Karşımda duran bu bulutun aslında hava kirliliği olduğunu anlamam çok zaman almadı. | TED | لم أستغرق وقتًا طويلًأ لأدرك أنني كنت أنظر لغيمة ضخمة من تلوث الهواء. |
İşte önemli olan nokta şu: Ya hava kirliliği problemini daha derin bir şekilde incelememiş olsaydım? | TED | إذًا، هذه هي الخلاصة: ماذا لو لم أكن قد دققت في مشكلة تلوث الهواء أكثر؟ |
hava kirliliği ve iklim nasıl bir arada var olur? | TED | كيف يتواجد تلوث الهواء والمناخ بنفس الوقت؟ |
Çoğu Çin şehirlerinde, hava kirliliği yüzde 30 kadar düştü. | TED | في معظم المدن الصينية الكبرى، انخفض تلوث الهواء بنسبة 30 بالمئة. |
Dışarıdaki hava kirliliği pahasına, kanalizasyon borularının döşenmesini, ishalin neden olduğu hastalıkların büyük oranda azalmasını sağladı. | TED | ومكنتهم من تمديد أنابيب الصرف الصحي، مما أدى إلى انخفاض كبير في أمراض الإسهال، على حساب بعض التلوث الهوائي في الخارج. |
Otomotiv enerji tüketimi ve hava kirliliği dramatik olarak azalacak. | TED | استهلاك السيارات للطاقة وتلوث الهواء سيقل بشكل لا يصدق |
Çin sadece hava kirliliği değil ayrıca yardım, alt yapı ve teknoloji de ihraç ediyor. | TED | والصين لا تصدّر تلوث الهواء فقط، ولكنها تصدّر أيضًا المساعدات والبنية التحتية والتكنولوجيا إلى الخارج. |
hava kirliliği çözüm bekleyen bir genel sağlık krizi. | TED | إنّ تلوث الهواء أزمة صحية عمومية محتدمة |
Yani hava kirliliği hükümetlere, bunun gibi gözüküyor. | TED | لذا بالنسبة للحكومات، تلوث الهواء يبدو هكذا. |
Kağıttan poşetlerin yapılması, %70 daha fazla hava kirliliği yaratır. | Open Subtitles | حسنا ، و تصنيع أكياس الورق يخلق أكثر من 70 بالمائة من تلوث الهواء |
hava kirliliği üzerine toplumsal yakınma, Çin hükûmetini harekete geçirdi, belki de kendini koruma edasıyla hava kirliliği ve diğer çevresel sorunlarıyla büyük ve radikal kararlar alarak nasıl başa çıkabileceğini düşünmek için, enerji sistemi gibi sorunları. | TED | فالغضب الشعبي بشأن تلوث الهواء حفز الحكومة الصينية، ربما للحفاظ على وجودها، للتفكير بشكل كبير وحاسم حول كيفية معالجة جذور مشكلة تلوث الهواء والعديد من المشاكل البيئية الأخرى، مثل نظام الطاقة. |
Çin'deki hava kirliliği. | Open Subtitles | تلوث الهواء في الصين العجز التجاري |
Deprem, AIDS, hava kirliliği... | Open Subtitles | الزلازل، الإيدز، تلوث الهواء |
Sahip olduğum şey belirli birtakım mühendislik becerileriydi. Kariyerim sürecinde kazandığım beceriler. (Gülüşmeler) Yıllardır hava kirliliği sorunu üzerinde çalışan insanlar bu becerilere uzaktı. | TED | فالذي أمتلكه هي مجموعة محددة من المهارات الهندسية، المهارات التي اكتسبتها فقط من مهنتي. (ضحك) التي كانت جديدة على الأشخاص الذين كانوا يعملون على مشكلة تلوث الهواء لسنوات عديدة. |
hava kirliliği sorununu daha iyi anlayarak havanın kirlilik oranlarıyla ve Johannesburg'daki meteoroloji durumu üzerine on yılı aşkın verileri toplayarak Güney Afrika'dan ve Çin'den meslektaşlarım ile birlikte, bulutta çalışan hava kalitesi üzerine bir karar destek sistemi kurduk. | TED | متسلحين بفهم أفضل لمشكلة تلوث الهواء، ومطلعين على مصدر بيانات تستحق الانتباه لأكثر من عشر سنوات حول مستويات تلوث الهواء وحالات الأرصاد الجوية داخل (جوهانسبرغ) وحولها، أسس زملائي في جنوب أفريقيا والصين وأنا نظام دعم القرار لجودة الهواء يوجد في حواسب السحابة. |
Bu hoş değil, hava kirliliği ...veya su kirliliğiyle aynı şey. | Open Subtitles | لأنه ليس مثيرا مثل التلوث الهوائي أو تلوث المياه |
Güvenlik ve hava kirliliği için pek iyi haber değil, ama yerel otoritenin haberi olmadan bir kovalamaca yönetmek için hiç de fena değil. | Open Subtitles | الأخبار السيئة للسلامة وتلوث الهواء ولكن الخبر السار إذا كنت في حاجة لإجراء عملية مطاردة بدون معرفة السلطات المحلية |