Aslında ona bu fırsatı vermedim ama harika olur, sağ ol. | Open Subtitles | لا أظن أنني أعطيتها الفرصة ولكن ذلك سيكون رائعاً شكراً لكِ |
Bu harika olur. Peki, 'Koşer'e uyacak mıyım? | Open Subtitles | سيكون رائعاً , هل أنت واثقة أنه لحم بقري ؟ |
- Başınıza bir şey gelirse diye... - Tamam bu harika olur. | Open Subtitles | يعني لو وقعت لك مشكله حسنا هذا سيكون رائع |
Eğer bunu isteyerek yaparsanız, harika olur tabiî. | Open Subtitles | اذا كنت ترغب في ذلك فعلا سيكون عظيما منك |
Tabii. Eğer yarın sabah 8'de teslim edebilirseniz harika olur. | Open Subtitles | بالطبع, اذا بإمكانك تسليمي في الساعة 8 صباحاً سيكون عظيماً |
Eğer şimdi hemen eşyalarını toplayıp... aşağıya indirirsen... harika olur. | Open Subtitles | لذلك إذا قمت بحمل اشيائك وذهبت للأسفل سيكون ذلك رائعاً |
harika olur. Sıcak çikolata içer, film izleriz. | Open Subtitles | سيكون رائعاً سنشرب الشكولاته الحارة ونشاهد فيلماً |
Çünkü o konuda endişeliyiz. Alırsan harika olur. | Open Subtitles | لقد كنا قلقين حيال الامر هذا سيكون رائعاً |
Dinle, başkalarının yanında duygularımızı göstermek konusunda rahat değiliz, eğer bir saniyeliğini arkanı dönersen, harika olur. | Open Subtitles | لا نحب أن يرى الناس لحظاتنا العاطفية لذا، سيكون رائعاً إن استدرت للحظة |
Um, yani eğer benim Silah ve Cephane'den çıkış işlemlerimi hemen yaparsanız bu harika olur. | Open Subtitles | إذن هل باستطاعتك إلغاء اشتراكي بالمجلة، سيكون رائعاً. |
Sağ ol, bu harika olur. Tatlım, bu harika olmaz mı? | Open Subtitles | شكرا، ذلك سيكون رائع يا عزيزي أليس كذلك؟ |
Nişan töreni için ne yapsak harika olur, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين ماذا سيكون رائع فى حفلة الخطوبة ؟ |
Ve Boo Radley'in güney gotik geleneklerine nasıl uyduğu hakkında bir şeyler yazabilirsen harika olur. | Open Subtitles | وهل يمكنك أن تكتبي كيف يناسب بوو رادلي إلى تقاليد القوطية الجنوبية ذلك سيكون عظيما منك |
Eğer arabanızı sokağın aşağısına çekerseniz harika olur. | Open Subtitles | لو حركت سيارتك بالشارع، فهذا سيكون عظيماً |
Eğer bu işi bana ve stajyerlerime bırakırsanız, harika olur. | Open Subtitles | إن كان بإمكانك إخبار الجميع بترك ذلك العمل لي ولطلابي، سيكون ذلك رائعاً |
Bu harika olur. Çünkü ben düz çizgi bile çizemiyorum Bob. | Open Subtitles | ذلك سيكون عظيم لأنني لا أستطيع أن أرسم خط مستقيم بوب. |
Bu harika olur. Vaktin olduğuna emin misin? | Open Subtitles | سيكون هذا رائعاً هل أنت واثقة أن لديك الوقت الكافي؟ |
Evet. harika olur. | Open Subtitles | أوه، نعم. ذلك سَيَكُونُ عظيمَ. ذلك سَيَكُونُ عظيمَ. |
- Eminim şarap harika olur, teşekkürler. - Bir kadeh şarap. | Open Subtitles | النبيذ سيكون جيد ، شكرا - كأس من النبيذ - |
Bence harika olur. Biran önce onunla buluşup detayları konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | .أعتقد بأنها ستكون رائعة .أنا أرغب بمقابلتها ومناقشة التفاصيل معها |
Bence de harika olur. | Open Subtitles | يمكننا قضاء العطلات الأسبوعية معاً ، ما رأيك؟ أعتقد أن هذا يبدو رائعاً |
Bu hafta yapalım. - harika olur. - Tamam. | Open Subtitles | أُريدُ أن أقوم بهِ هذا الأسبوع هذا سيكون رائعًا |
- Teşekkürler, dört tane olursa harika olur. | Open Subtitles | - هتاف اشمئزاز، وذلك بفضل. أربعة سيكون أمرا رائعا. |
Bu arada, eğer mümkünse ona her yemek arası, bir tencere lazanya verirseniz harika olur. | Open Subtitles | اذا امكنك منحه طبق لازانيا بين كل وجبة طعام سيكون ذلك عظيم |
Üçü de bizimle evlenirse harika olur! | Open Subtitles | سيكون من الرائع لو دعونا ثلاثتنا للعشاء و ليتزوجوننا |