Mandy'yle bir pansiyona yerleşmeye çalışıyoruz. Çünkü havalar soğumaya başladı. | Open Subtitles | أنا أُحاولُ الحُصُول لى ولماندي على فندق,لإن الطقس هنا بارد |
Aileme göre, sıcak havalar daima insanı ahlaksızlığa teşvik ederdi. | Open Subtitles | لطالما قال أبواي أن الطقس الحار يشجع على رذائل الأخلاق |
Güzel havalar bölgemizde de cephe aliyor. | Open Subtitles | البيت قريب، الطقس جميل كان لديه سماته الداكنة، أيضاً |
Bu havada çocuklarını kampa gönderen anne baba delirmiş olmalı. Henüz havalar ısınmadı bile. | Open Subtitles | يجب على الآباء ألا يتركوا أطفالهم يذهبون إلى المعسكرات إلى أن يصبح الجو دافئا |
havalar hala sıcak, bence kazaklarını almana gerek yok. | Open Subtitles | ما زال الجو دافئا، لا أعتقد بأنكِ بحاجة إلى معطف أو سترة |
Soğuk havalar içi yapıyorum bunu. Güneş çıkarsa hapı yuttun demektir. | Open Subtitles | انا صممتها لتكون ملائمة مع الطقس البارد اذا اغربت الشمس , ستنطلق بسرعة |
Sanırım havalar soğuduğunda, kış için güneye uçarsınız ha? | Open Subtitles | أعتقد أن الطقس يكون باردا أيضا عندما تطيرين جنوبا إلى الشتاء |
havalar bozmaya başlayınca, Bedevi kabileler savaş alanını terk etmeye başladı. | Open Subtitles | وعندما ساء الطقس بدأت قبائل البدو بترك ساحة المعركة |
havalar böyle olmasaydı, ne hakkında konuşurduk ki? | Open Subtitles | لو لم يكن لدينا هذا الطقس عن ماذا كنا سنتحدث؟ |
havalar böyle giderse harika bir yaz geçireceğiz demektir. | Open Subtitles | إذا بقي الطقس هكذا فسنكون جاهزين لعقد اتفاقية |
Her geçen yıl, havalar ısındıkça kuzey kutbundaki buzullar azalıp inceliyor. | Open Subtitles | كل سنة، بسبب الطقس الساخن يقل الجليد في الأقطاب المتجمدة |
Bu ara havalar iyi gidiyor, o yüzden pek iş yok ama önümüzdeki mevsim... | Open Subtitles | الطقس جميل اليوم لذا لن نكون مشغولين ..ولكن عندما يتغير الطقس |
Üzgünüm, böyle havalar biraz keyfimi kaçırıyor. | Open Subtitles | أنا آسف,أنا فقط أشعر ببعض الإحباط نتيجة لهذا الطقس |
havalar düzeldiğinde çizmeyi planladığım bir kilise var. | Open Subtitles | هناك تلك الكنيسة التي أفكر في رسمها عندما يصير الطقس مناسباً |
Allah'tan o güvercin sana "havalar nasıl?" diye sormadı. | Open Subtitles | كنت محظوظاً ان الحمامة لم تكن تريد الدردشه معك حول الطقس |
Kazıcı böcekler topluca kış uykusuna yatarlar, havalar ısınınca da bir öncüyü yiyecek bulmaya gönderirler. | Open Subtitles | تقوم مخلوقات الحفر بالسبات وحينما يبدأ الطقس في زيادة الحرارة تقوم بإرسال كشافة كي.. |
Fakat havalar çok ısınırsa buz tabakası iyice incelir, | Open Subtitles | لكنّ إذا أصبح الطقس دافئ جدًّا، و اصبح الجليد رفيع، |
Mandy ve benim için bir oda ayarlamaya çalışıyorum. havalar soğuyor. | Open Subtitles | أحاول الحصول على مأوى لى أنا وماندى لان الجو هنا يصبح أكثر بروده |
Zihnimi boşaltıyor. havalar da henüz soğumadı. | Open Subtitles | يساعد هذا على صفاء ذهني الجو لم يبرد بعد |
Zihnimi boşaltıyor. havalar da henüz soğumadı. | Open Subtitles | يساعد هذا على صفاء ذهني الجو لم يبرد بعد |
Bu yıl havalar güzeldi o yüzden pek bir tatlılar. | Open Subtitles | .طقس هذا الصيف كان جيدًا، لذا فالبطيخ حلو المذاق |
- Avustralya'da havalar çok güzel olmalı. | Open Subtitles | -لا بد أنك قد استمتعت بطقس رائع في أوستراليا -إنه شديد الحرارة |