Öyle değil: harika bir yer ve inanılmaz bir enerji ve zeka ile dolu. | TED | لا أفغانستان ليست كذلك .. انها مكان رائع مليء بالطاقة المميزة والفكر النير |
Herhalde Dünya'nın ne kadar harika bir yer olduğunu düşünürlerdi. | Open Subtitles | وسوف يعتقدون يا له من مكان رائع كوكب الأرض |
Sahilin biraz ilerisinde harika bir yer biliyorum çok güzel balık güveç yapıyorlar. | Open Subtitles | أنا أعرف مكاناً رائعاً قريب من الساحل ها هنا حيث يصنعون حساء سمك ، رائع |
Yarın kolaylıkla Goat's Head'e gidebiliriz. harika bir yer... | Open Subtitles | مهلاً نستطيع غدًا ان ناخذ مكان رئيس الماغز بسهوله انه المكان المثالي |
Buranın harika bir yer olduğunu söylememiş miydim? | Open Subtitles | ألم أخبرك أن هذا المكان جميل ؟ |
Müvekkillerimden birinin binanızda bir ofisi var. harika bir yer. | Open Subtitles | احد عملائي لديه مكتب في بنايتك انه مكان جميل |
Çalışmak için harika bir yer. Siz de başvurun. | Open Subtitles | إنه حقاً مكان عظيم للعمل يجب ان تقدمي طلب توظيف هناك |
Büyümek için harika bir yer. Bunu biliyor olmalısın. | Open Subtitles | انه مكان رائع لتتربي فيه عليك أن تعرفي ذلك |
Onun satıcı ayakları sizi korkutmasın. Burası gerçekten yaşamak için harika bir yer. | Open Subtitles | لا تدعا نمطه كبائع يخيفكما هذا مكان رائع للعيش |
Ben ve Mahalik, geçen yaz harika bir yer bulduk. | Open Subtitles | أنا و مهاليك وجدنا مكان رائع الصيف الماضي |
Burası aileler için harika bir yer. Her yaş için İncil eğitimimiz var. | Open Subtitles | هذا مكان رائع للعائلات، لدينا دراسة إنجيل لكل الأعمار |
Tek söylemek istediğim Dunder Mifflin'e bi' gelin. Dunder Mifflin, çalışmak için harika bir yer. | Open Subtitles | تعالوا إلى دندر مفلين , دندر مفلين مكان رائع للعمل |
Eski haline dönebilmen için gidebileceğin harika bir yer var. | Open Subtitles | اسمع، أعرف مكاناً رائعاً من أجلك، لتعود إلى طبيعتك. |
Gün neredeyse bitmek üzere, diye düşündüm. Şans eseri harika bir yer buldum. | Open Subtitles | ظننتُ فقط أنّ الوقتَ يتأخّر و يصدف أنّي أعرف مكاناً رائعاً |
Aptal gibi buranın evliliğimizi kutlamak için harika bir yer olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | بحماقة فكرت أن هذا سيكون المكان المثالي لنأتي ونحتفل يزواجنا |
Burası harika bir yer. | Open Subtitles | هذا المكان جميل |
Müvekkillerimden birinin binanızda bir ofisi var. harika bir yer. | Open Subtitles | احد عملائي لديه مكتب في بنايتك انه مكان جميل |
Ama orası kızım için harika bir yer. | Open Subtitles | لكن ذلك المنزل سيصبح مكان عظيم لأبنتي لتعيش فيه |
Onlar gittiklerinde, burası ucuz et satıcılığı için harika bir yer olacak. | Open Subtitles | عندما تذهب هذه , سوف يكون هذا مكان مثالي لتربية الأبقار |
Doğum gününde bedava krep yiyebileceğin harika bir yer biliyorum. | Open Subtitles | أعرف مكاناً عظيماً حيثُ يمكنكِ أن تحصلي على الفطائر المحلاه مجاناً في عيد ميلادك. |
Teklif hediyemi bulmak için harika bir yer değil mi? | Open Subtitles | أليس هذا أفضل مكان لكي أجد هديّة التقدّم بالزواج؟ |
Orası o korkunç insanların bizi asla bulamayacağı harika bir yer. | Open Subtitles | إنه مكان مذهل حيث لن يجدنا هؤلاء الأشرار |
Burası yuva yapmaları için harika bir yer, çünkü avcılar buraya gelmez. | Open Subtitles | هذا مكان ممتاز بالنسبة لهم لحفر الأعشاش، لم يستطع أي من الحيوانات المفترسة الوصول الى هنا. |
Ve bence dünyayı harika bir yer yapan unsur da bu. | TED | وأعتقد أن هذا هو ما يجعل العالم مكانا رائعا |
Hem çocuklar için de harika bir yer olur. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنه سيكون مكاناً مثالياً للأطفال |
Buraya geldim, kurban için harika bir yer aldım siz de bunu mahvettiniz. | Open Subtitles | لقد اتيت الى هنا ، وأحصل على مقعد كبير في التضحية ، وكنت خرب عليه. |