Önemsiz şeyler hakkında bu kadar çok şey bilen bir adam ilk defa görüyorum. | Open Subtitles | لم ألتقِ رجلاً من قبل يعرف الكثير عن التفاهات |
Russek hakkında bu kadar çok şey biliyorsan, K-Directorate olmadığını da biliyordun. | Open Subtitles | اذا كنت تعرف الكثير عن روسيك, اذن تعرف أنه لم يكن مع ال ك.ديريكتوريت. |
Peki, iki hafta önce şu hafıza kaybı olan kurbanla, nasıl olay hakkında bu kadar çok şey bilebildin? | Open Subtitles | منذ اسبوعين مضوا في حالة هذه المرأة الفاقدة لذاكرتها كيف علمت الكثير عن حالتها؟ |
Hayaletler hakkında bu kadar çok şey bilmenin nedeninin benim arkamdan takıma yardım ediyor olman oyunu. | Open Subtitles | إنّك تعرفين الكثير عن الأشباح لأنّك تساعدين الفريق من وراء ظهري. |
Motor hakkında bu kadar çok şey bilmesinden resmen etkilendim. | Open Subtitles | أنا متأثر بأنه يعرف الكثير عن المحركات |
Motor hakkında bu kadar çok şey bilmesinden resmen etkilendim. | Open Subtitles | أنا متأثر بأنه يعرف الكثير عن المحركات |
Bu arada, neden cadılar hakkında bu kadar çok şey biliyorsun? | Open Subtitles | لماذا تعرف الكثير عن الساحرات ؟ |
(Gülüşmeler) Kendim hakkında bu kadar çok şey öğrenmeyi beklemiyordum. | TED | (ضحك) لم أتوقع أنني سأتعلم الكثير عن نفسي. |
Madem işverenim hakkında bu kadar çok şey biliyorsun o zaman onların insanları bulmada çok ama çok iyi olduklarını da biliyorsundur. | Open Subtitles | حسنٌ، إن كنتَ تعرف الكثير عن أصحاب عملي، فلا بُدّ أنّكَ تعرف أنّهم... بارعون جدًا في إيجاد الناس. حتّى أنتِ لا تستطيعين الهَرَب إلى الأبد. |