"hayatına devam" - Translation from Turkish to Arabic

    • تمضي بحياتك
        
    • قدماً بحياتهم
        
    • المضي قدما
        
    • تمضي قدماً
        
    • تواصل حياتك
        
    • المضي قدماً
        
    • تمضي قدما
        
    • متابعة حياتك
        
    • لتمضي
        
    • تواصلي حياتكِ
        
    • تمضي بحياتكِ
        
    • تخطى الأمر
        
    • تتخطى
        
    • المضي بحياتك
        
    • مواصلة الحياه
        
    Hayatına devam ediyorsun. Durma, devam et. Open Subtitles أنتَ تمضي بحياتك وأقولها لك من كلّ قلبي:
    Herkes bu ölümlerin geçmişte kaldığını düşünerek Hayatına devam etti fakat ben daha fazlasının olacağını düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles البقيّة مضوا قدماً بحياتهم معتقدين بأنّ جرائم القتل أصبحت من طيّ الماضي لكن ليس بوسعي منع هذا الشعور
    Olabilir ya da ben senin kardeşinimdir, seni düşünüyorumdur ve Standford'a tekrar gitmen Hayatına devam etmene yardım eder diye söylüyorumdur. Open Subtitles ربما و ربما لأني أختك و أهتم بك اعتقد أنني سوف أعود لستانفورد هل سيساعدك ذلك على المضي قدما
    Asla okulunu bitiremeyecek, asla Hayatına devam etmeyecek ve sürekli Oliver'ın ona ihtiyacı olduğunu söyleyecek ve bu tamamen saçmalık. Open Subtitles لن تحصل على شهادتها لن تمضي قدماً وستظل تقول أن ذلك بسبب أنه يحتاجها
    - Tekrar hatırlatayım beni ve gelecekten hiçbir şeyi görmemiş gibi Hayatına devam etmelisin. Open Subtitles من الضروري أن تواصل حياتك كما لو أنك .لم تراني أنا أو أي شيء آخر من المستقبل
    Ayrılan o. Ayrık kalan o. Hayatına devam etmesi gerek. Open Subtitles هي الفاصلة وهو المفصول به ويلزمه المضي قدماً في حياته
    Yalnız olmanı istemiyorum, o yüzden bana söz ver seni mutlu edecek birini bulacaksın ve Hayatına devam edeceksin. Open Subtitles انا لا اريد منك البقاء وحيدا لذا عدني بأنك اذا وجدت شخص ما , وانت سوف تجد شخص ما سيجعلك سعيدا عدني بأنك سوف تمضي قدما
    Şahsen, çarmıhtan inip Hayatına devam etme kararını alkışlıyorum ama gereksiz suçluluk duygun beynini kapatıyor. Open Subtitles شخصيا احيي قرارك بالتنحي عن عليائك و متابعة حياتك لكن شعورك بالذنب الغير مناسب يطفأ دماغك
    Kayıplar Hayatına devam etmekten seni alıkoyuyor ve ne kadar zor olsa da ne kadar kendini suçlu hissetsen de yapman gereken şey bu. Open Subtitles إنّه يمنعك من المُضيّ في حياتك، وبقدر ما يكون ذلك صعباً، وبقدر ما تشعر بالذنب، فإنّ هذا ما عليك فعله، أن تمضي بحياتك.
    Aslında Hayatına devam etmen gerektiğini söyleyecektim. Open Subtitles بالواقع كنت سأقول أنّه لا بأس في أن تمضي بحياتك.
    Yapacağın en iyi şey onu aklından çıkarıp Hayatına devam etmen bence. Open Subtitles أظن أن أفضل شيء بالنسبة لك هو أن تضعها خارج حساباتك و تمضي بحياتك
    Herkes bu ölümlerin geçmişte kaldığını düşünerek Hayatına devam etti fakat ben daha fazlasının olacağını düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles البقيّة مضوا قدماً بحياتهم معتقدين بأنّ جرائم القتل أصبحت من طيّ الماضي لكن ليس بوسعي منع هذا الشعور
    Sanırım şimdi yapman gereken şey kendini toparlayıp işin peşini bırakıp unutmak ve Hayatına devam etmek. Open Subtitles أعتقد أن ما يجب عليك فعله الآن هو حمل نفسك و نفضها من هذا الشيء , نسيانه و المضي قدما
    Hayatına devam etmesini istedim, ama teklifimi direkt reddetti. Open Subtitles كنت أريدها أن تمضي قدماً لكنها رفضت تماماً هذه الفكرة
    Artık bitti ve Hayatına devam etmelisin. Open Subtitles الامر انتهى ، وعليك ان تواصل حياتك
    Babanın suçlu çıkmasını istemediğini biliyorum ama belki de artık Hayatına devam edebilirsin. Open Subtitles أعلم أنك لاتريد أن يكون أبوك مذنباً ولكن ربما يمكنك الآن المضي قدماً
    Terri'nin kendi Hayatına devam etmesine izin vermek zorundasın. Open Subtitles يجب عليك أن تدع تيرري_BAR_ تمضي قدما بحياتها
    Artık bittiği için de Hayatına devam etmeye korkuyorsun. Open Subtitles ،والآن وبعد إنتهاء ذلك أنت خائف من متابعة حياتك
    Yas tutmanı hak etmiyor. Hayatına devam etmen için başka bir yol olmalı. Open Subtitles أعني أنّه لا يستحق حزنك، حتمًا ثمّة طريقة أخرى لتمضي بحياتك.
    Şimdilik Hayatına devam etmeyi hak ediyorsun. Open Subtitles أنتِ تستحقِ أن تواصلي حياتكِ
    - Hayatına devam etmelisin. Open Subtitles -يجب أن تمضي بحياتكِ
    Yani, o Hayatına devam etti. Open Subtitles أعني, لقد تخطى الأمر
    Eğer kolyeyi ona verirsen Hayatına devam edebilir. Open Subtitles لكن ان اعطيتها العُقد، ربما حقا قد تتخطى قِدَماً.
    Ama Grace senin böyle takıIıp kalmanı ve Hayatına devam etmemeni istemezdi. Open Subtitles لكن قريس لم تريد لك ان تتوقف و و عدم المضي بحياتك
    Ama yine de Hayatına devam edebilirsin. Open Subtitles لكن بوسعك مواصلة الحياه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more