"harrison'" - Translation from Turkish to Arabic

    • هاريسون
        
    • هاريسن
        
    Liv, hemen buraya gelmen lazım. Harrison, bu işin altından kalkabilirsin. Hazırsın. Open Subtitles ليف يجب أن تأتي إلى هنا الآن. هاريسون يمكنك أن تفعل هذا.
    Dr. Harrison'la ciddi bir konuşma yapacağım. Buraya dönmenize izin vermesi bir hataydı. Open Subtitles كان لى حوار جاد مع دكتور هاريسون لقد كان من الخطأ عودتك اٍلى هنا
    Dr. Harrison'ı arayıp şok edici davranışınız hakkındaki tüm bilgileri verdim. Open Subtitles لقد اتصلت بدكتور هاريسون و أعطيته تقريرا عن سلوكك السيئ
    Başkan Harrison depodan alış-veriş yapma hakkımızı görmezden geliyor. Oh? Open Subtitles الرائد هاريسون سلبنا حقَنا في ممارسة التجارة في السوق
    Harrison'ların evinin etrafında dolaşan adamın robot resmi. Bir bak. Open Subtitles هذا رسم شكل المتصيد خارج منزل عائلة هاريسن ليلة أمس.
    Harrison işinde olduğu gibi. Open Subtitles الأمر يشبه تلك المرة عندما عملت عند بوب هاريسون
    Şimdi, sayın konuğumuz Senatör Ernest Harrison. Open Subtitles والأن, ضيف الشرف, النائب إيرنيست هاريسون.
    Arkamda, Senatör Harrison'ın adamlarını görüyorsunuz. Open Subtitles ورائى يمكنكم مشاهدة وصول حاشية النائب هاريسون.
    Beaumont'ta, Harrison Caddesi'nde oturuyorduk babam bahçede kamyonuyla uğraşıyordu... ..annem de evde işlerini yapıyor, yemek falan hazırlıyordu. Open Subtitles كُنا نعيش في بومانت في هاريسون أبي كان يعمل على سيارتي في الباحة الخلفية و أمي كانت تُنظف أو تعد الغداء
    Bu, Pete Verrill. Tom Harrison, sanat yönetmenimiz. Open Subtitles هذا هو بييت فيرايل توم هاريسون , مديرنا الفنى
    15 yıl önce, Harrison ile etle tırnak gibiydik. Open Subtitles قبل 15 عاما، كان هاريسون وأنا لا يفترقان.
    O günden sonra Harrison Wells tümüyle farklı bir insan oluverdi sanki. Open Subtitles بعد ذلك اليوم، أصبح هاريسون ويلز شخص مختلف تماما.
    6 ay boyunca Harrison Wells'i araştırıp durduk ama elimize hiçbir şey geçmedi. Open Subtitles حسنا، ستة أشهر من التحقيق هاريسون ويلز أدى بنا إلى أي مكان،
    Harrison Wells ve Tess Morgan, bir pazar günü araba sürerken, lastikleri patlar. Open Subtitles هاريسون ويلز، تيس مورغان خارج على محرك أقراص الأحد، الإطارات تهب، ويلز يفقد السيطرة،
    Bütün bunları atlatırken Harrison Wells hep yanımda durdu. Open Subtitles ومن خلال كل ذلك، هاريسون ويلز وقفت الى جانبي.
    Haftalik ahlaksizlik davranisini kutlamak için sevimli satis asistanimiz Danielle Harrison'a saçini sifira vurmasi için 10 bin dolar teklifte bulundum. Open Subtitles و لكي نحتفل بنهاية الاسبوع عرضت على مساعدتنا بالمبيعات الجميلة دانييل هاريسون عشر آلاف دولار لكي تحلق شعرها
    Bay Harrison'ın gerçek düşüncesine cevap vermek istiyorum. Open Subtitles أود التصدي لما أعتقد أن السيد هاريسون تناوله حقاً.
    Çünkü Jackie Harrison asla çocuklarını almayı unutmaz. Open Subtitles لأن جاكي هاريسون لاتنسى أبدا أن تجلب أطفالها
    Bay Harrison'ın hilekarlığı açığa çıkacak... ve onu milyonlarından uzaklaştıracağım. Open Subtitles السّيدِ هاريسن سكام سوف يكتشف وأنا سَأُحصل على ملايين منه.
    Ama Donny'nin Harrison ve Reid ayarında olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا مخالفةَ، روز، لَكنِّي أَشْكُّ في إلى حدٍ كبير بأنّ دونيكَ في نفس الإتحادِ مَع هاريسن ورَيد.
    Erkek, Yahova Şahidiyle Harrison Ford arası bir şey. Open Subtitles هو مثل شاهد اليهوه الإجتماعات هاريسن فورد شاهد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more