"hayatta kalabilmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • للنجاة
        
    • البقاء
        
    • للبقاء أحياء
        
    Lângurlar, tehlikeli gece avcıları karşısında hayatta kalabilmek için yeraltına inerek tırmanma becerilerini kullanmış ve erişilmesi zor yuvalar oluşturmuşlar. Open Subtitles للنجاة من الإفتراس الليلي إحتمت القردة تحت الأرض بإستخدام مواهبهم الخاصة بالتسلق للهبوط إلى كهوف صعبة المنال
    Her iki taraf da, hayatta kalabilmek için diğerinden daha kurnaz ve becerikli olmalıdır. Open Subtitles كل طرف .. للنجاة أو لإيجاده والتغلب عليه
    Savanda hayatta kalabilmek için tamamen farklı yeteneklere sahip olmanız gerekir. Open Subtitles ستحتاجون لمهارة مُختلفة بشكل كامل للنجاة في السفانا.
    Güneş gibi yıldızların hayatta kalabilmek için yeni bir yakıt kaynağı bulması gerekir. Open Subtitles من أجل البقاء .. نجم مثل الشمس يجب أن يجد مصدر طاقة جديد
    hayatta kalabilmek için pek çok rezil şey yaptım ben. Open Subtitles لقد فعلت الكثير من الأمور غير شريفة من أجل البقاء.
    Affet beni. Bu zor olabilir, hayatta kalabilmek için elimizden geleni yapmalıyız. Open Subtitles مهما كانت الظروف صعبة سنفعل كل ما بوسعنا للبقاء أحياء
    Herkes eşittir. hayatta kalabilmek için hayatı pahasına savaşmak zorundadır. Open Subtitles الجميع سواسية ويقاتلون للنجاة في يومٍ آخر
    Ama bu kasabada, hayatta kalabilmek için uslu durmak zorundaydım. Open Subtitles لكنّي اضطررت للعب دور اللطيفة في هذه البلدة للنجاة
    O zaman ona dünyanın kötü bir yer olduğunu ve hayatta kalabilmek için bazen kötü şeyler yapmak zorunda olduğumuzu söyle. Open Subtitles عندئذٍ نخبرها أن العالم مكان سيء، ويتحتم اقترافنا الذنوب للنجاة.
    hayatta kalabilmek için bizi iyileştirecek o özel kişiyi bulmamız gerekir. Open Subtitles للنجاة نحتاج لشخص خاص يستطيع علاجنا
    Öyleyse evine dönmek için hayatta kalabilmek adına,.. Open Subtitles إذا يجب أن تفعلي كل ما تستطيعينه للنجاة
    İmparatorluğunu genişletmek için değil, sadece hayatta kalabilmek için. Open Subtitles لا ليوسّع إمبراطوريته لكن ببساطة للنجاة
    hayatta kalabilmek için ne gerekiyorsa yaparsınız. Open Subtitles تفعل ما عليك للنجاة
    Elijah, hayatta kalabilmek için ulaşmamız gereken güce ulaşmamız için tek kapı Agnes. Open Subtitles إيلايجا)، إنّها منفذنا الوحيد) للقوّة التي نحتاجها للنجاة
    Huck istenmeyen durumlarda hayatta kalabilmek için yalanları kullanıyor. Open Subtitles (هوك) استخدم الكذب للنجاة في المواقف الصعبة
    Bunun anlamı şu ki; insanlar gelişmeler karşısında hayatta kalabilmek adına, oldukça Darvinci bir ruh oldu, tabiatı gereği şeytanla dans etmek zorundadır. TED مايعنيه هذا للبشريه، من أجل البقاء في التطور، روح الداروينيه هنا، بطبيعتها، يجب الرقص مع الشرير.
    İnsanlar bazen hayatta kalabilmek, çocuklarını besleyebilmek ya da yakındaki köyü ele geçirebilmek için yeni fikirler çıkardılar. TED أحياناً يخترع الناس أشياءً بسبب أنهم يريدون البقاء أحياءً أو إطعام أطفالهم أو غزو القرية المجاورة.
    hayatta kalabilmek için kendi işini kurması gerektiğini biliyordu. TED علمت أنه يجب عليها أن تبدأ مشروعها الخاص من أجل البقاء.
    ...hayatta kalabilmek için şimdi başka kaynakların arayışına girdi. Open Subtitles مشروع الدكتور كينزي بحاجة للتمويل الآخر إذا كان يريد له البقاء على قيد الحياة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more