| Bu zavallı kadınlara sırtınızı dönmeniz hayatınız boyunca peşinizi bırakmayacak. | Open Subtitles | ان تخليت عن هؤلاء النساء المساكين سوف تندم طوال حياتك |
| Zira eğer sabit, daimi ve ne olursa olsun hayatınız boyunca değişmeyen bir özünüz olduğunu düşünürseniz bir anlamda kapana kısılmış olursunuz. | TED | لأنه إذا كنت تعتقد أنك تمتلك هذا الجوهر الثابت اللا متغير طوال حياتك مهما حدث، فإنك قد تم خداعك. |
| hayatınız boyunca, gündelik olayların fiziğine ilişkin gözlemler yaparsınız. | TED | فقد كنت تلاحظ فيزياء الظواهر اليومية طوال حياتك. |
| Bu bölümü hayatınız boyunca unutamayacaksınız- | Open Subtitles | على أي حال هذا هو الجزء الذين ستتذكرونه لبقية حياتكم |
| Hikayeler ile ilgili diğer bir problem de zihninize pek çok hikayeyi yalnızca bir kez alırsınız veya bir gün boyunca, hatta hayatınız boyunca. | TED | مشكلة أخرى مع القصص هي يمكنك حفظ الكثير من القصص في عقلك مرة واحدة، أو على مدار اليوم، أو حتى طيلة حياتك. |
| Ama bütün hayatınız boyunca bana bağlı kalamazsınız. | Open Subtitles | أو تفجرون أنفسكم لكن لا يمكنكم الإعتماد علي طوال حياتكم |
| Sizi kurtarmak için öldüler ve siz tüm hayatınız boyunca onlardan nasıl da nefret ettiniz. | Open Subtitles | ماتا لإنقاذكما و طوال حياتكما كنتما تكرهانهما |
| Her korktuğunuzda, kaçmaya kalkarsanız... hayatınız boyunca kaçmak zorunda kalırsınız. | Open Subtitles | لأنه في كل مرة إذا قررتم الهرب كلما صادفتم أمراً مخيفاً فسيكون مصيركم الهرب طيلة حياتكم |
| Tüm hayatınız boyunca sadece yılda bir kez yaptığınız ve çok iyi olduğunuz başka ne var? | TED | ماذا تفعل في حياتك كلها وتعتبر أنك تجيده ولكنك تفعله مرة واحدة في العام؟ |
| hayatınız boyunca o odada yaşamayı düşünmüyorsunuz herhalde. | Open Subtitles | ليس فى نيتك أن تعيش فى هذه الغرفة طوال حياتك |
| Kendinizi savunmuş olsaydınız inanıyorum ki, bu akıbet hayatınız boyunca peşinizden koşmayacaktı. | Open Subtitles | أعتقد لو أنّك دافعتَ عن نفسك لما كانت هذه الحادثة استحوزت عليك طوال حياتك. |
| Bay Silberman... tüm hayatınız boyunca aynı şirkette çalıştınız. | Open Subtitles | سيد سيلبرمان لقد عملت طوال حياتك في نفس الشركه |
| hayatınız boyunca kısa kalmak istemiyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | لا تريد أن تظل قصيراً طوال حياتك أليس كذلك؟ |
| Gençken, sizi hayatınız boyunca takip eden etkilere maruz kalıyorsunuz. | Open Subtitles | عندما تكون صغيراً ..يصبح لديك إنطباع من المحتمل أن يدوم طوال حياتك |
| Tüm hayatınız boyunca, size doğru ile yanlış arasındaki fark öğretildi. | Open Subtitles | لقد كنت تعلمينا كلنا طوال حياتك معرفه الفرق بين الصواب و الخطأ. |
| O yüzden ben de düşündüm ki, eğer siz bana ümit verdiyseniz, ki siz onu hayatınız boyunca tanıyorsunuz... | Open Subtitles | ثم فكرت انك لو اعطيتني امل انتي تعرفينه طوال حياتك |
| Hayır, hayatınız boyunca onu savunup, onun adına bahaneler uydurdunuz! | Open Subtitles | لا, أنت تدافع وتقدم أعذارا لأجله طوال حياتك |
| Fakat seçiminizi dikkatli yapın çünkü başladığınız işe hayatınız boyunca devam edeceksiniz. | Open Subtitles | ولكن اختاروا بحرص لأنكم ستبقون في الوظيفة التي تختارونها لبقية حياتكم |
| Eğer yazmazsanız, bu işin bir parçası olmadığınıza hayatınız boyunca pişman olacaksınız. | Open Subtitles | إذا العكس، تحسّروا لبقية حياتكم على عدم المشاركة |
| hayatınız boyunca yapsanız bile sizi biraz tedirgin görüyoruz. | Open Subtitles | دائما اجد نفسي اصبح متوترا حتي لو كنت تفعلها طيلة حياتك اليس كذلك؟ |
| Siz ikiniz hayatınız boyunca hiç bir şeyi öldürmediniz. | Open Subtitles | انتم ايها الرفاق لم تقتلوا احد طوال حياتكم |
| ...ölüm sizi ayırana dek, hayatınız boyunca birbirinizi sevmeyi ve onurlandırmayı kabul ediyor musunuz? | Open Subtitles | وتحبان وتحترمان بعضكما طوال حياتكما |
| hayatınız boyunca köleydiniz. Artık özgürsünüz. | Open Subtitles | لقد كنتم عبيدا طيلة حياتكم اليوم أنتم أحرار، |
| Yemin ederim, bu hayatınız boyunca duyacağınız en etkileyici şey Ses mi? | Open Subtitles | أقسم لك ذالك ,سيكون هذا أعمق شيء تسمعه في حياتك المطلقة |
| Evet beyler, size hayatınız boyunca yalan söylendi. | Open Subtitles | أولئك السادة المحترمون الجيدين أنت يجب أن تخبرنا الحكايات عن كل حياتك |