"hanna'yı" - Translation from Turkish to Arabic

    • هانا
        
    • لهانا
        
    Küçük Hanna'yı koruman gerekiyordu, ve sonunda bu seni kurtardı. Open Subtitles كان لديك هانا الصغيرة لتحميها ثم أصبح الأخرين يقومون بحمايتك
    O korkmuş, küçük Hanna'yı yanına alman cesaret değil miydi? Open Subtitles ألم يكن من الشجاعة أنك رعيت هانا الصغيرة الخائفة
    Hanna'yı her gün okuluna götürüyorum ve cumartesi gecesi seni yemeğe götürüyorum. Open Subtitles سأوصل هانا الى المدرسة كل يوم وسأراك للعشاء في ليلة السبت
    Hanna'yı ambulansa götürürlerken seni de kalabalıkta gördüm. Open Subtitles لقد رأيتك بالحشد عندما وضعوا هانا في الاسعاف
    Şu kilise dansında Hanna'yı sıkıştıran biri olmadığını biliyorum. Open Subtitles انا اعلم انه لا يوجد شخص يتعرض لهانا في حفلة الكنيسة,
    Evet, çok şey biliyor diye Hanna'yı öldürmeye çalıştığını da unutmayalım. Open Subtitles نعم, دعونا لاننسى أن "A" حاولت قتل هانا لأنها علمت الكثير.
    Aria ve Hanna'yı görmedim. Onlara ulaştıracağınızdan emin olabilir miyim? Open Subtitles أنا لم ارا اريا او هانا هل اعتمد عليكما لتوصيلها ؟
    Tanner aynı gün dışarıda Hanna'yı görmüş. Open Subtitles وتانر شاهدت هانا خارج تلك الوحده في ذلك اليوم
    O zaman, onlarda Hanna'yı suç ortağı olarak yargılayamazlar. Open Subtitles اذا لا يستطيعون اتهام هانا على بانها مساعده
    Şansım varken Hanna'yı arabaya bindirip uzaklara götürmeliydim. Open Subtitles كان يجب ان اضع هانا فالسياره ونرحل عندما كانت لدي الفرصه
    Sanırım dün akşam bir an, o tanıdığımız Hanna'yı gördüm. Open Subtitles أضنني رأيت لمحة من هانا التي نعرفها البارحة
    O dün akşam ormanlık alanda koştururken başka biri de Hanna'yı motel odasından çıkardı. Open Subtitles بينما كانت تركض في الغابات ليلة أمس شخص أخر أخرج هانا من غرفة النزل.
    Ben sadece Hanna'yı geri getirebilmemiz için bunu onun yaptığını kanıtlamanın bir yolunu bulmak istiyorum. Open Subtitles أنا فقط أريد أن أجد طريقة لإثبات أنها من فعلتها لكي يمكننا ارجاع هانا.
    Hanna'yı öldürdüğümü de söyleyebilirim ki bunun defalarca söyledim. Open Subtitles واستطيع ان اقول بانني قتلتها ايضا .. هانا والذي قلته اكثر من مرة
    Polise ya da hastaneye götürmem gerekirken Hanna'yı senin evine götürmeye beni ikna etmesine izin vermemi diyorum. Open Subtitles أن أدع هانا تقنعني بأخذها إلى منزلك بدلاً من الشرطة او المستشفى.
    Hanna'yı bıraktığınızda Spencer'ın evindeydim. Open Subtitles أنا كنت في منزل سبينسر عندما أوصلتي هانا.
    Anton onda zaten. Hanna'yı da almamalı. Open Subtitles لديه أنتون، ولا يجب أن يأخذ هانا أيضا
    Hanna'yı ve kızını saklamamız gerek. Open Subtitles يجب أن نخبئ هانا مع البنت الصغيرة
    Polislerin bugün Hanna'yı emniyete götürdüklerini duydum. Open Subtitles لقد سمعت أن رجال الشرطة قد أخذوا "هانا" إلي القسم اليوم.
    Kaybımız için bana ve anneme üzgün olduğunu söyledi ve Hanna'yı ne kadar özlediğini. Open Subtitles اخبرني انا وامي عن مدى اسفه لخسارتنا وعن مدى فقدانه لهانا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more