"haklarınız" - Translation from Turkish to Arabic

    • حقوقك
        
    • حقوقكم
        
    Şu anda sizinle kanuni haklarınız hakkında konuşmak istiyorum. Eğer biri yanıma oturmak isterse burada yer var. Open Subtitles الآن، أريد أن أتحدّث معك حول حقوقك القانونية
    Bir gazeteci ve ABD vatandaşı olarak 1. ek madde haklarınız ihlal edilmiş gibi geldi mi? Open Subtitles هل أحسست أن هذا تعدي على حقوقك حيث أنك صحفي و مواطن أمريكي
    Ne yazık ki haklarınız Vatanseverlik Yasası diye bir duvara çarptı. Open Subtitles حسنٌ، أخشى بأنّ حقوقك قد اصطدمت بجدار يسمّى قانون باتريوت
    İdam işlemi sırasında, mahkeme haklarınız korunduğundan emin olmak istedi. Open Subtitles المحكمة طلبت مني أن أحرص على أن تكون حقوقك محمية خلال عملية الأعدام
    Size söz veriyorum, gücüm yettiği sürece haklarınız için mücadeleye etmeye devam edeceğim! Open Subtitles أعدكم أعدكم لطالما أكون قادراً، سأبقى أقاتل لأجل حقوقكم.
    haklarınız önemli çünkü onlara ne zaman ihtiyaç duyacağınızı asla bilemezsiniz. TED حقوقك مهمة لأنك لا تعرف متى ستحتاجهم.
    Milyonlarca insan acı çekti ancak çok azı konuştu ve bu en ürkütücü olanıydı etrafınızda öldürülen ve kırbaçlanan insanlar olduğunda kendi haklarınız için konuşuyorsunuz, TED الملايين كانوا يعانون، ولكن القليلون هم من تحدثوا، وقد كان أكثر الأشياء رعبًا أن تكون محاطًا بأشخاص كهؤلاء ممن يقتلون ويجلدون، وأن تكون أنت تتحدث عن حقوقك.
    Otobiyografisini bu kayıtları düzeltmek için yazdı çünkü insanlara 1950'lerde işlerin nasıl olduğunu, Amerika'da siyah olmaya çalışmanın ve haklarınız için savaşmanın nasıl bir şey olduğunu hatırlatmak istemişti. TED لذا كتبت سيرتها لتصحح ما تم تسجيله، لأن ما أرادت تذكير الناس به هو ذلك الذي يبدو كما يبدو سنة 1950 محاولة أن تكون أسودًا في أمريكا وتحارب من أجل حقوقك.
    Yalnızca kanuni haklarınız hakkında konuşmak istiyorum. Open Subtitles لو هناك أي شخص يريد الجلوس بجانبي أنا فقط أريد أن أتحدّث معك ...حول حقوقك القانونية
    Sırası geldiğinde size haklarınız bildirilecektir. Open Subtitles سيتم إخطارك حقوقك في الوقت المناسب.
    haklarınız olması gerektiğine gerçekten inanıyorum. Open Subtitles انا مؤمنة بوجوب حصولك على حقوقك
    Siz o bilgiyi herhangi emniyet teşkilatına sunsaydınız haklarınız sağlam kalacaktı ama siz onun yerine New York Bulletin gazetesine gittiniz ki kendisi özel mülkiyete ait gazetedir. Open Subtitles وعليك أخذ هذه المعلومات إلى أي وكالة قانونية، حينها قد تكون حقوقك محمية، وبدلاً من ذلك ذهبتِ إلى صحيفة "نيويورك بولتين"
    Bay Calvin bugünden itibaren ziyaret haklarınız alınmıştır. Open Subtitles سيد (كالفن) أبتداءً من اليوم جميع حقوقك فى زيارة الطفل توقفت
    "haklarınız için mücadele edin!" Harekete geçin! Open Subtitles دافع عن حقوقك تحرّك إلى أعلى .
    haklarınız insanları hırpalamayı kapsamıyor. Open Subtitles حقوقك لاتمتد الي ضرب الناس
    İlk tasam haklarınız değil. 21m 00:21:25,228 -- 00:21:28,333 Kiminle konuştuğunuzu hatırlatmalı mıyım? Open Subtitles أليست حقوقك من أهم واجباتي
    Sanırım haklarınız ile yapabileceklerinizi karıştırıyorsunuz, bay Dubois. Open Subtitles أعتقد بأنك تخلط بين حقوقك وسلطاتك يا سيد (دوبوا)
    haklarınız okundu mu? Open Subtitles هل كنت تقرأ حقوقك مؤخراً؟
    Sizin haklarınız için her gün kendi canını tehlikeye atan bir kadını. Open Subtitles امرأة تخاطر بحياتها كل يوم تقاتل لأجل حقوقكم
    haklarınız benim takdirime göre, benim tarafımdan verilecektir. Open Subtitles سوف تعطى لكم حقوقكم من قبلي,وبتقديري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more