| Pekâlâ, Cathleen, sana seks hayatın hakkında bazı sorular soracağım, | Open Subtitles | حسنا كاثلين، يجب أن أسألك بعض الأسئلة عن حياتك الجنسية |
| Sanırım annenin senin hayatın hakkında bilmediği çok şey yoktu. | Open Subtitles | أعتقد أنه ليس هناك الكثير من الأشياء التي تجهلها أمك عن حياتك |
| kendin hakkında söylenen yalanları dinlemek, bu derece hastalıklı ve düşük şeyleri sana canavar denmesi, sex hayatın hakkında konuşulması ve aşağılanma. | Open Subtitles | تجلس هناك وتستمع لإناس يقولون أنك قمت بشئ شنيع ومخجل ينعتونك بالحيوان ويتحدثوا عن حياتك الجنسية ويقوموا بإهانتك |
| Özel hayatın hakkında konuşmayacağım. Ama bu haftalık beni her gün işe sen götürmelisin çünkü araba hâlâ tamirde. | Open Subtitles | لن أقوم بالتحدث بشأن حياتك الشخصية لكن يجب عليك إصطحابي للعمل كل يوم في هذا الإسبوع ، لأن سيارتي في التصليح |
| Burada durmuş senin cinsel hayatın hakkında sohbet etmek beni etkiliyor. | Open Subtitles | و بالوقوف هنا و التحدث عن حياتكِ الخاصة يؤثر في يومي |
| Çok profesyonel olduğun için, özel hayatın hakkında hiçbir şey söylemediğin zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر حينما كنت محترفا لدرجة أنك لا تذكر أي شيء عن حياتك الخاصة ؟ |
| Sabah işler çığırından çıktı ve ikimizde hayatın hakkında pek hoş olmayan şeyler söyledik. | Open Subtitles | أعلم بأن الأمور أصبحت مجنونه قليلاً سابقاً و كلانا قال شيئاً عن حياتك لم تكن لطيفه |
| Aşk hayatın hakkında hiç konuşmamamızı büyüleyici buluyorum. | Open Subtitles | أجد هذا جذاباً نحن لم نتحدث أبداً عن حياتك |
| Bu bir oyun değil. Biz senin hayatın hakkında konuşuyoruz. | Open Subtitles | هذه ليست لعبة نحن نتحدث عن حياتك |
| Açıkçası, senin hayatın hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | واضح أنني لا أعرف شيئاً عن حياتك |
| California'daki herif hayatın hakkında bir kitap yazıyor. | Open Subtitles | الرجل الذي يكتب كتاباً عن حياتك |
| Belki de kendi hayatın hakkında yazmalısın. | Open Subtitles | لربما يجب أن تكتبي عن حياتك الخاصة |
| Var ya, hayatın hakkında bir şey bilmek istemiyorum. | Open Subtitles | أتعرف ماذا ؟ لا أريد أن أعرف عن حياتك |
| Senin gece hayatın hakkında konuşmuyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نتحدث عن حياتك الليلية. |
| Kişisel hayatın hakkında hiçbir şey bilmiyorum sonuçta. | Open Subtitles | لا أعلم شيئاً عن حياتك الخاصة. |
| Lütfen kendi hayatın hakkında konuşma. | Open Subtitles | رجاءاً لا تتحدثي عن حياتك تجعلني احزن |
| Aslında hayatın hakkında hiçbir şey söylemedin. | Open Subtitles | في الواقع، لم تقولي أي شيء عن حياتك |
| Chris Anderson: Pekâlâ, öyle tahmin ediyorum ki hayatın hakkında konuşacağız ve benimle paylaştığınız bazı resimleri kullanacağız. | TED | (كريس أندرسون): ما سنقوم بفعله أننا سوف نتحدث عن حياتك مستخدمًا بعض الصور التي قمت بمشاركتها معي |
| Aşk hayatın hakkında ne hissedersem hissedeyim hiçbir yere gitmiyorsun. | Open Subtitles | وأنت لن تذهب لأي مكان مهما كان شعوري بشأن حياتك العاطفية |
| Senin hayatın hakkında şaka yapmam. | Open Subtitles | أنا لا أمزح بشأن حياتك |
| hayatın hakkında, senin muhtemelen farkında olduğundan daha çok şey biliyordu. | Open Subtitles | كان يعرف عن حياتكِ أكثر مما تدرين |