hakkımda her şeyi bilirken ben seninle ilgili hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت تعرف كل شيء عني وأنا لا أعرف أي شيء عنك |
Bunu görüp benim hakkımda her şeyi bildiğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أترى ذلك الجرح وتعتقد أنك تعلم كل شيء عني ؟ |
Sanırım, benim hakkımda her şeyi biliyorsun. | Open Subtitles | حسناً, أحسب أنك تعرفين كل شيء عني أنا أعرف ما فيه الكفاية |
Bu doğru. hakkımda her şeyi biliyorsunuz. Bense sizinle ilgili hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا صحيح, تعرفين كلّ شيء عنيّ وأنا لا أعرف شيئ عنك على الإطلاق |
Siz neredeyse doğduğum andan beri benim hakkımda her şeyi biliyorsunuz ama ben sizin ilk adınızı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت تعرف كل شئ عنى ، عملياً منذ لحظة ولادتى و إننى لا أعرف حتى إسمك الأول |
Benim hakkımda her şeyi biliyorsun. Problem nedir? | Open Subtitles | أنت تعرف كل شئ عني فما المشكلة ؟ |
Sen! Evet, yağlı, çıplak ve kel adam! hakkımda her şeyi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت أيها الرجل العاري المزيت الأصلع أنت تعرف كل شيء عني |
- Yani sen hakkımda her şeyi biliyorsun... - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | ...ـ أعني , أنتي تعرفين كل شيء عني ـ شكراً لك |
Sen benim hakkımda her şeyi biliyorsun fakat bildiğin kadar şey paylaşmıyorsun gibi hissediyorum... | Open Subtitles | أنا أشعر كما أنك تعلم كل شيء عني وأنا لا أشهر أنك تشاركني ذلك كثيرآ |
Doktor'la ilk tanıştığımızda, ...çok çok uzun zaman önce benim hakkımda her şeyi biliyordu. | Open Subtitles | عندما قابلت الدكتور لأول مرة قبل زمن طويل جدا كان يعرف كل شيء عني |
hakkımda her şeyi biliyorsun. Senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | إنك تعرف كل شيء عني, و أنا لا أعرف شيئاً عنك |
O benim hakkımda her şeyi biliyordu, buda demek oluyor ki seni de biliyor. | Open Subtitles | انه يعرف كل شيء عني وهو ما يعني أنه يعرف عنك |
hakkımda her şeyi bilmeni ama benim seninle ilgili hiçbir şey bilmememi çok tuhaf buluyorum. | Open Subtitles | أظن أنه من الغريب تماماً أن تعرف كل شيء عني وألا أعرف شيئاً عنك. |
hakkımda her şeyi bildiğini sanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعتقد أنك تعرف كل شيء عني أليس كذلك |
Fakat benim hakkımda her şeyi bilen tek kişisin. | Open Subtitles | لكنك الشخص الوحيد الذي يعرف كل شيء عني |
Ama sen öyle değilsin. Benim hakkımda her şeyi biliyorsun. | Open Subtitles | على عكسك أنت، تعرفين كل شيء عني |
Bu hayattan bir anlam çıkaracak kadar büyüdüğünüzde hakkımda her şeyi öğrenmiş olacaksınız. | Open Subtitles | "عندما يحين الوقت وتكون كبير بما فيه الكفاية لتفهم تلك الحياة ، سوف" "تعرف كل شيء عني الأشياء التي أفتخر بها" |
Sorun da bu! Sen benim en iyi arkadaşımsın ve hakkımda her şeyi biliyorsun. | Open Subtitles | انتي اجمل ما لدي تعرفين كل شيء عني |
Ancak benim hakkımda her şeyi öğrenmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لكنه يحاول الحصول على كل شيء عني |
Sadece ellerime bakarak hakkımda her şeyi gerçekten bilebilir misin ? | Open Subtitles | حسنا، يمكن أن تعرف حقا... كلّ شيء عنيّ فقط بنظر إلى أيديي؟ |
İki yıl sonra çıktım ama o ikisi, hakkımda her şeyi biliyordu. | Open Subtitles | بعد عامين تم اطلاق سراحى و لكنهم اعتادوا ان يعرفوا كل شئ عنى |
Ama o ikisi hakkımda her şeyi biliyordu. | Open Subtitles | لقد عرفوا كل شئ عني |
Sen hakkımda her şeyi biliyorsun. Ama ben seninle ilgili hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت تعرف كلّ شيء عنّي وأنا لا أعرف أيّ شيء عنك |