"halkımın" - Translation from Turkish to Arabic

• شعبي
• قومي
• قومى
• لشعبي
• شعبى
• لقومي
• أهلي
• جماعتي
• قوميّ
• عشيرتي

Bütün halkımın orada olma hakkı var görmek ve hatırlamak için.
جميع شعبي له الحق ان يكون هناك لكي يشاهد ذلك ويتذكره

Benim ve halkımın hikâyelerini anlatmak için bongo kullanıyorum.
حسنا، أنا أستخدم طبولي لأقص قصتي وحكايات شعبي

Ben bir Hazarlıyım, ve halkımın anavatanı Afganistan.
أنا من مجتمع الهازارة، وموطن شعبي هو أفغانستان.

Sanırım halkımın bir sonraki kralları ile tanışmasının vakti geldi.
... اعتقد بأنه حان الوقت . ليشاهد قومي زعيمهم الجديد

Eğer bize yardımcı olabilirseniz, halkımın size sonsuz minnettar olacağını biliyorum.
إذا كنتم تستطيعون مساعدتنا فأنا أعرف أن قومي سيكونون فى غاية الامتنان.

Onlar, halkımın inandığı herşeyin yanlış olduğunun kanıtları.
إنهم دليل على أن كل ما يعتقد به قومى باطل

Bize sunduğunuz anlaşmanın halkımın çıkarına uygun olmadığına... karar verdim.
انا استنتج ان هذة الاتفاقية لا تحقق المصالح العليا لشعبي

Teşekkürlerimi ve halkımın minnettarlığını, nasıl ifade edebilirim bilmiyorum
ليس لدى الكلمات الكافية للتعبير عن شكرى و امتنان شعبى

halkımın seninkilerin yapamayacağı şeyleri yapmasına izin ver. Sana bir foto gönderdim.
اسمح لقومي أن يفعلوا ما أنتم عاجزون عنه أرسلت لكِ الصورة توًا

halkımın düşmanına mı güveneyim, yoksa Halife'nin katiline mi?
هل أثق في عدو شعبي ؟ أو أثق في قاتل الخليفة ؟

halkımın toprakları bir daha asla düşmanın eline düşmeyecek.
أرض شعبي لن تسقط مرة أخرى في أيدي الأعداء

halkımın isyandan dolayı çektiği ceza benim suçum oluyor.
العقاب الذي عانى منه شعبي بسبب حماقتنا السابقة كان خطئي

Kılıçla ve halkımın umutlarıyla donatılıp, Aku'yla savaşa daldım.
بعد أن تسلحت بالسيف وأمل شعبي خضت المعركة ضد آكو

Sana halkımın hala muhteşem olduğunu kanıtlayabilirim yüce Sezar
أنا أستطيع ان اثبت لك , اوه قيصر أنّ شعبي ما زال عبقريا

- halkımın herhangi bir kitle yokoluşuna yol açacak bir savaşı gerçekten destekleyeceklerini düşünmüyorum.
لا أعتقد أن قومي سبدعمون أي حرب تقود لأي نوع من الدمار الشامل

halkımın sürekli ticaret yaptığı kamplara benziyor.
تبدو مثل التي كان قومي يتاجرون معها طوال الوقت

Ailem bana bu tableti 3000 yıl önce vererek, halkımın en değerli varlıklarından birini emanet etti.
والداي أهدياني هذا اللوح منذ 3000 سنة تقريباً وائتمنوني على واحد من أثمن ممتلكات قومي.

halkımın cesetleri gitmişti ve geriye kalan tek şey bir hayaletler köyüydü.
جُثث قومي أختفت، وكلّ ما تبقى كان قرية من الأشباح

halkımın gitmesine izin verme. Kahrolası burada Mısır'da kalmalarını sağla.
لا تدع قومى يخرجون إجعلهم يظلون هنا فى مصر

Onu öldürdüysem bu sırf halkımın refahı içindi.
وإذ قتلته، كان هذا فقط من أجل الخير لشعبي.

Halkımı, halkımın ne kadar zayıf olduğunu ve onu Britanya'nın çıkarlarına uydurmak gerektiğini anlatacak.
عن شعبى وضعفهم واحتياجهم لان يبقوا فى دائرة الاهتمام الانجليزية

Ona kollarını aç ve halkımın yaktığı ateşin başında yer almasına izin ver.
لترحبي به، ودعيه يأخذ مكانه بمجلس النار لقومي

halkımın çektiği zorlukları... bu kadar belagatli bir biçimde anlatan hiçbirşey duymamıştım.
لم أسمع كلاماً عن محنة أهلي بهذه البلاغة.

Eğer halkımın canını bağışlarsan suçumu, onun yüzüne karşı itiraf ederim.
.. إن أنقذت جماعتي سوف أعترف بالذنب أمامه

halkımın çoğunun, sizinkinden farklı bir zaman kavrayışı vardır.
كثير من قوميّ لديهم أفكار مختلفة . عنكم بشأن طبيعة الزمن

halkımın tıbbi denek olmasına izin vermeyeceğim!
أنا لن أترك عشيرتي لهذه الاختبارات الطبيّة