Umarım bir gün hareketlerinin insanların hayatlarını nasıl mahvettiğini anlarsın. | Open Subtitles | آمل يوما ما أن تدركي كيف دمرت أفعالك حياة الآخرين |
Ve Avatar Hali'ne girdiğin zaman kontrolü senin ellerinde olacak ve bütün hareketlerinin farkında olacaksın. | Open Subtitles | وعندما تكون في حالة الأفاتار سوف تتمكن من السيطرة التامة والإدراك على كل أفعالك |
Casuslarımız sayesinde Eshpeni'nin hareketlerinin olduğu bölgeye girme izni çıkardık. | Open Subtitles | لقد تمكنا من الدخول من خلال عملائنا الى تحركات الاشبيني |
Er ya da geç iradi hareketlerinin kontrol yeteneği tamamen kaybolacak. | Open Subtitles | وفي النهاية، القدرة على التحكم في .الحركات الإرادية تكون معدومة تماماً |
Makinanın hareketlerinin şarkının hissini takip etmesini istediler. | TED | أرادو أن تتوافق حركات الآلة مع شعور الأغنية |
İnsan, doğru ya da yanlış olsun, hareketlerinin sorumluluğunu taşır. | Open Subtitles | الرجل يتحمل مسؤلية افعاله سواء كانت خاطئة او صحيحة |
hareketlerinin sesini gizlemek için radyoyu kullanmış. | Open Subtitles | نعم، لقد استخدم الراديو للتغطية على صوت تحركاته |
Senin hareketlerinin, başkalarını da etkilediği hiç aklına gelmiyor mu? | Open Subtitles | ألم يخطر ببالك من قبل أن أفعالك قد تؤثر على الأخرين؟ |
hareketlerinin yüzde 97'si farklı değişkenlerden ziyade birbirine bağlantılı. | Open Subtitles | 97٪ من أفعالك أولويات السندات العلائقية على المتغيرات الأخرى. |
işleyişimiz daha çok hareketlerinin ne anlama geldiğini düşünmeden içgüdüsel tepkiler veren bir böceğe benzeyecekti. | Open Subtitles | حيث أنت تتصرف بغريزتُكَ من دون التفكير في أفعالك |
işleyişimiz daha çok hareketlerinin ne anlama geldiğini düşünmeden içgüdüsel tepkiler veren bir böceğe benzeyecekti. | Open Subtitles | حيث أنت تتصرف بغريزتُكَ من دون التفكير في أفعالك |
Olanlar senin 20 yıl önceki esef verici açgözlü hareketlerinin bir sonucudur. | Open Subtitles | مـايحدث هو نتيجة بسبب أفعالك الجشعة ، اليائسة منذ 20 عـاماً |
İyiydim ama bu, hareketlerinin sonuçları olmayacak anlamına gelmez. | Open Subtitles | لقد كنـت ، لكن هذا لا يعنــي أن أفعالك ليس يترتب عنهــا نتائـــج لقد كنـت ، لكن هذا لا يعنــي أن أفعالك ليس يترتب عنهــا نتائـــج |
İnsanın dünyasının, yaşadığı kasabadan ibaret olduğu ve dans hareketlerinin, orduların hareketlerinden daha büyük bir heyecan yarattığı zamanlarda genç bir kadın yaşardı. | Open Subtitles | في عصر حيث كانت بلدة الشخص تمثّل له العالم بأثره وكانت حركات رقصة حدثاً أهم من تحركات الجيوش. |
Tokugawa'yı kontrol eden Tenkai'nin hareketlerinin arka tarafı şüpheli. | Open Subtitles | تحركات تينكاي هي التي تنظم توكوجاوا من خلف الكوليس وهي مريبة |
O süslü püslü hareketlerinin hiçbiriyle bir yere varamazsın. | Open Subtitles | حروف قديمة استخدمت عام 150م قبل اللغة الاتنية لن تفيدك هذه الحركات المبتذلة |
Küçük parmaklarının hareketlerinin anlamı fikrini değiştirdiğin mi? | Open Subtitles | هل تلك الحركات الصغيرة بأصابعك هي طريقتك لإخباري أنك قد غيرت رأيك؟ |
Ptolemy gezegenlerin yıldızların arasındaki hareketlerinin, müjdeci olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | كان بطليموس يقول ان حركات الكواكب وسط النجوم... كانت دلائل وآيات لأحداث سوف تحدث على الأرض |
hareketlerinin metcezir etkisini vurgulayarak şunları yazdım: "Hayatındaki insanları hiç düşündün mü? | TED | بالتركيز على تأثير المد والجذر من افعاله كتبت: "هل فكرت سابقاً بالأشخاص في حياتك؟ |
Bir şüpheli kimliği tespit edebilmek için ölümünden önceki hareketlerinin izini sürüyorum. | Open Subtitles | كُنت أراجع تحركاته في الأيام السابقة لوفاته آملاً في التعرف على مُشتبه به مُحتمل |
Bir belgesel fotoğrafçısı olarak, yeni doğan bebeğiyle bir anne gibi onun ilk hareketlerinin her birinin fotoğrafını çekme ihtiyacı hissettim. | TED | كمصورة وثائقية، كنت أحس أنني بحاجة لكي أصور كل حركاته الأولى كما الأم مع وليدها. |