"halleder" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيصلح
        
    • سيهتم
        
    • سيتولى
        
    • بالباقي
        
    • تتولى
        
    • التعامل مع هذا
        
    • ستهتم
        
    • ستتكفل
        
    • ستتولى
        
    • سيعتني
        
    • يتولى
        
    • سيتكفل
        
    • سيتكفلان
        
    • سيتولّى
        
    • ستعالج الأمر
        
    Gary için çok üzgünüm... Bu herşeyi halleder. Open Subtitles ـ أنا آسف عما حدث لجاري ـ وهل هذا سيصلح ما حصل؟
    Kundakçılık bölümünden birini tanıyorum. O halleder. Open Subtitles انا اعرف رجل يدين لي بخدمات سيهتم بالأمر
    Eğer icabına bakarım derse halleder. Open Subtitles لقد قال انه سيتولى الأمر اذن فهو سيتولى الأمر
    Sadece yarı yola kadar giderim. Gerisini ayın yerçekimi halleder. Open Subtitles سأذهب نصف الطريق وجاذية القمر ستقوم بالباقي
    Sadece mahkemede tanıklık edeceğim. Sonrasını jüri halleder. - Bu duruma Hallie ne dedi? Open Subtitles سأشهد فقط و سأترك المحكمة تتولى الأمر حسناً , ما رأي هالي؟
    Sen halleder misin Çavuş Fisher? Büyük patrona gidiyoruz. Open Subtitles هل تستطيع التعامل مع هذا رقيب فيشر , سنذهب فوق للرئيس الكبير
    Polisler halleder. Open Subtitles الشرطة ستهتم بالأمر
    Gerisini birkaç bira halleder. Open Subtitles بعد ذلك ، ستتكفل الجعة بإزالة أي أثر باق
    Oraya gidip birini mi tutayım yoksa benim için sen halleder misin? Open Subtitles هل يتوجب على الخروج وتوكيل أحدهم -ام هل ستتولى هذا الموضوع ؟ -سوف اتحدث الى فريدي
    - Kapıcıyı çağıracağım. - Oh, gerek yok. Hizmetlim halleder. Open Subtitles سأنادي الحمال لاداعي،رجلي سيعتني بهذا
    Duşa gir koç asistanın halleder Open Subtitles نعم عليك ان تستحم ايها المدرب دع مساعدك يتولى هذا
    Endişelenme Dotty, George bunu halleder. Open Subtitles لاتقلقي، دوتي جورج سيصلح هذا
    Eminim vesayet hakimi bunu halleder. Open Subtitles أنا على يقين من أنّ قاضيكَ بإثبات صحة الوصية سيهتم بذلك الأمر
    Hastane servisi tüm teknik işleri halleder. Open Subtitles سيتولى المشفى كل الأمور التقنية
    Bir binayı yıkmak için yapmanız gereken onu zayıflatmaktır gerisini yer çekimi halleder. Open Subtitles كي تهدم أي مبنى عليك أن تضعف البنية التحتية أولا والجاذبية الأرضية ستقوم بالباقي
    Biz ona dolabı gösteririz sonrasını kafasındaki cinler halleder. Open Subtitles سنريه الخزانة فقط و نترك العفاريت في راسه تتولى الأمر
    Sen halleder misin Çavuş Fisher? Büyük patrona gidiyoruz. Open Subtitles هل تستطيع التعامل مع هذا رقيب فيشر, سنذهب فوق للرئيس الكبير
    Anita halleder. Anita! - Çocuklan var mı? Open Subtitles (انيتا), ستهتم به, (انيتا) أ لديها اطفال؟
    Eğer birisi ötecek olursa, bu durumlar kendi kendini halleder. Open Subtitles و لو ظهر شخص ما فإن مثل هذه الأمور ستتكفل بنفسها
    halleder misin? Open Subtitles حسناً سأتولى الأمر ستتولى الأمر
    Evet ama babamın avukatları halleder. Open Subtitles نعم و لكن والدي محامي و سيعتني بذلك
    Onları en iyi şekilde hazırlamaya çalışalım, gerisini Will halleder, tamam mı? Open Subtitles لنحضرهم بأفضل طريقةٍ ممكن ولندع ويل يتولى الموضوع أثناء المقابلة,مفهوم؟
    Sabah kapıcıya söylerim. halleder o. Open Subtitles سأخبر البواب فى الصباح وهو سيتكفل بالأمر
    İki dinamit o çelik kasayı halleder zaten. Open Subtitles إصبعان من الديناميت سيتكفلان بتلك الخزنة الحديدية , نحن لا نحتاج إليه
    Ama endişelenmeyin çocuklar. Jimbo Amcanız halleder. Open Subtitles لا تقلقوا أيّها الأولاد سيتولّى العمّ (جمبو) هذه القضية
    -O kadar önemli bir şey değil. -Biraz penisilin halleder. Open Subtitles الأمر ليس بهذه الأهمية عدة حقن من البنسلين ستعالج الأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more