FBI'ya o konuşmanın hayal gücümün bir oyunu olduğunu söyledim. | Open Subtitles | قلت للمباحث الفيدرالية أن المكالمة كانت من نسج من مخيلتي |
Sadece siz ikiniz babanın çiftliğindeyken, ben hayal gücümün beni yanıltmasına izin verdim. | Open Subtitles | انه فقط حينما كنتما سوياً في مزرعة اباك مخيلتي فقط اخذت الكثير مني |
ya da, hayal gücümün kavramsallaştırmasından ayrı düşünürsek, vücudum yalnızca irademdir. | Open Subtitles | و في جزء من ذلك كنت أحقق ما يدور في مخيلتي جسدي ببساطة يتمثل برغبتي |
Sen hayal gücümün bir ürünüsün. Dürtülerimin görüntüsüsün, o kadar. | Open Subtitles | أنت مجرد نسج من خيالي قذفة من نبض، ليس إلا |
Hele ki portredeki yüzü ilk etapta canlı bir insan sanışım, ancak hayal gücümün bana karşı oynadığı bir oyun olmalıydı. | Open Subtitles | من أذهلني و سبب لي تلك الغفوة خيالي أساء التفريق بين الرأس وبين الشخص نفسه |
Onları hayal gücümün başlangıç dünyasına ittim. | Open Subtitles | ... أنا أخرجتهم للعالم ... من خلال قناة الخيال لدىّ |
Gidip bir bakalım mı yoksa bu da mı benim hayal gücümün eseri? | Open Subtitles | الآن، تريدين التحقق منها، أو ينبغي علينا نشطب ما حدث من مخيلتي ونعود إلى الوطن؟ |
Basit bir eleme süreci. Tazıyı ben gördüm, ...hayal gücümün görmeyi beklediği biçimde gördüm. | Open Subtitles | السكر أجل، عملية بسيطة للفرز رأيت الكلب، رأيته كما توقعت مخيلتي أن تراه |
Bu, hayal gücümün çalışmasına izin vermekten çok daha iyi. | Open Subtitles | هذا أفضل بكثير من جعل مخيلتي تلعب دورها. |
Bu kutsal savaş hayal gücümün bir siluetiydi. | Open Subtitles | هذه الحرب المقدسة ماهي إلا شبح من مخيلتي. |
Fakat geleceğimiz benim hayal gücümün üzerine kurulu değil. | TED | ولكن لا يتوقف المستقبل في مخيلتي. |
Şunu yazıyor, ''Yaratık çok şaşırtıcıydı. hayal gücümün ötesindeydi.'' | TED | وكتب: "المخلوقات مدهشة لقد تجاوزت مخيلتي." |
Benimle gerçekten konuşmuyorsun. Sadece hayal gücümün bir ürünüsün. | Open Subtitles | لست تتكلم معي حقاً، هذه مجرد مخيلتي |
Sen hayal gücümün bir ürünü değilsen artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | ... لو أنك لست من وحي مخيلتي فأنا لم أعد أعرف ما يحدث |
-Herhalde hayal gücümün bir oyunu. -İzlendiğin hissine mi kapıldın? | Open Subtitles | ـ أنا متأكد انة كان فقط خيالي ـ أحساس بانك متراقبة؟ |
Olanlar benim hayal gücümün ürünü değildi. Ya buda değilse? | Open Subtitles | ذلك لم يكان من خيالي ماذا لو لم يكن خيالا هذه المرة أيضا؟ |
Üstelik direksiyonun arkasında gördüğüm şey de hayal gücümün ürünü değildi. | Open Subtitles | وذلك الشيء الذي رأيته خلف المقود لم يكن من خيالي |
Hayatım, ben senin bile hayal gücümün bir ürünü olup olmadığından emin değilim. | Open Subtitles | عزيزتي، لست واثقاً حتى من أنّك لستِ من نسخ خيالي. |
İlk başta hayal gücümün bir ürünü sandım ve de LSD'nin tabii ki. | Open Subtitles | ظننت الأمر أولاً من نسج خيالي ومن المخدرات بالطبع. |
Bir Yahudi olarak dünyaya gelmiştim ve Tanrı'ya inanmaya alışıktım ta ki, Tanrı'nın sadece benim hayal gücümün bir ürünü olduğunu kanıtlayan kitapları okuyana kadar. | Open Subtitles | وُلدت يهودياً وكنت أؤمن بالرب ولكني قرأت كتباً عديدة مذاك أثبتت أن الرب من نسج خيالي |
Onları hayal gücümün başlangıç dünyasına ittim. | Open Subtitles | ... أنا أخرجتهم للعالم ... من خلال قناة الخيال لدىّ |