"hapse girecek" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيدخل السجن
        
    • سيذهب إلى السجن
        
    • سيذهب للسجن
        
    • سيذهب الى السجن
        
    • سيُسجن
        
    • ستدخل السجن
        
    • وسيذهب للسجن
        
    • للسجن لأنه
        
    • السجنّ
        
    • سيزج
        
    Ortada yüklü miktarda kayıp para var, ve birisi bunun için hapse girecek. Open Subtitles هناك الكثير من المال المفقود في الخارج، وشخص ما سيدخل السجن بسبب ذلك
    Ortaya çıkıp çıkmamak hapse girecek olanın tercihidir, senin değil. Open Subtitles سواء الظهور أو الاختفاء، فالقرار بيد الشخص الذي سيدخل السجن. وليس أنت.
    Sen ne yaptığını çok iyi biliyorsun masum bir adam senin yüzünden hapse girecek. Open Subtitles سحقاً ,تعرف كيف يجري الأمر والآن رجل بريء سيذهب إلى السجن,بسببك
    İşimiz bittiğinde, maalesef güvenlik görevlisine saldırdığı için hapse girecek. Open Subtitles عندما ننتهي، أخشى أنّه سيذهب للسجن بسبب إعتدائه على حارس الأمن.
    Eğer doğruyu söylesem bile babam hapse girecek. Benden nefret edecek. Open Subtitles اذا انا اخبرت الحقيقه ابي ايضا" سيذهب الى السجن
    Bu sonucundan emin olunan bir vaka. O, ömür boyu hapse girecek. Open Subtitles لقد إنتهت القضية، سيُسجن مدى الحياة
    Adam yaralamaya teşebbüsten hapse girecek. Open Subtitles هذا اعتداء بواسطة سلاح مميت . أتفهم ؟ ستدخل السجن
    Genel seçime hile karıştırdın ve bu yüzden ikimizden biri hapse girecek. Open Subtitles هل تلمح إلى أنني فعلت شيئاً؟ أقول أنك ساهمت بتزوير الانتخابات الوطنية. والآن أحدنا سيدخل السجن بسبب ذلك.
    hapse girecek birine göre fazla iyi görünüyorsun. Open Subtitles أنتَ في مزاج جيّدٍ جدّاً بالنسبة لشخص يظُن أنّه سيدخل السجن
    - Sana söz veriyorum, hapse girecek. Open Subtitles أعطيك كلمتي بأنّه سيدخل السجن.
    hapse girecek olan o. Open Subtitles . هو الذي سيدخل السجن
    Senin ifaden olsa da olmasa da hapse girecek. Open Subtitles حسنا، هو سيذهب إلى السجن عن طريق شهادتك أو بدونها.
    Senin bulduğun adam vergi kaçakçılığından hapse girecek. Open Subtitles رجلك سيذهب إلى السجن بتهمة التهرب الضريبى
    hapse girecek mi Bayan Korn? Open Subtitles هل سيذهب إلى السجن, سيدة كورن؟
    Yakında hapse girecek. Open Subtitles حسناً ؟ فإنّه سيذهب للسجن قريباً فأنت إنتهيت من أمره
    Hatalı yargılamayı alamayabilirsin ve hüküm olumsuz olursa senin yaptığın şey yüzünden şirketteki herkes hapse girecek. Open Subtitles لن تستطيع الحصول على ابطال للدعوى و اذا اتى الحكم في الاتجاه الخاطيء كل من في هذه الشركة سيذهب للسجن بسبب ما قمت به
    Ve bu süre içinde polisler ya da başka biri onu yakalarsa hapse girecek. Open Subtitles و في هذه الأثناء إذا قبضت عليه الشرطة بأية تهمة سيذهب للسجن
    Hanginiz hapse girecek? Open Subtitles أذن من منكم سيذهب الى السجن ؟
    Kale ifade verirse, Azari cinayetten hapse girecek. Open Subtitles سيُسجن (أزاري) بتهمة القتل إن شهد (كايل).
    Buyuk ihtimalle Tara hapse girecek yani daha fazla uzulmesine gerek yok. Open Subtitles هناك فرصة كبيرة أنها ستدخل السجن ولا تحتاج مني الأذية
    Ve şimdi o hapse girecek. Çünkü beni korumaya çalışıyordu! Open Subtitles وسيذهب للسجن لأنه كان يحاول
    Büyük ihtimalle Tara hapse girecek. Open Subtitles هناك a جيّد جداً الفرصة التي دُخُول السجنّ تارا.
    Bana hayır dersen, suçsuz biri hapse girecek. Open Subtitles ،لكن إن رفضت طلبي فإن رجلاً بريئاً سيزج في السجن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more