شخص محبوب |
Tatlım, sen buraya aitsin. Sen kocaman bir ev ve kocaman eşyalar hakediyorsun. | Open Subtitles | عزيزتي ، هنا حيث تنتمين انت تستحقين بيتا كبيرا واشياء جميلة. |
İki haftalık kuryeciliği hakediyorsun, ama bu sefer görmemezlikten geleceğim. | Open Subtitles | تستحق الحصول على أسبوعين من حصة البريد لكني سأغض النظر هذه المرة |
Sen birisini sevmeyi ve karşılığında sevilmeyi hakediyorsun. | Open Subtitles | أنت تستحق أن تحبى شخص ما ويبادلك هذا الحب |
Mutlu olmayı hakediyorsun çünkü olanlar senin suçun değildi. | Open Subtitles | أنتِ تستحقّين أن تكوني سعيدة لأن ما حدث ليس خطأكِ. |
Birilerini birşeyler hissetmeyi...hakediyorsun hatta bu ben olmasam bile. | Open Subtitles | فأنتَ تستحقّ أنْ تشعر بشيء تجاه شخص ما حتّى لو لمْ أكن أنا |
Mutlu olmay hakediyorsun Senin mutluluğun bir başkasınınki kadar önemli. | Open Subtitles | أنت تستحقين أن تكوني سعيدة، إن سعادتك بنفس أهمية سعادة أي أحد آخر |
Bu işi hakediyorsun. En başında bunu sana vermeliydim. | Open Subtitles | أنتِ تستحقين الوظيفة كان عليّ أن اعطيها لكِ منذ البداية |
Bir ailen olmasını hakediyorsun, onları sevsen de sevmesen de. | Open Subtitles | من أين تفترض هذا؟ , تستحقين أن تحظي بعائلة سواء كانوا معجبين بكِ أم لا |
Tahminimden çok daha iyi bir albüm yaptın, ...ve benim sana sağlayamayacağım büyük turneleri, reklamları ve pazarlamayı da hakediyorsun. | Open Subtitles | .... وأنت تستحقين أن تسلط عليكي الأضواء وتذهبين في رحلة موسيقية ودعائية ضخمة التي أنا لا أ ستطيع توفيرها لكي |
Elde ettiğin tüm başarıları ve hatta fazlasını hakediyorsun. | Open Subtitles | فأنت تستحقين كل النجاح الذي تحققينه و أكثر |
Söylemeye çalıştığım şey, sen harika birini hakediyorsun ve eğer bu adamın o kişi olduğunu hissediyorsan uzaklaşmasına izin verme. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أنك تستحقين شخصاً عظيماً و إن كنت تحسين حقاً أن هذا الشخص هو المختار إذن لا تدعيه يفلت من بين يديك |
Öte yandan, yolculuğumun nasıl gittiğini bilmeyi de hakediyorsun. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنك تستحق أن تعلم ما آلت إليه رحلتي |
Mutlu olmayı da sevilmeyi de hakediyorsun. | Open Subtitles | أنك تستحق أن تكون سعيدة. يستحق أن يكون أحب. |
Bence sıkı çalışıyorsun ve başarılı olmayı hakediyorsun. | Open Subtitles | حسنا، أعتقد انك تعمل بجد وأنت تستحق أن تنجح. |
Küçük Mack'e bir şeyler sunabilme fırsatını hakediyorsun. | Open Subtitles | تستحق أن تحصل على فرصة لتوفر لماك الصغير |
Seni seven insanlarla birlikte mutlu olmayı hakediyorsun. | Open Subtitles | وأنت لا تستحق أن تعاني كل هذا الألم أنت تستحق السعادة أن تكون مع الناس الذين يحبوك |
Hayır, onun sadece sana ait olmasını hakediyorsun. | Open Subtitles | لا، أنت تستحق الاهتمام الكامل له. |
Daha mutlu bir hayatı hakediyorsun. | Open Subtitles | تستحقّين فرصة لحياة أكثر سعادة |
Tabiki bu ilgiyi hakediyorsun. | Open Subtitles | أنت تستحقّ أن تكون بمركز الإنتباه |
Gerçekleri hakediyorsun. 200 yıldan uzun bir süredir hayattayım. Çünkü ben... | Open Subtitles | أنت تستحقي الحقيقة أنا أعيش منذ أكثر من مائتي عام ... |
- Al, bunu hakediyorsun. | Open Subtitles | -حسنا,أنت تستحقه |
Bunca yıl boyunca sadık bir dost oldun, ve daha iyisini hakediyorsun. | Open Subtitles | أنت كُنْتَ مثل هذا الصديقِ المواليِ على مرِّ السنين، وأنت تَستحقُّ مراهناً. |
Ve bunu kabul edeceksin ha? Daha iyisini hakediyorsun. | Open Subtitles | وانت ستتقبلى كل هذا انتى تستحقى معاملة افضل |