"havadan sudan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطقس
        
    • عن الجو
        
    • هذا بديهى
        
    • الأشياء المعتادة
        
    Neden siz de diğer kızlar gibi havadan sudan konuşmuyorsunuz? Open Subtitles لما لا يمكنك الحديث عن الطقس كما باقي السيدات ؟
    Çünkü onlar havadan sudan, saçma sapan şeylerden konuşmaya vakit ayırmazlarmış. Open Subtitles لأنهم لا يضيّعون وقتاً في الحديث عن الطقس وغيره من الهراء.
    Komşularına havadan sudan konuşma fırsatı veriyorsun. Open Subtitles أنت تعطين جيرنك شيئاً ليتحدثوا حوله فضلاً عن الطقس
    havadan sudan bahset. Beni aramasını söyle. Open Subtitles أبتسمي, تحدثي عن الطقس أخبريها أن تتصل بي
    Yapmak istediğim son şey bir gülümseme takınıp yabancılarla havadan sudan konuşmak. Open Subtitles أخر ما اريدهُ ان اصطنع الابتسامة واتحدث عن الجو مع بعض الغرباء
    Biliyorum çünkü doktorum Dr. Khan sağlığımdan konuşmayı bırakıp havadan sudan söz etmeye başladı. Open Subtitles أنا أعلم ذلك لأن طبيبي الدكتور كار توقف الكلام عن حالتي الصحية وبدأ في الكلام عن الطقس
    İhtiyacım olan son şey bir adamın tüm yol boyunca yanımda havadan sudan konuşması! Open Subtitles الشيء الوحيد الذي علي رؤيته هو حالة الطقس
    havadan sudan tutun da, basur kremine kadar her şeyi konuşuyorlar. Open Subtitles انهم يتحدثون عن كل شىء من الطقس حتى كريم البواسير
    Onca yolu havadan sudan konuşmak için gelmedim ancak buz gibi olduğu da ortada. Open Subtitles لم أسافر كل هذه المسافة لأناقش الطقس المتجمد جدا على فكرة
    Sanırım onlarla havadan sudan konuşsam daha iyi olacak. Open Subtitles أعتقد يمكنني فقط الثرثرة معهما حول الطقس
    Sanırım onlarla havadan sudan konuşsam daha iyi olacak. Open Subtitles أعتقد يمكنني فقط الثرثرة معهما حول الطقس
    Sadece sana değil; annene, havadan sudan veya beysbol'dan konuşabilecek ya da en favori araba yıkama yeri muhabbeti yapabilecek herkese. Open Subtitles وأمك وأي أحد يمكنه الحديث عن الطقس أو كرة القاعدة , أو أفضل غاسلي السيارات الذين عرفهم
    Tabii kalıp sen söylemek istersen başka. Sanki havadan, sudan bahsedermiş gibi söylemen çok önemli. Open Subtitles مالم ترغب في البقاء لفعل ذلك , أعني الأهم هو التحدث عن الأمر كأنك تبلغ بحالة الطقس
    Evet, son olan gelişmelerden, havadan sudan filan bahsederiz. Open Subtitles أجل، ويمكننا أن نتحدث عن الاحداث الجاريه وعن الطقس
    Günlük olaylardan ve havadan sudan konuşalım. Open Subtitles حسناً، يمكننا التطرق الى الاحداث الجاريه وأحوال الطقس
    Tabi, havadan sudan ve günlük konuşmalara devam etmeliyiz. Open Subtitles صحيح، يفترض أن نتطرق للأحوال الجاريه وأحوال الطقس
    - Konuştun mu? - Evet, havadan, sudan, filmlerden falan bahsettik. Open Subtitles بالطبع، جلسنا وأحتسينا كوب من الشاي وتحدثنا عن الطقس والأفلام وكل شيء.
    Arada bir gelirdi ve havadan sudan konuşurduk. Open Subtitles اعتاد على المجيئ بين فترة وأخرى وكنا نتحدث عن أحوال الطقس
    - Frekans bozucu. Onu açmadan sadece havadan sudan konuşuruz. Open Subtitles ، إن هذا مانع تنصت من دونه سنتحدث عن الجو وحسب
    havadan sudan şeyler gibi. Open Subtitles هذا بديهى
    Sadece "havadan sudan" konuştuğunuzu hiç zannetmiyorum. Open Subtitles لا أظن أنكما تتحدثان عن الأشياء المعتادة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more