Hawai'ye valiler konferansına götürmemiştim... demek şu küçük yastıkları o zaman yapmış? | Open Subtitles | أمّكَ إلى هاواي إلى مؤتمرِ الحُكّامَ وهي بَدأتْ بالجَعْل تلك الوساداتِ الصَغيرةِ؟ |
Kralice arı posta yoluyla geliyor; Avustralya'dan, Hawai'den veya Florida'dan.. Ve bu kraliçeyi koloniyle tanıştırabilirsiniz. | TED | بالبريد ، بل يمكن أن يأتي من استراليا أو هاواي أو ولاية فلوريدا ، ويمكنك أن تقدم الملكة. |
2,000 dolarlık Hawai tatil paketi indirimde ve sadece 1,600 dolar. | TED | ها هي 2000 دولار لعرض إجازة في هاواي. والآن في تخفيض مقابل 1600. |
Bakmakta olduğunuz şey, bir Hawai Kısakuyruklu Mürekkepbalığı. | TED | الذي تنظرون اليه هو الحبار ذو الذيل القصير من هاواي |
Hawai'deki Keck teleskopu bunu tüm Dünya'ya gösterdi. | Open Subtitles | وهو ماجعلنا نستخدم واحداً من أقوي التليسكوبات فى العالم انه تليسكوب كيك فى هاواى |
Birisi Hawai gömleği giyince insanlar ondan neşe bekler. | Open Subtitles | الأمر أنه عندما يرتدي رجل ما قميص صيفي... يتوقع الناس نوع معين من خفة الروح.. وأنت... |
Bu küçük mürekkepbalığı, Hawai sahilinin çok yakınında, dizimizi geçmeyecek sığlıkta bir suda yaşıyor. | TED | هو ان هذا الحبار يعيش على سواحل هاواي في مياه ضحله تصل الى حد الركبة |
Sonra annem bunun pahalıya mal olduğunu söyledi, onun yerine Hawai'ye tatile gitti. | Open Subtitles | ، بعد ذلك قالت أمي بأنني كلّفتها كثيراً لذلك ذهبت إلى هاواي بدلاً من ذلك |
Rüşvet vermek gibi suçları içeriyor.Soruşturma hem LA'de hem de Hawai'de devam etmekte. | Open Subtitles | على أعلى مستوى هنا في هاواي كما في الولايات المتحده |
- Özürün kabul edildi. Uçmaktan bu kadar korkarken benim balayı için Hawai'yi seçmeme neden izin verdin? | Open Subtitles | لماذا اخترت هاواي لقضاء شهر عسلنا مع انك تكره الطيران؟ |
Düğünden sonra balayınız için Hawai'ye gitmişsiniz. | Open Subtitles | بعد الزواج ذهبتم الى هاواي لقضاء شهر العسل |
Donanmadaki askerlerimiz Hawai'nin parlayan güneşinin tadını çıkartırlarken ansızın Japon uçakları alçaktan ve hızlı bir şekilde onlara doğru yaklaşıyordu. | Open Subtitles | رجال بحريتنا هناك يستمتعون بشمس هاواي المشرقة بينما فجأة جاء اليابانيون طائرين بسرعة وعلي مستوي منخفض |
Biliyormusun, ailem her Noel'de tatilini Hawai'de geçirir | Open Subtitles | عائلتي في الحقيقة تقضي الإجازة في هاواي كل عيد ميلاد |
Lütfen bu Hawai'de düğün yapıyoruz demek olsun. | Open Subtitles | أرجوكِ أخبريني أن حفل الزفاف سيكون في هاواي |
Bence çok harika olacak. Tam bir Hawai ruhu. | Open Subtitles | و لكني أعتقد أنها ستكون عظيمة و قريبة من طابع هاواي |
1970'lerin ortalarında Hawai'deki bir şeker tarlasında çalışmalara başladı. | Open Subtitles | في أواسط عام 1970، بدأ بالتدرّب على زراعة محاصيل السكر في هاواي. |
Hawai'de ne kadar kaldıklarına göre çarpıcı biçimde nasıl değiştiğiydi. | Open Subtitles | كانت متفاوتة بشكلٍ جذري بالنظر إلى كم من الوقت صار لهم يقيمون في هاواي. |
Hawai gömleği ve bol pijama altı. Neden üzerine bolca bir elbise giyip onunla gezmiyorsun? | Open Subtitles | لم لاترتدي فستان هاواي وحسب وتنهي الامر؟ |
Hawai usulü ananaslı peynirli kek? | Open Subtitles | ماذا عن كعكة هاواي المخلوطة بالأناناس والجبن ؟ |
Haberlerde görmüştüm, Hawai'de de oluyormuş bu | Open Subtitles | رأيت بالاخبار ان هذا يحدث فى هاواى |
Seni hiç Hawai gömleği giyerken görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرك من قبل ترتدي قميص صيفي |
Hawai Adalarına gelip sabahtan akşama kadar sizinle şakalar yapıp fıkra anlatacağım. | Open Subtitles | جميعنا سنذهب إلى جزر الهاواي ، وسأضحك بوجوهكم جميعا |