| Aslında, anne, bugün özel hayatımla ilgili çok düşündüm. Gülme. Düşündüm. | Open Subtitles | فى الواقع يا أمى ، لقد فكرت اليوم كثيراً حول حياتى الخاصة ، لا تضحكى ، لقد فعلت |
| Bu yüzden kişisel hayatımla, işimi ayırma konusunda dikkatliyim. | Open Subtitles | لذلك فأن يقظه لكى أفصل عملى عن حياتى الشخصيه |
| Annemin sürekli olarak hayatımla ilgili ne yapacağımı sormasından yoruldum. | Open Subtitles | أنا تعبت من أمى فحسب فدائماً ما تسألنى ماذا سأفعل حيال حياتى |
| Ama, inan bana ben hayatımla mücadele ederken, senin o yarışları kazandığını izlemek arabaya geri dönebilmem için aynı derecede sorumlusun. | Open Subtitles | ولكن , ثق بي. مشاهدتك وأنت تفوز بهذه السباقات. عندما كنت أصارع لحياتي.. |
| Sosyal hayatımla neden bu kadar ilgilisin? | Open Subtitles | لماذا تهتم بحياتِي الإجتماعيةِ؟ |
| İş hayatımla özel hayatımı birbirine karıştırmaya bir son vermeliyim. | Open Subtitles | أحتاج لأن أتوقف عن خلط حياتي الشخصية مع حياتي المهنية |
| Bir çıkış yoksa, oraya geri dönüp hayatımla ilgilenir misin? | Open Subtitles | لماذا انت مهتم بحياتي أن لم تكن هنالك واحده؟ ؟ |
| Kendi trajik, lanetli aşk hayatımla uğraşıyorum. | Open Subtitles | لدي لعنة مأساوية في حياتي العاطفية يجب أن أتعامل معها |
| Bu yiyecek ve hayatımla beni kutsadığın için sana şükürler olsun, Tanrım. | Open Subtitles | يا الهى شكرا لك على مباركتى بهذا الطعام و حياتى |
| Sana hayatımla güvenebilirmişim gibi hissediyorum. | Open Subtitles | انا اشعر اننى استطيع ان اثق بكى على حياتى |
| Kendi hayatımla onun hayatı arasında bir seçim yapacak olsaydım düşünmezdim bile. | Open Subtitles | إذا لدي الاختيار بين حياتها أو حياتى انا اعرف ما سأختار |
| ...özel hayatımla ilgili soruları da içeriyor. | Open Subtitles | متضمنا الأسئله حول حياتى الخاصه |
| O zamandan beri hayatımla ilgili çok az şey dürüst olabildi. | Open Subtitles | بعض حياتى أرتبطت بالكوشر "أكلة يهودية" منذ حينها |
| Yani, hayatımla ilgili başka planlarım var. | Open Subtitles | أتدرى، لدى خطط لأقوم بشئ فى حياتى |
| Yani hayatımla ilgili her şeyi hatırlıyorum, ve bizimle ilgili. | Open Subtitles | أعنى أنا أتذكر كل شئ عن حياتى عننا |
| Bu benim için önemli. hayatımla ilgili bir şey yapmak istiyorum. | Open Subtitles | لهذا اهتم اريد ان افعل شيئا فى حياتى |
| İlkokul karnelerim, komşularımla görüştüler yalan makinesine girdim, hayatımla ilgili her şeyi araştırdılar. | Open Subtitles | المدرسه الابتدائيه,وتقارير الدرجات والسلوك مقابلات مع الاقارب اختبار بجهاز كشف الكذب لقد قاموا بعمل فحص داخلي شامل لحياتي |
| hayatımla alakalı her bir planım inanılmaz bir şekilde yanlış gidiyor. | Open Subtitles | كل خطة لحياتي أخطأت بشكل كبير |
| "hayatımla ne yapacağıma sen karar vermezsin" | Open Subtitles | "أنت لا تَصِلُ إلى تُخبرْني ما العمل بحياتِي." |
| Öyleyse bunu hayatımla öderim. | Open Subtitles | - أعتقد بأني سأراهن بحياتِي. |
| 27 kutuya sığan düzensiz hayatımla, 12 metrelik naylonun üzerine oturmuş, hava kabarcıklarını patlatıyorum, böylece kendimi patlatmamış oluyorum. | Open Subtitles | مع حياتي المختلة في 27 صندوق اجلس على 12 متر من لفافة الفقاعات و فرقعتها حتى لا أتفرقع انا |
| Hayır, haklısın. Kendi hayatımla ilgilenmekten daha kolay. | Open Subtitles | لا، أنت محق، هذا أسهل من التعامل مع حياتي الخاصة |
| Siz neden birden aşk hayatımla bu kadar ilgilenir oldunuz hem? | Open Subtitles | لماذا أنتما الاثنان فجأة أصبحتما مهتمتين بحياتي العاطفية، على أي حال؟ |
| Aşk hayatımla ilgili sizden bir şey saklamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أخبئ أي شيء بشأن حياتي العاطفية. |