hamileliğimi böyle geçireceğimi hiç düşünmemiştim, eşimden ayrı yine de öte yandan, | Open Subtitles | لم اتخيل ان اقضي فترة حملي هكذا منفصلة عن شريكي |
Daniel'ın ismi temize çıkmamışken hamileliğimi hastane ile bağlantılı olarak açıklamanın, daha başlamadan çocuğumun hayatı üzerinde bir gölge gibi kalacağını fark ettim. | Open Subtitles | لقد أدركت بأن إعلان حملي بتزامنه مع الجناح بالوقت الذي إسم دانييل لازال في حاله يرثى لها |
Zırdeli sevgilin hamileliğimi hızlandırdı doğumdan hemen sonra beni kaçırıp küçük kızımdan ayırdı. | Open Subtitles | صديقتك المجنونة سرّعت حملي وخطفتني بُعيد الولادة وفرّقت بيني وبين طفلتي |
Şansa bırakamam, onu zamanında durdurup durduramayacağından emin olamayız hele ki her şeyi, hamileliğimi bile dondurabilecek bir yol biliyorken. | Open Subtitles | لا أستطيع المجازفة بأنّك قد تمنعه في الوقت المناسب لا سيّما بوجود وسيلة لجعل كلّ شيء يتوقّف مؤقّتاً... حتّى حملي |
Affedersiniz ama hamileliğimi sonlandırmak istiyorsunuz gibi geldi. | Open Subtitles | آسفة ، لكن يبدو من كلامكم ــ أنّكم تريدون إجهاض حملي ــ يا إلهي |
hamileliğimi neden kurtardığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف لماذا وفّرت حملي. |
Bana geldi,hamileliğimi sordu . | Open Subtitles | جاء لي يسألني عن حملي |
Mark hamileliğimi biliyor. Doğurmamı istedi. | Open Subtitles | (مارك) يعرف بشأن حملي و يريدني أن أبقي الطفل |
hamileliğimi herkese duyurmakla mı tehdit etti? | Open Subtitles | هددت بفضح حملي ؟ |
Dur. Hades çocuğumu hemen istediğine karar verirse benim hamileliğimi de hızlandırabilir. | Open Subtitles | إذا قرّر (هاديس) أنّه يريد طفلي الآن فيستطيع تسريع حملي أيضاً |