"halıda" - Translation from Turkish to Arabic

    • السجادة
        
    • البساط
        
    • السجاد
        
    • سجادة
        
    • السجادةِ
        
    Dün akşam yataktayken halıda bir farenin koştuğunu gördüm tamam mı? Open Subtitles كنت في السرير ليلة البارحة ورأيت جرذ ركض تحت السجادة, حسنا؟
    Bu halıda sana ait DNA bulundu. Bir dakika beyler. Open Subtitles تم العثور على الحمض النووي الخاص بك على هذه السجادة.
    Eğer bahçeden girmiş olsa halıda çamur izi kalırdı. Open Subtitles لو دخل من الحديقة لترك آثار على كل السجادة
    Burada şart koymuyoruz. Seriyi bu adamlara kırmızı halıda vermeyeceğiz. Open Subtitles نحن لسنا نتموضع إلى الأسفل ، نحن لا نعتزم أن نكون سلسلة من البساط الأحمر من أجلهم
    Pembe dizi yıldızı Susan Lucci ve ikonik Lorraine Arbus ile kırmızı halıda yürüdüm. TED سرت على السجاد الأحمر إلى جانب نجمة المسلسلات سوزان لوتشي والنجمة اللامعة لورين آربوس.
    Uzmanlarım halıda iki adamın da ayak izlerine rastladı. Open Subtitles خبرائى وجدوا اثار اقدام كلا الرجلين على السجادة.
    halıda çırpınan bir balık ve halıda çırpınmayan bir balık. Open Subtitles سمكة تتقلب على السجادة أو سمكة توقفت عن التقلب على السجادة
    Kırmızı halıda bir gösteri yapmaya ne dersiniz bakalım? Open Subtitles هل يافتيات تريدون بالفعل الظهور على السجادة الحمراء?
    halıda iz bırakacak kadar dizüstü durdu. Open Subtitles بما فيه الكفاية لتترك أثاراً دائمة على السجادة
    Bu gece halıda yeterince pislik gördüm. Open Subtitles أليس هنالك مايكفي من الفضلات على السجادة الليلة؟
    Ayakkabıda herhangi bir lif yoktur, bu da halıda yürümemiş demektir. Open Subtitles لا أثار للويسكي في أنفاس الميتة لا آثار لبقايا نسيج في حذائها أي أنها لم تقف على السجادة
    Şekil, ağırlık, berraklık. Kimse benim mücevherlerimi takmadan kırmızı halıda yürümez. Open Subtitles لا أحد يمشي السجادة الحمراء بدون تصميماتي
    Ama dün akşam kırmızı halıda çırılçıplak dururken, o heriflerin çığlık attığı bir sürü poz verirken düşünecek vaktim oldu. Open Subtitles الليلة الماضية عندما كنت عارية على السجادة الحمراء أقوم بالاوضاع التي اهتاج عليها الرجال لقد فكرت بالفعل ..
    Bilirsin, onunla kırmızı halıda yürüyen ve hava alanında kavga eden kız. Open Subtitles تعلمين, تلك التي تمشي معهم علي السجادة الحمراء وكذالك التي تتشاجر معهم في المطار
    Jenny Humprey, Kızıl Baron Chuck Bass'in kollarında kırmızı halıda görüldü. Open Subtitles كشف في السجادة الحمراء جيني همفري بين يدي البارون الأحمر، تشاك باس
    Bu gece duvardan duvara halıda yatıcam. Open Subtitles يا اولاد ، انا الليلة سأطرح نفسي أرضا مثل السجادة الكبيرة
    Gala için Alex' in arkadaşının saçlarını yaptım ve bu gece kırmızı halıda yürüyecek. Open Subtitles صففت شعر صديقة أليكس لليلة الافتتاح وستظهر اليوم على البساط الأحمر
    Gemi de gönderirim, uçak da gönderirim ne yapmam gerekiyorsa yaparım ama kırmızı halıda yürürken seni yanı başımda istiyorum. Open Subtitles أبعث قارب، طائرة، سأفعل أيّ شيء يتعيّن عليّ، لكن أريدك بجانبي عندما أمشي فوق البساط الأحمر
    - Yani onu kırmızı halıda Abby Douglas'la geçerken göreceksin. Open Subtitles والان تستطيع ان تراه يمشي على البساط الاحمر مع أبي دوغلاس ؟
    Yer değiştirmiş mobilyalar, halıda izler, duvarda çizikler... Open Subtitles ,تبحث عن آثار لأثاث تم تحريكه .علامات على السجاد, كشوط على الجدران
    Bir tahtakurusu için, ipek halıda yer açmak uygun değildir. Open Subtitles ليس جيدا لقملة الفراش بأخذ سجادة الحرير مكانا.
    halıda yerini değiştirdiğimiz mobilyaların izi kalmıştı. Open Subtitles الأثاث حرّكنَا إنطباعاتَ يسرى في السجادةِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more