| En son orda yediğinde alışveriş merkezinin hapishanesinde üç gece geçirdin! | Open Subtitles | آخر مرة أكلت هناك قضيت ثلاثة ليالي في سجن المجمع التجاري |
| Evet, arazisine girenlere mızrakla saldırmaktan bir sene Samut Prakarn hapishanesinde yatmış. | Open Subtitles | أجل .. قضى لتوه عاماً في سجن ساموت براكان لمهاجمة المتجاوزين بالرمح |
| Ferguson hapishanesinde bu ilaçları alamıyordu, çünkü kimse ilaçlarını alamıyordu. İki haftasını bir hücrede geçirmenin nasıl bir şey olduğunu anlattı; | TED | لا تستطيع الحصول على تلك الأدوية في سجن فيرجسون، لأن لا أحد يستطيع الحصول على الأدوية. |
| Afrika hapishanesinde dört yıl boyunca yerliler günde iki kere canıma okudu. | Open Subtitles | أربع سنوات في سجن افريقي اذوق المر مرتان في اليوم منهم |
| Eyaletin en katı ve yüksek korumalı bir hapishanesinde 10 yıla mahkum edilir. | Open Subtitles | وأُعطيَ 10 سنوات سجن الحراسة المشدّدة الأكثر صرامة |
| Davadan sonra, yargıçlar ve jüri alçak gönüllü anlatıcınızı, kötü sözlerden sonra 14 yıla mahkum ettiler, 84-F devlet hapishanesinde kokuşmuş sapıklar ve prestupniklerin arasında. | Open Subtitles | بعد المثول للمحاكمة والمحلفين وسماع إتهامات خطيرة في حق صديقكم الراوي حُكم علي بالحبس 14 سنة في سجن الولاية رقم 84 مع أعتى المجرمين والمارقين |
| Davadan sonra, yargıçlar ve jüri alçak gönüllü anlatıcınızı, kötü sözlerden sonra 14 yıla mahkum ettiler, 84-F devlet hapishanesinde kokuşmuş sapıklar ve prestupniklerin arasında. | Open Subtitles | بعد المثول للمحاكمة والمحلفين وسماع اتهامات خطيرة فى حق صديقكم الرواى حُكم على بالحبس 14 سنة فى سجن الولاية رقم 84 مع أعتى المجرمين والمارقين |
| Bir İsrail hapishanesinde kalan yaşamını geçirmekten kesinlikle daha iyi. | Open Subtitles | بالطبع أفضل من قضاء بقية حياتك في سجن إسرائيلي |
| Meksika hapishanesinde resmin var. | Open Subtitles | هل تعلمين أن صورتك معلقة على جدار في سجن مكسيكي؟ |
| Kocası ise silahlı soygun suçundan dolayı San Lois Obispo hapishanesinde tutuklu bulunuyor. | Open Subtitles | بتهمة السطو المسلح في سجن سان لويس أوبيسبو |
| Rahibeler son görevinizin Louisina kadınlar hapishanesinde... | Open Subtitles | عرفت من الأخوات أن مركزك الأخير كان في سجن النساء في حوض لويزيانا |
| Cezası, Oswald Eyalet hapishanesinde önümüzdeki ay zehirli iğne ile infaz edilecek. | Open Subtitles | وسوف تتلقى حُقنة قاتلة الشهر المقبل في سجن مدينة أوزوالد |
| Ve hayatımın 4 ayını, kokan bir Irak hapishanesinde geçirdim! | Open Subtitles | و بعد هذا قضيت أربع أشهر من حياتى فى داخل سجن عراقى حقير |
| Bir eyalet hapishanesinde asılarak idamınızın gerçekleşeceği güne kadar tutuklu kalacaksınız. | Open Subtitles | أن تؤخذي من هذا المكان و تحتجزي في سجن الولاية حتى موعد إعدامك |
| Tabiki O Sultan'ın hapishanesinde ders gördü. | Open Subtitles | الا اذا قد اخذ بعض الدروس في سجن السلطان |
| Bulunduğumuz koşullarda, mürettebattaki diğer Nietzscheans'larla beraber gemi hapishanesinde tutulmalıyım. | Open Subtitles | في هذه الظروف يجب أن أكوم محبوس في سجن السفينة مع باقي النيتشنز الذين بالطاقم |
| Alacağın tek şey Shawshank hapishanesinde uzun bir ceza olacak. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي ستحصل عليه هو حياة طويلة بسجن شاوشنك |
| Bunlarn varlgna güvenerek cinayet isleyen herkes... eyalet hapishanesinde bir hücre ve karavanaya raz gelir. | Open Subtitles | من يرتكب جريمة قتل معتقدا بوجوده فقط إشترى لنفسه غرفة في سجنِ التأديب الرسميِ. |
| Çek hapishanesinde ele geçirip tuttuğumuz bu çok değerli hedeften bilgiler edindik | Open Subtitles | تلقينا معلومات أن الهدف قيمة عالية اعتقلوا وكان محتجزا داخل السجون الشيشانية. |
| Fakat, siz bir eyalet hapishanesinde federal bir nezaket istiyorsunuz. | Open Subtitles | لكنكم تطلبون مجاملة الفيدراليين في إصلاحية الولاية |
| Açık hapishanesinde, finansal sahtekarların etkisine girdi, ve bu sahtekarlar onu cezadan sonra kendileri için çalışmaya ikna ettiler. | TED | و في سجنه المفتوح، وقع تحت تأثير محتالي المال، و هؤلاء المحتالون أقنعوه أن يعمل معهم عند إطلاق سراحه. |
| Dört sehir hapishanesinde de ksa süreli cezalar çekmissiniz. | Open Subtitles | يقول انك ايضا قضيت فترات قصيرة في اربعة سجون |
| Bir Meksika hapishanesinde duymak kadar müthiş değil ama. | Open Subtitles | و لكن ليس أعظم شيء لِتسمعه في سجنٍ مكسيكي |
| - Hayır, hâlâ ilçe hapishanesinde. | Open Subtitles | كلّا , لايزالُ بسجنِ المقاطعة. |
| Çocuk hapishanesinde gardiyanım. | Open Subtitles | إنني أعمل كحارسة بإصلاحية الأحداث. |