"hayır demem" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا أمانع
        
    • لن أمانع
        
    • لن أرفض
        
    • أقول لا
        
    • لا أرفض
        
    • لن أعارض
        
    • أرفض دعوة
        
    Bu işle Roger'ın uğraşmak istediğini biliyorum ama ayak işlerine hayır demem. Open Subtitles اعرف بأن روجر سيكون الوجه لهذا لكن لا أمانع بان أكون الساقين
    Elbette, ama desteğinize de hayır demem. Open Subtitles بالطبع، لكنني لا أمانع الحصول على مساندة منكم
    Bir arkadaşa hayır demem şu an. Open Subtitles انا فقط لن أمانع الحصول على رفقتكِ حالياً.
    Bu mahalledeki atmosferi iyileştirmek için restoranda öğlen yemeği istiyorsan, hayır demem. Open Subtitles لو تريدين أن تتناولين الغداء في مطعم ما لتحسين الغلاف الجوي في هذا الحي لن أرفض هذا
    Bana bir soru sorup soramayacağını sorman gerçeği, cevap olarak "Hayır" demem gerektiğini düşündürüyor. Open Subtitles للحقيقة فحسب أنتى يَجِبُ تسألينى , لتسألينى ذلك يجعلنى أفكر بأنى يجب أن أقول لا
    Evini boyayacak biri lazımdı, ben de işe hayır demem. Open Subtitles لمساعدته في هذا المكان و أنا لا أرفض عملاً أبداً
    Bir bardak çaya hayır demem. Open Subtitles أم فقط الفاتورة? لا أمانع بكأس من الشاي.
    Hayır, sen haklısın. Sakıncası yoksa, sert bir şeye hayır demem. Open Subtitles كلا، أنت بخير، أنا لا أمانع بشئ أفضل من ذلك، أنّ أمكن.
    Çok aç değilim, ...ama bir parça kızarmış ekmeğe hayır demem. Open Subtitles حسنا، أنا، أنا لست جائعة، لكن أنا لا أمانع الحصول على قطعة من الخبز المحمص.
    Ara sıra viski içmeye hayır demem. Open Subtitles لا شك أني لا أمانع بعضاً من الويسكي من حين إلى آخر.
    Bir misafire hayır demem ve senin yeteneklerinde bir adamı her zaman kullanabilirim. Open Subtitles لا أمانع صحبتك وأستطيع دائماً الإستعانة برجل بمثل مهاراتك
    Dallarından bir kase şaraba hayır demem. Open Subtitles لا أمانع في احتساء كأس نبيذ من أغصانها الآن.
    Özellikle ben ona teşekkürlerimi sunmaya hayır demem. Open Subtitles -شخصياً- لن أمانع أن أشكره تشكرينه على ماذا ؟
    ...Mazda RX8. Bende de bir tane olsa hayır demem. Open Subtitles "مازدا آر اكس ايت" لن أمانع بواحدة منها لنفسي
    Ayrıca, bir portakal çiçeğinin yemekten önce bana yardım etmesine hayır demem. Open Subtitles وأيضًا, لن أمانع كعكة الزهر البرتقالي...
    Bu mahalledeki atmosferi iyileştirmek için restoranda öğlen yemeği istiyorsan, hayır demem. Open Subtitles لو تريدين أن تتناولين الغداء في مطعم ما لتحسين الغلاف الجوي في هذا الحي لن أرفض هذا
    - Ve, diğer işlerimi halledene kadar güzel bir villanın rahatlığına hayır demem. Open Subtitles . ؟ و أنا لن أرفض وسائل الراحة من الفيلا المُجهزة حتي أحَضر تجهيزات أخري ؟
    Biraz şaraba da hayır demem. Open Subtitles لن أرفض بعض النبيذ
    Şey bir gece içkisine hayır demem, kesinlikle demezdim. Open Subtitles حسناً.. أنا لن أقول لا لكأس خمر الآن بالتأكيد لن أفعل
    Zaman zaman küçük hediyelere de hayır demem ama. Open Subtitles ولكن لن أقول لا للقليلا علاج، من وقت لآخر.
    Şampanyaya asla hayır demem bilirsin. Open Subtitles تعرف أنني لا أقول لا أبدًا لمؤخرات النساء
    Ben içki içmem ama meyve suyuna hayır demem asla. - Pekala. Open Subtitles أنا لا أشرب الكحول لكنني لا أرفض العصير
    Biz dönene kadar içeri girip ona eşlik etmene hayır demem yani. Open Subtitles أنا لن أعارض دخولك معها و تبقى بجانبها حتى نعود
    Böyle güzel bir bayanla yemeğe asla hayır demem. Open Subtitles اوه, لم أرفض دعوة إلى عشاءٍ مع سيدة جميلة مثل هذه قط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more