"hakları yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس لديهم حق
        
    • ليس لديهم الحق
        
    • ليس لهم الحق
        
    • من حقهم
        
    • لا يحق لهم
        
    Bir anlaşmanın arkasına saklanmaya hakları yok. Open Subtitles ليس لديهم حق الإختفاء خلف اتفاقية الشركة ناولني الحليب
    Bunu yapmaya hiç hakları yok. Ondan zaten hiç hoşlanmıyorlar. Open Subtitles ليس لديهم حق في فعل هذا ، هم لا يحبونه فقط
    Bizden evladımızı almaya hiç hakları yok. Open Subtitles ليس لديهم الحق بأخذ طفلة من أبيها و أمها
    Okula uyuşturucu getirme hakları yok ama. Open Subtitles ليس لديهم الحق في إدخال المخدرات إلى المدرسة
    Yapma baba. Senden bunu istemeye hakları yok. Open Subtitles لا تفعل يا أبى, فهم ليس لهم الحق فى ان يطلبوا منك ان تفعل ذلك
    Bunu açıkça söyle, bu Müslümanların buna hakları yok. Open Subtitles لذا قلها بوضوح ان المسلمين ليس لهم الحق بذلك
    Ne olduğunu gördünüz. Doktoru götürmeye hakları yok. Open Subtitles رأيتما ما حدث ، لم يكن من حقهم أن يأخذوا الطبيب
    bugün söylediğin gibi, oy hakları yok. Open Subtitles ، كما صرختي ظُهر هذا اليوم . أنه لا يحق لهم التصويت
    Benim evime girmeye hakları yok. Open Subtitles ليس لديهم حق في أن يقتحموا منزلي
    Onu, benden almaya hakları yok. Open Subtitles أعني ليس لديهم حق في اَخذه
    Buna hakları yok! Open Subtitles ليس لديهم حق
    Kafalarına estiği gibi adalet dağıtmaya hakları yok. Open Subtitles ليس لديهم الحق بتطبيق العدالة كما يشاؤون. بربك.
    Bana kızgın olmaya hakları yok. Open Subtitles ليس لديهم الحق ليكونوا غاضبين مني
    Burada olmaya hakları yok, adamım. Open Subtitles ليس لديهم الحق ليكونوا هنا، يا رجل
    O bina tarihi eserdir. Satmaya hakları yok. Open Subtitles ذلك القصر أثري ليس لهم الحق في بيعه
    Ama yine de kalp kırmaya hakları yok. Buna hakları yok. Open Subtitles لكن ليس لهم الحق بتحطيم القلوب
    - Bunu yapmaya hakları yok, sadece- Open Subtitles ليس لهم الحق فى اتخاذ اى شئ ,ولكن...
    Bu insanların neyle karşı karşıya olduklarını bilmeye hakları yok mu? Open Subtitles ماذا؟ ألا تظن أن هؤلاء الناس من حقهم أن يعرفوا ماذا من الممكن أن يواجهوا؟
    Bunu yapmaya hakları yok. Open Subtitles ليس من حقهم أن يفعلوا ذلك!
    Taht üzerinde hiçbir hakları yok fakat Tanrıyı bile kızdıran kabadayılıkla zorla tahta geçmeye çalışıyorlar. Open Subtitles لا يحق لهم اعتلاء العرش ومع ذلك اعتلوه بالقوة بواسطة احتيال لا بد من أنه أزعج القدير
    Gelmeye hiç hakları yok. Open Subtitles لا يحق لهم أن يظهروا فجأة بهذا الشكل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more