| Ve şimdi haline bak. Büyümüşsün ve suçlu adam olmuşsun. | Open Subtitles | والأن أنظر إلى نفسك، لقد كبرت لتلعب دور الشرير الحقيقي |
| Şu haline bak. En iyi pantolonunu ve yeni ayakkabılarını giymişsin. | Open Subtitles | انظر إلى حالتك، أنت ترتدي أفضل بنطال لديك، وحذاءك الجديد |
| - Jack. Şu haline bak. Elbisen kırış kırış, benimle konuşmuyorsun. | Open Subtitles | انظر لنفسك ، تبدو مثل المتشردين ولا تتحدث الي |
| Benimle gelmen, benzinin parasını ödemem, ve şu haline bak. | Open Subtitles | أتيتي بهذه الرحلة، و دفعتي ثمن الوقود و انظري لنفسك |
| Asker olmadığına dair inatla direniyorsun ama şu haline bak, bir general gibi stratejiler hazırlıyorsun. | Open Subtitles | تستمر في الإصرار بأنك لستَ جنديا لكن أنظر إليك ترسم استراتيجيات مثل جنرال حقيقي |
| Çok yakışıklıydın. Şu haline bak. | Open Subtitles | لقد كنت معتادا على الأناقة والآن انظر لحالك |
| Şu haline bak kızım, beyaz çocuğu gözünle paramparça ettin resmen. | Open Subtitles | أنظري إلى نفسكِ يا فتاة، إنّكِ تحدقين على ذلك الرجل الأبيض. |
| Şu haline bak. Hiç el maharetin yok. Ver şunu bana. | Open Subtitles | إنظر إلى نفسك ، إستخدم إصبعين فقط أعطنى هذه |
| Şu haline bak. Bilseydi şimdiye çoktan söylerdi, kimse bunlara dayanamaz. | Open Subtitles | أنظر إلى حاله، أي شخص كان يعرف المكان لأخبرك في الحال. |
| Elbisemin haline bak! Hiçbir şeyi doğru yapamaz mısın? | Open Subtitles | أنظر إلى فستاني ألا يمكنك فعل شيء كما يجب؟ |
| Nelson, şu haline bak. Giyinikken seni tanıyamadım. | Open Subtitles | نيلسون، أنظر إلى نفسك0 لم أتعرفك وأنت بالملابس0 |
| haline bak. O şeyle etrafında bile dönemiyorsun. | Open Subtitles | انظر إلى نفسك، لا يمكنك الإستدارة بهذا الشيء |
| haline bak. Yine berbat bir haldesin. Buraya gel. | Open Subtitles | انظر إلى نفسك، أنت فى حالة سيئة مجدّداً تعال إلى هنا |
| su haline bak. 2 aydan fazladir terkedilmis bir adadasin. 5 kilo bile vermemissin. | Open Subtitles | انظر لنفسك أنت في جزيرة مهجورة منذ شهرين |
| Şu haline bak. Sıkılmış diş macununa dönmüşsün. | Open Subtitles | انظر لنفسك تبدو مثل معجون أسنان نصفه فارغ |
| - Cam! Şu haline bak patron olmuşsun! | Open Subtitles | انظري لنفسك, مسؤولة عن قاعدة القمر الأولى هنا |
| Şu haline bak, bütün hepsini kırmalıymışım. | Open Subtitles | عندما أنظر إليك الآن كان يجب أن أوقعهم كلها |
| Şu haline bak. | Open Subtitles | كم هو جميل رؤيتك يا بني انظر لحالك |
| haline bak. | Open Subtitles | أنظري إلى نفسكِ أنتِقوية.. |
| Larry, tabii ya. Şu haline bak. | Open Subtitles | بالطبع, يا لاري, إنظر إلى نفسك |
| Chloe, şu haline bak. Dağılmışsın resmen. Odaklanmamışsın, güven vermiyorsun. | Open Subtitles | كلوي ,انظري إلى نفسك ,أنت في حالة فوضوية ,أنت غير مركزة ,و أنت غير واثقة من نفسك |
| Yani, şu haline bak, basketbol için biraz ufak tefeksin. | Open Subtitles | أَعني أنظر لنفسك بالنسبة للأعب كرة سلة أنت صغير القامة |
| Berbatsın. haline bak. | Open Subtitles | أنت في فوضى كبيرة أنظري إلى نفسك |
| Durmadan seks yaptığın halinden belli. Şu haline bak. | Open Subtitles | يبدوأنكِ أقمت علاقة مع أحدهم أنظري لنفسك |
| Şu haline bak, berbat görünüyorsun. | Open Subtitles | انظري إلى نفسكِ, أنتِ بحالة مريعة |
| Bir çeşit temel içgüdü gibi. haline bak, tereddüt ediyorsun. | Open Subtitles | انها غريزة اساسية لديهم انظر الى نفسك , انت تتردد |
| Şu haline bak. 60'ların yürüyen bir müzesi gibisin. | Open Subtitles | بويل انظر الي نفسك تبدو كمتحف متحرك من الستينيات |