| haklıyım tabii. Herkes yeteneklidir. Ben de yetenekliyim. | Open Subtitles | أنت محق تماماً، أنا متأكد أن الجميع لديه موهبة، أنا لدي موهبة. |
| haklıyım. Kale d1'e en iyi hamle. | Open Subtitles | انا محق القلعة الى دي 1 هي الحركة الافضل |
| Ben haklıyım. - Ben bir saik üzerinde değilim. | Open Subtitles | أنا محقة . أنا لست أعلى من أن يكون لي حافز خفي |
| Çok fazla çalışıyorum, rekabetçiyim ve her zaman haklıyım. | Open Subtitles | أنا أعمل كثيراً , أنا منافسة أنا محقة دائماً |
| Bu konularda çok kuşkucu olduğunuzu biliyorum, ama eminim ki bunda ben haklıyım. | Open Subtitles | أعلم أنك متشكك بهذا الخصوص لكننى واثقة أنى على حق فى هذا الأمر |
| İspatımı okumadı bile. – Albert... – haklıyım, eminim. | Open Subtitles | لم يقرأ إثباتي حتى. أنا مُحق, انا واثق من هذا |
| "Sadece ben haklıyım. Diğerleri aptal." | Open Subtitles | فقط كل منهم يعتقد أنه على صواب وكل الآخرون هم البلهاء |
| Yani ben tedavi işe yarıyor. Yani ben haklıyım, siz haksızsınız. | Open Subtitles | إذاً، العلاج ناجح إذاً، أنا محق و أنت مخطئ |
| Oynaşıyor ya, ben haklıyım. Her zaman. | Open Subtitles | أنا محق بشأنه و هذا دائماً صحيح لأنني عندما أكون محقاً لا يمكن أن أخطئ |
| Ben haklıysam, haklıyımdır haksızsam, haklı olabilirdim... yani hala haklıyım çünkü haksız da olabilirdim! | Open Subtitles | و عندما أكون مخطئاً لا يمكن أن يكون صحيحاً و بما أنني محق لا يمكن أن أكون على خطأ |
| Dairesindeki şeyler! Onun hakkında haklıyım. Biliyorum haklıyım. | Open Subtitles | عليك ان ترى ما يدور انا محق بشأنه لكن احتاج للمزيد من الوقت |
| Elbette haklıyım. Hala şansımız varken ondan kurtulalım diyorum. | Open Subtitles | بالطبع أنني محق إني أقترح أن نتخلص منها طالما بإمكاننا ذلك |
| Öyle mi, nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Çünkü ben daha yaşlıyım, bu da ben hep haklıyım demek. | Open Subtitles | , لأني أنا الأكبر مما يعني أنا دائماً محق |
| O kadar çok şey hakkında o kadar haklıyım ki, başını sallamaktan yorulursun. | Open Subtitles | أنا محقة تماماً بشأن العديد من الأشياء التي ستجعل رأسك يدور. |
| Genelde haklıyım ama bu pek de itibarıma yaramıyor. | Open Subtitles | و لكنها فجأة تنفجر عموما أنا محقة لاكنه لا يفعل الكثير لسمعتي |
| Cevap vermiyorsun, demek ki haklıyım. | Open Subtitles | أنتِ لا تجيبينني لذا لابد أن هذا يعني أنني محقة |
| haklıyım. Ertelemeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | لقد كنت على حق ، إنك تحاول أن تنهى الموضوع ، إنك لا تريد حقاً أن تتزوجنى |
| Tabii ki haklıydım. Beni gözetlemen konusunda da haklıyım. | Open Subtitles | بالتأكيد كنت على حق وكنت على حق فى أنك تتجسس على |
| - Bayım neden bahsettiğinizi bilmiyorum. - Evet eminim haklıyım. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ ماذا تَعْني يا سيدي نعم أَنا متأكّدُ من أنني على حق |
| Kısmen haklıyım. | Open Subtitles | . إننى مُحق بصدد هذا الجزء الجيد |
| Tamam. Benim korkum yok. haklıyım ve o, tam bir otlakçı. | Open Subtitles | طيب ، لست خائفـة أنـا على صواب و هو مستَجد بالكــامل الذي يترجـى للحصول على الأشياء مجانـا : |
| Kuşatmanın ne kadar sürecegi konusunda haklıydım, ve bunda da haklıyım. | Open Subtitles | كنتُ محقاً بشأن وقت دوام الحصار، وأنا محقّ بهذا الشأن. |
| Benim deli olduğumu düşünüyorsun biliyorum ama haklıyım. | Open Subtitles | أعني، أعلم أنّك تظنّ أنني مجنونة لكنّي محقّة |
| Diyelimki haklıyım. Diyelimki nerede olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | أفترض أنني محقه ،افترض انهم لا يعلمون أين هيا |
| Elbette, haklıyım. | Open Subtitles | بالطبع أنا مصيب. |
| Endişelenmekte haklıyım Nina. Birçok gece eve geç geliyorsun. | Open Subtitles | هناك مبررٌ لأبدي قلقي يا "نينا"، لقد تأخرت لليالٍ عدة. |
| Ve haklıyım. | Open Subtitles | تلفيق التهمة لناردين هي الخطوة الاخيرة |
| Eğer haklıysam ki haklıyım... | Open Subtitles | ان كنت علي صواب وأنا علي حق فهو قادم مباشرة من حاسوب مكتبه |
| Ben her zaman haklıyım. | Open Subtitles | أَنا صحيحُ دائماً. وأنت تَعْرفُ أَيّ ما عدا ذلك؟ |