"hayatının aşkı" - Translation from Turkish to Arabic

    • حب حياتك
        
    • حب حياته
        
    • حب حياتها
        
    • حبّ حياتك
        
    • حب حياة
        
    hayatının aşkı mıydım yoksa yoldaki bir başka engel mi? Open Subtitles هل انا حب حياتك ام ام مجرد ضربة على الطريق؟
    hayatının aşkı olduğumu söylemeden önce tüm gece onu mu becerdin? Open Subtitles هل ضاجعتها طوال الليل قبل أن تخبريها بأنني حب حياتك ؟
    Benim de senin hayatının aşkı olduğumdan emin misin? - Günaydın. Open Subtitles هل تعلم بالتأكيد إذا كنت حب حياتك ؟ مرحباً صباح الخير
    Gençtim ve zoru oynuyordum ve bana hayatının aşkı olduğumu söyledi. Open Subtitles كنت صغيرة والعب دور صعبة المنال ولقد اخبرني انني حب حياته
    Yanında hayatının aşkı olmadan nefes bile almak istemeyen bir adamın gözyaşlarını dökmelisin. Open Subtitles فأنت تحتاج دموع... رجل لا يستطيع أن يتنفس ثانية أخرى بدون حب حياته.
    Miranda, onu başka bir kadın için terkedene kadar, Eric'i hayatının aşkı olarak görüyordu. Open Subtitles ميراندا اطلقت على ايريك هو حب حياتها الا حينما تركها لأجل امرأه اخرى
    Benim yaptığım şeyi yapma yoksa, hayatının aşkı olabilecek adamla en iyi arkadaşmış gibi davranmak zorunda kalırsın. Open Subtitles حسناً، لا تفعلي ما فعلتُه، و إلّا سينتهي بكِ المطاف مدّعيةً أنّكِ أفضلُ صديقةٍ مع الشخص الذي يمكن أن يكون حبّ حياتك.
    Margaret, çok önem verdiğin hatta hayatının aşkı olan bir kişi tam bir dert haline geliyor. Open Subtitles مارجريت أشعر أن هناك شخص ما يهتم بك ربما يكون حب حياتك سيصبح ذلك ألم حقيقى
    Birisinin hayatının aşkı olduğunu söylemek kolaydır Open Subtitles من السهل أن تقولي بأن هنالك شخص كان حب حياتك
    Evet, iki gündür kimsenin görmediği hayatının aşkı. Open Subtitles صحيح حب حياتك اللذى لم يره أحد منذ يومين
    hayatının aşkı Domalana adında siyahi bir kadındı, öyle mi? Open Subtitles حب حياتك كانت أمرأة سوداء أسمها شيداينستي
    Sen her nedense Lemon Breeland'in hayatının aşkı olduğundan söz... etmeyi unutmuşken sana nasıl güvenebilirim ki? Open Subtitles كيف أثق بك عندما بطريقة ما نسيت أن تذكر ان ليمون بيرلاند كانت حب حياتك ؟
    hayatının aşkı pisliğini temizlemiyor veya tıraş olmayı öğrenemiyor. Open Subtitles أو أن حب حياتك لا يُنظّف من بعد نفسه, أو لا يتعلم الحلاقة
    Birlikte geçirdiğimiz neredeyse 365 günden sonra kesin olarak emin misin hayatının aşkı olduğuma? Open Subtitles بعد 365 يوم تقريباً على مضينا معاً هل أنت متأكد بأنني انا هي حب حياتك ؟
    hayatının aşkı olduğunu ve evlenme teklif edeceğini söylemişti. Open Subtitles قال لنا انها كانت حب حياته انه كان سيتقدم لها
    Axl hayatının aşkı ile 3 hafta daha flört etmişti ta ki Finlandiya'dan gelen yeni öğrenci değişimine kadar. Open Subtitles والحقيقة هي .. لم يجب علينا القلق حيال مورقان لمدة طويلة أكسل أستمر في مواعدة حب حياته ..
    hayatının aşkı da tuvalette oturuyormuş. Open Subtitles ووضع قدميه فيهم، بينما حب حياته جالس على كرسي المرحاض.
    Biliyor ki asla "hayatının aşkı" olmayacak ama olsun. Open Subtitles أعني, نعم, نعم, هي تعرف أنه لن يكون حب حياتها ولكن لا بأس بذلك
    Annem, hayatının aşkı çekip gittikten sonra kendini öldürmeye çalıştı. Open Subtitles . . امي حاولت قتل نفسها و انا طفلة بعد ان تركها حب حياتها
    Açıkçası hayatının aşkı yaptığı işti. Open Subtitles لأكن صريحاً معك، عملها هو ما كان يمثل حب حياتها
    Yu, hayatının aşkı sana merhamet ediyor. Open Subtitles حبّ حياتك تقول بأنّها تشفق عليك
    Adrian Monk'un hayatının aşkı ve çözüme ulaştıramadığı tek dava. Open Subtitles ( حب حياة ( أدريان مونك و القضية الوحيدة التي لم يستطع حلها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more