"hasat'" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحصاد
        
    Dikkat ederseniz, bu şehirlerin tüm maddi ve manevi yaşamı onların hayatta kalmasını sağlayan tahıl ve Hasat tarafından şekillendirilmektedir. TED لذلك, إن أحببتم, فإن جميع مظاهر الحياة الروحانية و المادية لهذه المدن سيطر عليها الحبوب و الحصاد اللذان حافظا عليهم.
    Kötü bir Hasat geçirdiler. Birçok insan iyi Hasat yapamadı. Open Subtitles كان هنالك بعض الحصاد السيئ بضع من الناس لم يعملو
    Hasat Festivali'ni tanıtmak için büyük bir medya kampanyası yapıyoruz. Open Subtitles نحن نصنع حملة إعلانية كبيرة لكي نعلن عن مهرجان الحصاد
    Ama sanırım Hasat öncesine kadar beni fark bile etmemişti. Open Subtitles لكن لا أظن أنها نتبهت إلي إلا في يوم الحصاد
    Fakat gitmeden hemen önce yanıma uğradı. Benden Hasat'ı durdurmamı istedi. Open Subtitles لكنّه مرّ عليّ في طريقه للرحيل وطلب منّي أن أوقف الحصاد
    Bunun yerine, en azından bir şekilde, sigorta yılı ya da büyük Hasat yılını dört gözle bekliyorum. TED بديلًا عنه، أتطلع إلى، على الأقل بطريقة ما، عام التأمين أو عام الحصاد العظيم
    Gelecek sezon için Hasat ve tekrar ekim yapabiliyorlar. TED إنهم قادرين على الحصاد والزراعة مرة أخرى للموسم القادم
    İlk yıl Hasat bol oluyor, fakat sonra toprak nitrojen eksikliğinden yoruluyor ve verimsizleşiyor. Open Subtitles في بداية العام يكون الحصاد وفيرًا ثم يتضائل بعد ذلك لا توجد في التربة كمية كافية من النيتروجين لذلك يتضائل
    Hasat zamanı gelince göçmen bir işçisin, daha sonra bir serserisin. Open Subtitles بمجرد أن ينتهى الحصاد ، ستصبح عاملاً مهاجراً ، ثم مجرد رجل بلا مأوى
    Hasat zamanı gelince göçmen bir işçisin, daha sonra bir serserisin. Open Subtitles بمجرد أن ينتهى الحصاد ، ستصبح عاملاً مهاجراً ، ثم مجرد رجل بلا مأوى
    Köyün bu tarafında kalan üç evi ve bu değirmeni Hasat bittikten sonra boşaltmanız gerekiyor. Open Subtitles هذة البيوت الثلاثة وهذة المطحنة يجب أخلائهم عند أنتهاء الحصاد
    Daha önce gelmek isterdim, fakat Hasat mevsimindeyiz. Open Subtitles كان ينبغي زيارتك من قبل ولكننا في وقت الحصاد
    Yemek yiyecek, uyuyacak ve çalışacağız ve yarın da Sonbahar Hasat Günü'nü kutlayacağız. Open Subtitles سناْكل ، وننام ، ثم نعمل وغدا سوف نذهب لنحتفل سويا ، بيوم الحصاد
    Hasat zamanında sunaklar yaptılar ve onların üstünde ateşler yaktılar. Open Subtitles وفى وقت الحصاد بنوا مذابحاَ وأوقدوا النيران عليها
    Ürün alamadığınızı biliyorum. Hasat fotoğrafını gördüm. Open Subtitles أعلم بأن محاصيلكم فشلت لقد رأيت صورة الحصاد
    Hasat yüzünden yerimiz hep değişiyor. Geleli daha bir hafta olmuştu. Open Subtitles إنهم ينقلوننا كثيراً بسبب موسم الحصاد كنا هنا أسبوعاً فقط.
    Hasat yüzünden yerimiz hep degisiyor. Geleli daha bir hafta olmustu. Open Subtitles إنهم ينقلوننا كثيراً بسبب موسم الحصاد كنا هنا أسبوعاً فقط.
    Bu semboller eski takvim veya Hasat zamanı çizelgelerinde var mı bir kontrol et. Open Subtitles ابحث أي صلة بين هذه الرموز وجداول الحصاد أو التقويمات القديمة.
    Yaralanmış yabani tavşanın, Hasat Tanrısı tarafından kurtarılışı hakkında Open Subtitles إنه حول أرنب بري جريح وتم انقاذه من إلـه الحصاد
    Hasat vakti neredeyse geldi ve sen bu çocukla oynuyorsun. Open Subtitles .. نحن بصدد الحصاد وأنتِ تُداعبين هذه الطفلة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more