"hastaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • المرضى
        
    • للمريض
        
    • المريضة
        
    • مريضة
        
    • المريض
        
    • لمريض
        
    • مريض
        
    • للمريضة
        
    • المريضِ
        
    • مريضاً
        
    • بالمريض
        
    • المركزة
        
    • مريضا
        
    • مريضٍ
        
    • مرضاي
        
    her geçen gün daha çok sayıda hastaya takılıyorlar. Hala klinik deney aşamasındalar ama, bunları rutin olarak kullandığınızı hayal edin, TED و يستفيد منها عدد أكثر فأكثر من المرضى. هي لا زالت قيد التجارب السريرية ، لكن تخيلوا حين نتمكن من توصيلها،
    Birkaç hastaya bu ilaçlardan veriliyor... 60 yıldır, beyazlar bana yalan söylüyor. Open Subtitles يحضرون بعض المرضى و يعطونهم العقاقير البيض يكذبون عليَّ منذ ستين عاماً
    Hastanın tek gerçek tedavisi bir daha kalbine yüklenmemesi bu da hastaya 21 yaşında emekliye ayrıl demek zorunda olduğumuz anlamına geliyor. Open Subtitles العلاج الوحيد الحقيقيّ للمريض هو ألاّ ينهك قلبه مجدّداً ما يعني أنّ علينا إخباره بأن يتقاعد في أوج عمره البالغ 21 عاماً
    Öyle olduğuna eminim ama hastaya yanında olacağıma söz verdim. Open Subtitles متأكده بأنه كذلك ولكن أنا وعدت المريضة بأني سأكون معها
    hastaya alerji teşhisi koydun ve antihistamin verdin. Open Subtitles شخصت مريضة بالحساسية و أعطيتها مقلل للتأثيرات الحيوية
    Sonuçlar alındıktan sonra başka bir uzman görüntüleri inceler ve teşhisi hastaya bildirir. TED وبمجرد جمع هذه الصور يقوم طبيب آخر بتشخيص تلك الصور والتحدث إلى المريض.
    Bir hastaya bakmak sadece kesip açmak değildir. Open Subtitles هناك المزيد لمريض الرعاية من خفضها مفتوحة.
    Bir modelin çekim öncesi hazırlığı ameliyata hazırlanan bir hastaya benzer. Open Subtitles قواعد عارضة الأزياء يوم التصوير كقواعد المرضى قبل يوم إجراء الجراحة
    Bu günlerde bir doktorun hastaya yaklaşımını öğretilmesi gibi bir şey mi? Open Subtitles هل هذا نوع من رعاية المرضى هل يعلّمون ذلك فى هذه الأيام؟
    güç olsun ya da olmasın, çünkü hastaya verdikleri oksijen oranına bakarak gaz akışını düzenleyebilirler. TED سواء وجدت الكهرباء أم لا، لأنه يمكنهم معايرة التدفق اعتمادا على نسبة الأوكسجين التي يعطونها للمريض.
    Ortaya çıkmasını engelleyebilir ya da erken tanı koyabiliriz. meme kanseri için hastaya bir ultrason cihazı verebiliriz. TED يمكننا الوقاية أو القيام بإكتشاف مبكر لسرطان الثدي بإستعمال جهاز يستعمل الموجات فوق الصوتية يعطى للمريض.
    Ama bunları görmezden gelirsen, hastaya vereceğin mesaj duygularının ahlaksız ve tehlikeli olduğudur. Open Subtitles ,لكن لو بحثتي تحت القشرة تجدين أن الرسالة التي نوصلها للمريض بأن مشاعرهم محرّمة, و خطيرة
    Veronica, benim 26 hastaya baktığım bir iş günümde, South Central Los Angeles'taki bir klinikte 17. hastamdı. TED فيرونيكا كانت المريضة السابعة عشر من مجمل 26 مريض يومي في تلك العيادة في جنوب لوس أنجلوس
    Böylece hastaya çok daha yaygın bir operasyon yaptım ve daha sonra hastayla çok farklı bir konuşma yaptım. TED ولذلك قمت بإجراء عملية جراحية أكثر دقة وكان حديثي بعد الانتهاء مع المريضة مختلفًا تمامًا.
    - Öyle. Bir hastaya, beraber kilo alacağımıza dair söz verdim,-- Open Subtitles نعم وعدت مريضة بأننا سنكسب الوزن سوية, لذا
    Babamın bir hastaya 3 yıl boyunca yardım eden bir iş arkadaşı var. Open Subtitles كان لوالدي طبيب زميل.. عوقب لمدة 3 سنوات لمساعدته مريضة
    hastaya yakın kişilerinde de kederin beş safhasını yaşaması yaygın olarak görülür. Open Subtitles أجل، أمر شائع أن يمر الأشخاص المقربون من المريض بمراحل الحزن الخمسه
    Dördüncü muayene odasındaki hastaya Gentamicin verdin mi? Open Subtitles هل قمت بعمل غسيل لمريض حصاة الكلى في غرفة فحص رقم 4 ؟
    Brick, sen hiç ciddi inkar sorunları olan bir hastaya baktın mı? Open Subtitles هل عالجت من قبل مريض كان في حالة حرجة من الإنكار ؟
    Teşhis koymadan önce hastaya baksak daha iyi olmaz mı? Open Subtitles ألا يجب أن نتحدث للمريضة قبل أن نشخص حالتها؟
    Efendim, Dr. Kelso bir hastaya bebek bakıcılığı yaptırıyor. Open Subtitles السيد، هو الدّكتورُ كيلسو. هو يَجْعلُني أَرْعى طفل هذا المريضِ.
    Dr. Scanlan, sanırım Jason Teague adlı bir hastaya bakıyormuşsunuz. Open Subtitles دكتور سكايلن قيل لي إنك تعالج مريضاً يدعى جايسن تيغ
    Bir kere adımınızı atınca, bir hastaya bakmak her şeyden önemlidir. Open Subtitles عندما يتطلب الأمر, فإن الإعتناء بالمريض..
    Yoğun bakımda dört hastaya bakıcılık yapıyorum. İki hemşiremiz eksik. Open Subtitles وأنا اراقب حالات 4 لاعبين في العناية المركزة وينقصنا ممرضتان
    O da kusan bir hastaya geri çıkarsın diye bir hap vermez herhalde. Open Subtitles هو لن يعطي مريضا يتقيأ حبوبا حتى يتقيأها مباشره
    hastaya herhangi çirkin, gerçekten çirkin bir çocuk gibi davranın. Open Subtitles ولنعامل المريض كأيّ مريضٍ آخر قبيح للغاية
    Objektif olmaya çabalıyordum ama sonu bir hastaya öfkeyle bağırmam oldu. Open Subtitles حاولت ان اكون هادف لكن انتهيت وانا اصرخ على احد مرضاي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more