| Ama neyi hatırladığımı söyleyeyim ve Finn de bunu hatırlayacaktır ki bu lisenin futbol takımındaki Danny. | Open Subtitles | ومع ذلك فسأخبركم ما أتذكره وفين سيتذكر ما أقوله أيضا لقد كان دانى فى فريق كرة القدم فى المرحلة الثانوية |
| Fakat o, başkalarıyla yaptıklarımı hatırlayacaktır. | Open Subtitles | ولكنه سيتذكر جيداً ما فعلته أنا مع الآخرين |
| Ve eminim hatırlayacaktır. Ve eminim akşam yemeği yemek isteyecektir. | Open Subtitles | وبالطبع هو يتذكر ذلك ويريد أن يحتفل بتناول وجبة العشاء. |
| Evet, beni hatırlayacaktır. | Open Subtitles | نعم , انها ستتذكر |
| Eğer bu mesajı kendisine iletirseniz beni hatırlayacaktır. | Open Subtitles | لذاَ , لو استطعت فقط ان تعطيه رسالة , انه سيتذكرني |
| Beni hatırlayacaktır. Birbirimize aşık olup evleniyoruz çocuklarımız oluyor sonunda mutlu oluyoruz. | Open Subtitles | ستتذكرني وتقع في حبي سنتزوج وننجب أطفالاً |
| İnan bana, kötü bir şey giyersem hatırlayacaktır. | Open Subtitles | صدقيني , ان لبست ملابس كاسحة سوف يتذكرها |
| Kazanmasına yardım edersen sana neden ihtiyaç duyduğunu hatırlayacaktır. | Open Subtitles | ساعده على الفوز بالقضية سيتذكر لماذا هو بحاجة لك |
| Belki şimdi Prens John neden beni yetkili kıldığını hatırlayacaktır. | Open Subtitles | حسنأ، الأمير (جون) سيتذكر لماذا وضعني أنا في القيادة |
| Fakat onun zarar görmüş bir yanı, hatırlayacaktır. | Open Subtitles | لكن جزءاً متضرراً منه سيتذكر |
| - Vücudun hatırlayacaktır. | Open Subtitles | سيتذكر أجسادكم. |
| Jack, doğum günümü dost olduğumuz için hatırlayacaktır. | Open Subtitles | غير مهم، (جاك) سيتذكر لأننا أصدقاء |
| Aslında çoğunuz en son yapılan Sony Playstation hacklenmesini hatırlayacaktır. | TED | في الواقع، سوف يتذكر الكثير منكم الاختراق الذي تعرضت له شبكة البلاي ستيشن مؤخرا. |
| Sanıyorum ki buradaki birçok kişi 2009 yılında Arjantin'de ve tüm dünyada patlak veren grip-A salgınını hatırlayacaktır. | TED | وأعتقد أن أكثرنا هنا، يتذكر وباء إنفلونزا الخنازير الذي ظهر هنا في الأرجنتين وفي كل العالم، في عام 2009. |
| Bahse girerim, o da kırmızı şimşeği hatırlayacaktır. | Open Subtitles | أراهنك أنها ستتذكر ضوءا أحمر |
| Ayrıca er ya da geç Bayan DeWitt onlardan biriyken daha yararlı bir varlık olduğumu hatırlayacaktır. | Open Subtitles | ولكن قريباً أو فيما بعد ستتذكر الآنسه (ديويت) بأننىكنتأكثرفاعليةعندماكنت... |
| "Ve en sonunda beni hatırlayacaktır. " | Open Subtitles | و أخيرا سيتذكرني |
| Eminim o beni hatırlayacaktır. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنها ستتذكرني |
| Baylar aranızdan biri onu mutlaka hatırlayacaktır. Dikkat çekici birisidir. | Open Subtitles | أي رجل يتذكرها هي مدهشة إلى حدّ ما |
| İzleyicilerimiz Sammy Boy'un birkaç ay önce verdiğimiz bir haberde birkaç çocuğu Bentner yetimhanesinde çıkan yangından kurtarışını hatırlayacaktır. | Open Subtitles | "المشاهدون قد يتذكرونه..." "من القصة التي كتبها الشهر الماضي" "عندما أنقذ العديد من الأطفال..." |
| O zaman insanlar onu o şekilde hatırlayacaktır. | Open Subtitles | لأن كل شخص سيتذكّر أي شيء عنه . |