Teyzem hasta olduğu için onunla kaldı. | Open Subtitles | لقد بقيت مع خالتي باولا لأنها كانت مريضة |
hasta olduğu için onu değiştirmek yerine ona bakmalıydınız. | Open Subtitles | كان من المفروض عليك أن تعتني بابنتك، وبدلاً من أن تعتني بها، بدّلتها لأنها كانت مريضة |
Yetiştirdiğin, bugüne getirdiğin öz evlâdını hasta olduğu için terk ettin ve bu bir günahtır. | Open Subtitles | ابنك، الذي ربّيتَه، هجرتَه وكلّ ذلك لأنّه كان مريضاً فأثمتَ |
Karısı hasta olduğu için artık devam edecek parası yoktu. | Open Subtitles | هولَمْيَعُدْيَستطيعُتَحَمُّلإبْقائهفوق لأن زوجتَه كَانتْ مريضةَ |
Bu hasta olduğu ama vücudunun bu konuda hiçbir şey yapmadığı anlamına gelir. | Open Subtitles | يعني أنه مريض و جسده لا يفعل شيئاً حيال هذا |
- Bu derece hasta olduğu konusunda hiç fikrim yoktu. - Almanlarla konuşamazsın. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنها مريضة لا يمكنك أبدا معرفة هذا مع الألمان |
Neden hasta olduğu hakkında ne biliyorsun? | Open Subtitles | ما الذى تعرفه عن ذلك ؟ لماذا هو مريض ؟ |
Dosyasında bina çökmeden önce hasta olduğu yazıyor. | Open Subtitles | الملف يقول بأنها كانت مريضة قبل انهيار البناية |
Karısı hasta olduğu için artık devam edecek parası yoktu. | Open Subtitles | كان سيغلقه أخبار سيئة هو لم يعد يستطيع تحمل إبقائه لأن زوجته كانت مريضة |
hasta olduğu için falcıya gidiyordu. | Open Subtitles | كانت تذهب إلى قارئة الطالع لأنها كانت مريضة |
Çok hasta olduğu için onu görmeliyim demiştim. Erken çıkarsan kovulursun dedin. | Open Subtitles | فقد كانت مريضة للغاية وأخبرتني إن رحلت باكراً سأصرف مِن العمل، |
hasta olduğu falan için ölmedi. | Open Subtitles | فإنها لم تمت بسبب أنها كانت مريضة أو شىء من هذا القبيل |
Dedesi hasta olduğu için on yaşındaki bir çocuğun kalçasına iğne batıralım. | Open Subtitles | صحيح نثقب ورك طفل بالعاشرة لأنّه جدّه كان مريضاً |
hasta olduğu ya da kızı tanıdığı için oraya atlamadı. | Open Subtitles | لم يقفز لأنّه كان مريضاً أو لأنّه كان يعرف تلك الفتاة |
Bizi, hasta olduğu için terk etti sanmıştım hep. | Open Subtitles | لطالما ظننت بانه تركنا لأنه كان مريضاً |
hasta olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | الإشاعة أنه مريض وشاشتي تبدو وكأنها |
- Bu derece hasta olduğu konusunda hiç fikrim yoktu. - Almanlarla konuşamazsın. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنها مريضة لا يمكنك أبدا معرفة هذا مع الألمان |
Bay Stone hasta olduğu için Bayan Stone buraya bazı evraklar getirmiş bir daha da eve dönmemiş. | Open Subtitles | السيدة (ستون) كانت تركض بمكان ما بالأسفل لتجلب بعض أوراق العمل من أجله لأنه كان مريض و هى لم تعود |
Bakın bayan... Bu işi kuzenim hasta olduğu için ben yapıyorum. | Open Subtitles | سيدتي أنظري, أنا فقط أَمْلأُهم لإبن عمي لأنه مريض |
Bu sene bir çok kez okula hasta olduğu içim gelmemiş. | Open Subtitles | لقد غاب بضع مرّات هذا العام بداعِ المرض. |