Diğer yarısına baktığımızda hamileliğin anne ve çocuğu garip durumlara soktuğunu görüyoruz. | TED | أما النصف الآخر فإنه يكشف أن الحمل يضع الأم وجنينها في صراع. |
hamileliğin artık geçersiz olduğuna karşın görüntüleme merkezini koruyucu belge. | Open Subtitles | إنهُ يعوّض مركز التصوير بحالة أن الحمل ليس قابلاً للنمو |
Korpus luteum hamileliğin sürmesi için gerekli projesteronu gebeliğin altıncı haftasından yedinci haftasına kadar üretmekle sorumludur. Plesenta, bebeğin doğumuna -yaklaşık 40 hafta sonraya- kadar gelişir ve yerini devralır. | TED | الجسم الأصفر مسؤول عن إنتاج البروجسترون الضروري لضبط الحمل و استمراره حتى الأسبوع السادس أو السابع إلى أن تتطور المشيمة و تقوم بذلك حتى يولد الطفل في الأسبوع الأربعين تقريباً |
Prekürsör genitallerin dişi ya da erkeğe hamileliğin ilk trimesterinde dönüştüğü ortaya çıkıyor. | TED | اتضح أن مؤشر الأعضاء التناسلية يتحول إما إلى أنثى أو ذكر، أثناء فترة الثلاثة شهور الأولى من الحمل. |
Sürtüklükten bahsetmişken, ...hamileliğin kutlu olsun. | Open Subtitles | أنتِ، بالحديث عن العاهرات.. تهانئي على حملك. |
Prekürsör beyinler ise, dişi ya da erkeğe hamileliğin ikinci trimesterinde döüşüyor. | TED | ومؤشر الدماغ، من الناحية الأخرى، يتحول إلى أنثى أو ذكر أثناء فترة الثلاثة الشهور الثانية من الحمل. |
hamileliğin ilerlemiş safhasındaki kadınlar, aşırı yeme konusuna dikkat etmeliler. | Open Subtitles | إن النساء فى مراحل الحمل المتأخرة يجب أن يحذروا من الإسراف فى الأكل |
hamileliğin medyumluk yeteneğini arttırdığını bilmek ilgini çekebilir. | Open Subtitles | ربما يهمك أن تعرفى أنه فى بعض ، دراساتنا السرية أظهر الحمل ، أنه يساعد على تصعيد ، القدرة الروحانية |
hamileliğin bu döneminde fetüsün tamamını görebiliriz. | Open Subtitles | في هذه المرحلة من الحمل نستطيع رؤية الجنين كامل |
Daha önce hamile kaldım.hamileliğin ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا كنت حامل فيما مضى . أعرف كيف يكون الحمل |
Ne kadar uzun sürerse sürsün. Ancak hamileliğin bu döneminde bebeğin yaşaması imkansız. | Open Subtitles | لاأعلم كم ذلك سيستغرق , لكن عليك أن تعلم باأن هذة الحالة من الحمل |
hamileliğin oldukça yeni olduğundan hormonlardan olamaz. | Open Subtitles | لكن مسألة الهرمونات مازالت مبكرة في هذا الحمل |
hamileliğin oldukça yeni olduğundan hormonlardan olamaz. | Open Subtitles | لكن مسألة الهرمونات مازالت مبكرة في هذا الحمل |
Bu sahte hamileliğin en güzel yanı ayaklarım şişmiyor. | Open Subtitles | أفضل شئ بهذا الحمل الكاذب هو أن قدماي لا تتورمتان |
hamileliğin erken döneminde hafif kanama normaldir. | Open Subtitles | البقع الخفيفة، عارض طبيعي في بدايات الحمل |
Genellikle hamileliğin ilk 20 haftasında ve immün sistemiyle ilgili sorun olan hamilelerde. | Open Subtitles | عادةً في الأسابيع العشرين الأولى من الحمل لدى النسوة اللاتي لديهنّ مشاكل في جهازهنّ المناعي |
Kimse hamileliğin ne kadar şişman biçimsiz ve aptal hissettirdiğini kitabında yazmaz. | Open Subtitles | لا أحد يكتب عن حقيقة الحمل فعلا كيف تشعر بالضخامه والغباء |
hamileliğin belli olmaya başladığında oraya gidebilir ve bebek doğana kadar orada kalabailirsin. | Open Subtitles | حالما تبدء أعراض الحمل بالظهور, يمكنك لذهاب هناك والبقاء حتى تضعي المولود. |
Ameliyatın işe yaradığından emin olurum. hamileliğin tüm aşamasını takip ederim. | Open Subtitles | أتأكدبما يقدر به العمل, أرى الحمل طوال الفتره |
Ama bu hamileliğin sonucu seni kaybetmemle bitecekse, bu işi sonlandıracağız! | Open Subtitles | أذا كان معنى إستمرارنا فى هذا الحمل أننى سأخسرك فسأنهية |
hamileliğin süresince de burada kalmanı öneririm. | Open Subtitles | وأعتقد حقًّا أن عليك البقاء هنا لبقيّة مدة حملك. |
Ben öncelikle bir denizciyim. hamileliğin ikinci planda. | Open Subtitles | فأنا جندية بحرية أولاً ثم إمرأة حامل ثانياً |