"hatırlattığı" - Translation from Turkish to Arabic

• يذكرني
• تذكرك
• يذكرك
• تذكرني

Bana, çıkmaya başladığımız zamanları hatırlattığı için.
ولكن لأنه يذكرني بالوقت الذي بدأنا نتواعد به

Bir şekilde bana uzun zamandır kayıp kardeşimi hatırlattığı içindi.
لأنه بطريقة ما , كان يذكرني بأخٍ فقدته منذ وقتٍ بعيد

İncelemek için beynini çıkarmam gerekiyor ama dayımı hatırlattığı için zorlanıyorum.
من المفترض أن أزيل مخه للفحص ولكن ذلك صعب لأنه الآن يذكرني بعمي

Ya da bilmediğin bir nedenden üvey kız kardeşini hatırlattığı için kişnişten nefret etmen?
أو بأنك تكرهين السالاندر لأنها لسبب غامض تذكرك بأختك الغير شقيقة

Sana kız kardeşini hatırlattığı için değil.
وليس لأنهـا تذكرك بـ أختهـا

Onu anlıyorsun. O sana kendini hatırlattığı için korkuyorsun.
لأنك تتعاطف معه، أنت خائف لأنه يذكرك بنفسك

Gerry'yi, sana babamı hatırlattığı için mi sevmezdin?
هل كرهتي جيري لأنه يذكرك في أبي ؟

Ama, bana hatırlatacağını düşündüğüm şeyi değil de; onun yerine durmadan başka bir şeyi hatırlattığı ortaya çıktı.
لكن تبين، أنها لا تذكرني بالأمر كما تخيلت أنها ستفعل، بل إنها تذكرني دائماً بأمر آخر

Meclis başkanı sevgili kocamın da bana hatırlattığı gibi cadı avından daha kötü bir şey var.
،كما يذكرني زوجي المحبوب ،ورئيسُ مجلسكم ...فهناك ما هو أسوءُ من إصطياد ساحرة

Belki asker olduğu için gözetiyorumdur ya da belki de bana seni hatırlattığı içindir.
لربما أفضله لأنه جندي او لربما ... لأنه يذكرني بك

Bana eskiden Ra's al Ghul olduğunu hatırlattığı kısma geldik.
هنا إذ يذكرني بأنه كان راس الغول.

Bir bak! .. Bana hatırlattığı...
انظر الى هذا , هذا يذكرني ب

Bunun bana neyi hatırlattığı biliyor musun?
أتعرف بما يذكرني هذا

- Bana babamın kim olduğunu hatırlattığı için.
يذكرني من يكون ابي!

Bu kadına kafayı, sana Gibbs'i hatırlattığı için mi taktın yoksa çok çekici olduğu için mi?
هل انت مهووس بهذه المرأة لأنها تذكرك ب(غيبز)؟ أو لأنها جذابة إلى حد ما؟

Sana Harrison Wells'i hatırlattığı için. Güvenmiştim o adama.
ومن لأنه يذكرك من هاريسون ويلز.

Babamı hatırlattığı, için Jerry'den nefret ettin mi?
هل كنتِ تكرهين (جيري) لأنه كان يذكرك بوالدي؟

Babanın ilk büyük aşkıydı bana yakaladığı her fırsatta hatırlattığı gibi.
حسنا كانت حب والدك الأول وهي تذكرني بذلك كلما رأيتها