| KH: Belki de ben safım ama bunun harika olacağını sanmıştım. | TED | ك.ه: ربما أنا ساذجة، لكنّي اعتقدت أنّه سيكون رائعاً. |
| Bana söylemek üzere olduğun şeyin harika olacağını şimdiden biliyorum! | Open Subtitles | أياً كان ما أنت علي وشك أن تخبرني به أعرف بالفعل أنه سيكون رائعاً |
| Ben ve dördüncü sınıf arkadaşlarım petrol kuyunuzu, yerel enerji sorunu için kullanmanızın harika olacağını düşünüyor. Bay Burns... | Open Subtitles | أنا ورفاقي بالفصل نعتقد سيكون رائعاً لو أهديت ثروة النفط إلى مصنع الطاقة النووية |
| Dostum, üniversiteli kızlar! Sana bu bekarlığa veda partisinin harika olacağını söylemiştim. | Open Subtitles | يا صاح، فتيات الجامعة لقد قلت لك أن هذه الحفلة ستكون رائعة |
| Çünkü, buralarda olmanın harika olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | لأنني ظننت بأن الحياة ستكون رائعة هناك |
| Profilinin harika olacağını söyledi. | Open Subtitles | قالت أن ملفك الشخصي سيكون مذهلاً |
| Beni listeye sokan oydu ve harika olacağını söyledi ve eminim harikadır, eğlence akıyordur. | Open Subtitles | هو الشخص الذي أدخلني في قائمة العملاء و قال إن هذا سيكون رائعاً .. و أنا متأكد انه رائع و فيه الكثير من المرح |
| Bak, gerçekten içine ettim ve tekrar denememizin harika olacağını düşünüyorum. Ya da ilk defa çıkarız. | Open Subtitles | إسمعي, أنا معجب بك حقاً وأعتقد أنه سيكون رائعاً إن عدنا معاً. أو نخرج معاً لأول مرة |
| Bana söylemek üzere olduğun şeyin harika olacağını şimdiden biliyorum! | Open Subtitles | أياً كان ما أنت علي وشك أن تخبرني به أعرف بالفعل أنه سيكون رائعاً |
| Bundan sonra onunla yaşarsan harika olacağını düşündü. | Open Subtitles | وظن أنه سيكون رائعاً لو عشت معها منذ الان . |
| - Ama harika olacağını tahmin ediyorum. | Open Subtitles | ولكن أتوقع أن الأمر سيكون رائعاً |
| Kalede seks yapmanın harika olacağını biliyordum. | Open Subtitles | علمت أن اللهو في الحصن سيكون رائعاً |
| Onunla yürürken bile seks yapmalarının harika olacağını biliyormuş. | Open Subtitles | .أحياناً, وأنا أتمشى. أشعر أن الجنس سيكون رائعاً" |
| Dedektif Beckett, merkezde gönüllü çalışmamın harika olacağını söyledi. | Open Subtitles | قالت المُحققة (بيكيت) أنّه سيكون رائعاً لو تطوّعتُ في المركز. |
| Ben bu harika olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن هذا سيكون رائعاً |
| Ben de Bakan Durant'ın bu görev için harika olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | و بينما أعتقد أن الوزيرة (دورانت) ستكون رائعة للمنصب |
| Cameron, lütfen bana sihirbazlık gösterinin harika olacağını söyle. | Open Subtitles | كاميرون) رجاء أخبرني أن) أداءك السحري سيكون مذهلاً |