Ve böylelikle gördük ki, şiddet de tıpkı bulaşıcı bir Hastalık gibi bulaşıyordu. | TED | وهكذا نرى أن العنف، بطريقة ما، يتصرف مثل المرض المعدي. |
Vampirlik doğa üstüne mâl edilebilir ama kan enfeksiyonudur ve eğer bir Hastalık gibi bulaşıyorsa tedavi etme şansı da vardır. | Open Subtitles | مصاص الدم ربما ذو قوى خارقة لكنه يلوث الدم ،وإذا كان ينقل التلوث مثل المرض فهناك فرصة لعلاجه |
Vampirlik doğa üstüne mâl edilebilir ama kan enfeksiyonudur ve eğer bir Hastalık gibi bulaşıyorsa tedavi etme şansı da vardır. | Open Subtitles | مصاص الدم ربما ذو قوى خارقة لكنه يلوث الدم ،و إذا كان ينقل التلوث مثل المرض فهناك فرصة لعلاجه |
Epidemiologun biri silahlı şiddetin tıpkı bulaşıcı Hastalık gibi yayıldığını söylüyor. | Open Subtitles | عالم أوبئة يحاول إيصال وجهة نظر مثيرة للاهتمام مفادها ان العنف الناتج عن السلاح ينتشر مثل مرض معدِ |
Şiddet ve suç, önlenemez bir Hastalık gibi yayılmaya devam ediyor. | Open Subtitles | العنف والجريمة يستمرون في الإنتشار مثل مرض لا يمكن وقفه |
"Bir Hastalık gibi yayıyorsunuz." "Kimseyi incitmek istemiyorsun, değil mi?" | Open Subtitles | تنشروها كالمرض أنت لا تريدين أن تؤذي أحد؟ |
Onu yetiştirerek, güçlendirerek bir Hastalık gibi yayan insanın ta kendisi. | Open Subtitles | البشر هم قاموا بنشرها كالمرض زرعوها و أبرعوا فيها |
[Çökemeyecek kadar bağlantılı] Yüksek seviyede karşılıklı bağlanmışlık istikrar için kötü olabilir çünkü o zaman, gerilim bütün sisteme salgın Hastalık gibi yayılabilir | TED | يمكن أن يكون للدرجة العالية من الترابط أثر سئ على الاستقرار، لأن التوتر حينها سينتشر عبر النظام كالوباء. |
Durdurulmadığı takdirde Hastalık gibi yayılır. | Open Subtitles | لو لم يتم التحقق منه أنه ينتشر مثل المرض |
Yahudiler, Yahudilik,... ..bunlar birer Hastalık gibi. | Open Subtitles | اليهود اليهودية انها مثل المرض |
Hastalık gibi bir şey. Hiçbir şey, hiçbir zaman onu tatmin etmeyecek. | Open Subtitles | هذا مثل المرض لا شيء سيكفيها أبداً |
Bir Hastalık gibi içimdesin. | Open Subtitles | أنت بداخلي مثل المرض |
Salgın bir Hastalık gibi içinde yayılıyor. | Open Subtitles | إنها تنتشر فيكِ مثل المرض |
Şiddet ve suç, önlenemez bir Hastalık gibi yayılmaya devam ediyor. | Open Subtitles | العنف والجريمة يستمرون في الإنتشار مثل مرض لا يمكن وقفه |
Bu bir Hastalık gibi, kuduz gibi, sadece acele edin. | Open Subtitles | إنه مثل مرض السعر و لكن أسرع إنتشارا |
Hastalık gibi bir şeyin var. | Open Subtitles | هو مثل مرض مَعك أَو شيءِ. |
- Hastalık gibi. Kanser gibi. | Open Subtitles | انها مثل مرض السرطان |
Onu yaşatan, yetiştiren ve bir Hastalık gibi yayan insanoğluydu. | Open Subtitles | البشر هم قاموا بنشرها كالمرض زرعوها و أبرعوا فيها |
Dayanamıyor. Bu Hastalık gibi bir şey. | Open Subtitles | انه لايستطيع أن يتوقف انه كالمرض |
Galaksimizde bir Hastalık gibi yayılıp yollarına çıkan herşeyi yok ettiler. | Open Subtitles | لقد أصبحت كالوباء فى مجرتنا و هى تسحق كل شئ فى طريقها |