Jonas, eşinin ölümü hakkındaki gerçeği bilmek istemiyor musun? Gerçek olan Cliff Howard. | Open Subtitles | جوناز، ألا تود معرفة الحقيقة عن مقتل زوجتك؟ |
Gıda Sanayisi, "yemek" hakkındaki gerçeği bilmenizi istemez. | Open Subtitles | هذه الصناعة لا تريد لنا ان نعرف الحقيقة عن نوع ماذا ناكل |
Sana kahven, ve seninle ilgili anlattığı şeyler hakkındaki gerçeği söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أخبرك الحقيقة بشأن قهوتك و ما قالته عنك |
Kutu hakkındaki gerçeği söylemediğin için. | Open Subtitles | طالما أنك لم تخبرني الحقيقة بشأن الصندوق |
ve ardından girişimcilik hakkındaki gerçeği onlara söylemek zorundasınız | TED | ثم عليك أن تخبرهم الحقيقة حول ريادة الأعمال. |
Eğer bu herif konuşup Başkan'ın hemşiresi hakkındaki gerçeği söylerse bütün bu lanet plan dağılabilir. | Open Subtitles | 00 إذا أخبرهم بحقيقة ما حل بممرّضة الرئيس سينهار الموضوع بأسره |
Sevgilin hakkındaki gerçeği öğrenmeni istedim. | Open Subtitles | من فتاة لفتاة ، ظننت أنه يجب أن تعرفي الحقيقة بخصوص حبيبك |
Ve söylemek zorundayım, evimdeki Ol'pepe le pew hakkındaki gerçeği de biran önce çocuklarına söylemen gerek, | Open Subtitles | و يجب أن أقول لكِ أنكِ يجب أن تفكري بإخبار أطفالك الحقيقة عن ذاك الفرنسي الذي في بيتي |
Michael'ın birlikte geçirdiğimiz gece hakkındaki gerçeği bilmesi gerek. | Open Subtitles | ومايكل يجب أن يعرف الحقيقة عن الليله التي قضيناها أنا وأنت سويا |
Baban, yaratıklar hakkındaki gerçeği öğrenmişti. | Open Subtitles | لأنّه اكتشفَ الحقيقة عن المخلوقات الفضائيّة |
Belki o gün hakkındaki gerçeği öğrenmemiz bizi tekrar bir araya getirir. | Open Subtitles | ربما معرفة الحقيقة بشأن ذلكَ اليوم ستعيدنا معاً ثانيةً |
Artık senden korkmuyorum, babam hakkındaki gerçeği bulmak neye mâl olsa da yapacağım ve beni durduracağını söyleyebildiğin bir şey yok. | Open Subtitles | لم أعد أخشاك، سأفعل ما يتحتم عليّ لأكتشف الحقيقة بشأن والدي، |
Baban hakkındaki gerçeği öğrendiğinde doğumu engellemeyi bile denedi. | Open Subtitles | عندما عِلمت الحقيقة بشأن أباكِ حتى أنها حاولت إيقاف الولادة |
Sadece Kelly'e hakkındaki gerçeği söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | انا سأقول الحقيقة لكيلي الحقيقة حول نفسك |
Sadece Kelly'e hakkındaki gerçeği söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | انا سأقول الحقيقة لكيلي الحقيقة حول نفسك |
Uzaylılar hakkındaki gerçeği Amerikan halkından saklamak için olan komplo az kalsın yok ediliyordu. | Open Subtitles | المؤامرة للإبقاء الحقيقة حول الأجانب من الجمهور الأمريكي محطّم تقريبا قبل سنوات قليلة |
MYP hakkındaki gerçeği ailesine anlatmak zorunda olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وأنها لابد أن تخبر عائلتها بحقيقة المؤسسة |
Lideriniz hakkındaki gerçeği söyler söylemez buradan gideceğim. | Open Subtitles | سأغادر حالما أخبركم بحقيقة قائدكم. |
Karar hakkındaki gerçeği sana söylemeliydim. | Open Subtitles | كان علي ان اخبرك الحقيقة بخصوص القرار |
Belki de sana işlerin nasıl yürüdüğü hakkındaki gerçeği söylememeliydim. | Open Subtitles | أتعلم, ربما كان يجدر بي أن لا أخبرك بالحقيقة عن كيفية سير تلك الأمور. |
hakkındaki gerçeği öğrendiğimden beri kendime yüzlerce, binlerce soru sordum. | Open Subtitles | بما أنني عرفت حقيقتك سألت نفسي عدة أسئلة آلاف الأسئلة |
Babam hakkındaki gerçeği öğrenmeye hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعده لتعلم الحقيقه عن والدى |
Bak, taklit etmeyi seçtiğin Yüce Varlık hakkındaki gerçeği ortaya çıkarabilirim. | Open Subtitles | أستطيع الكشف عن حقيقة الكائن الأسمى الذي اخترت أن تنتحل هويته |
Hem Melinda hakkındaki gerçeği öğrenmem lazım. | Open Subtitles | -أطلعني بالحقيقة حول (ميليندا ) -أية حقيقة؟ |
Ya Le Milieu, hakkındaki gerçeği bilseydi, bazı güçlü üyelerinin yakalanmalarındaki aldığın rolü bilseydi? | Open Subtitles | ماذا لو علمت الوسط الحقيقة عنك حول دورك في سقوط بعض من أكبر أعضائهم قوة |
hakkındaki gerçeği öğrenene kadar hizmetlerinden yararlandık. | Open Subtitles | كنا نستخدم خدماته حتى وجدنا الحقيقة عنه. |
Babandan başka Calthrop hakkındaki gerçeği bilen tek bir kişi vardı. | Open Subtitles | هناك فقط شخص بجانب والدك. الذي يعرف حقيقة "كالثروب". |
O adam hakkındaki gerçeği bilseydin böyle bir suçlamayı da yapmazdın. | Open Subtitles | ان عرفت حقيقة الرجل يجب ان تعيدي النظر في اتهام كهذا |
Sözünüzü tutacağınızı kanıtlarsanız kocam hakkındaki gerçeği kimseye söylemem. | Open Subtitles | أنا سأتمسك بحقيقتك حول زوجي إذا أتيت بالبرهان على أن وعدك سينفذ |