| Evet. Limuzininize binmeye çalışan hayranları önlemede iyi işe yarıyor. | Open Subtitles | أجل ، إنه مثالي للعبور وسط المعجبين إلى سيارتكم الليموزين |
| Ve şu anda, her tweet'lerinden biri yüz binlerce hayranları tarafından takip ediliyor. | Open Subtitles | وحاليا كل تغريده من تغريداتهم يتم متابعاتها من قبل مئات الآلاف من المعجبين |
| Radyo programımın ve çevrimiçi yayınımın hayranları kötü bayraklardan yakındığımı duymuşlar. | TED | معجبي برنامجي الإذاعي سمعوني أشتكي من الأعلام سيئة التصميم |
| Muhteşem biri. hayranları için her şeyi yapar. | Open Subtitles | إنه مذهل ، ومستعد لفعل أي شيء من أجل معجبيه |
| Merhaba, PTV hayranları. "Şırınga Torbaları"na hoşgeldiniz. | Open Subtitles | مرحباً محبي القناة ، مرحباً بكم إلى المغفلين |
| Nerdeyse 20 yıldır, film hayranları tarafından sevildi. | Open Subtitles | إنه كان محبوباً من قبل عشاق الافلام لقرابة 20 عام. |
| Ve görünüşe göre bu küçük programların bazılarının yazılar yazan hayranları var. | Open Subtitles | وعلى مايبدو , بعض من هذه البرامج القليله لديها جماهير تكتب عنها مقالات |
| Knicks hayranları, lütfen skor tabelasındaki dev ekrana bakın. | Open Subtitles | يا مشجعين "نيكس"، إنتبهوا رجاءاً إلى الشاشة الكبيرة على لوحة النتائج. |
| Yıllar önce, bir boğa güreşçisi en üst mertebeye ulaştı, hayranları onu evine taşırdı. | Open Subtitles | منذ عدة سنوات، حينما حصل مصارع ثيران على المركز الأول حمله المعجبين به، علي اكتافهم، حتى منزله |
| Şey, sadece merak ediyordum, madam, acaba bütün o Bay Brady'nin hayranları, film üzerine yazdıklarını okuyan şu insanlar, onu aradıklarında, telefonların listesini tutar mısınız? | Open Subtitles | حسناً كنت أتسائل كل هؤلاء المعجبين للسيد الذين يقرأون رواياته ويشاهدون أفلامه حين يتصلون به هل تحتفظون بقائمة سجلات ؟ |
| hayranları bu kıza tapıyor. | Open Subtitles | هذه الفتاة لديها بعض المعجبين الذين يعبدونها |
| Sabahın 4'ünde yayınlanan programın hayranları kimlermiş acaba? | Open Subtitles | من هم المعجبين حقاً لعرض يتم بثه في الرابعة صباحاً؟ |
| Mirageman hayranları Carol Valdivieso'yu rahat bırakmıyorlar. | Open Subtitles | كارول فالديفييزو تنتقد من طرف معجبي الرحل السراب |
| O sadece playback yapan ve hayranları 8 yaşındaki kızlar olan birisi. | Open Subtitles | إنه مغني بوب يحرك شفتيه بالتزامن مع أغنية مسجلة معجبيه فتيات في الثامنة |
| Ali'nin hayranları endişelenmeye başlamış ve bırakması gerektiğini söylemişler. | Open Subtitles | البعض من محبي علي قالو , علي يجب ان يتوقف الان |
| Hepiniz hoş geldiniz, lakros hayranları. | Open Subtitles | أهلاً بكم في الإقليم الهندي عشاق الرياضة |
| Bütün tenis hayranları ikisinin oynaması için adeta ölüyordu. | Open Subtitles | كل جماهير التينس كانت تتشوق لمباراة هذين النجمين. |
| Knicks hayranları, lütfen skor tabelasındaki dev ekrana bakın. | Open Subtitles | يا مشجعين "نيكس"، إنتبهوا رجاءاً إلى الشاشة الكبيرة على لوحة النتائج. |
| kimse ondan bilgi alamaz o her şeyi biliyor vandalizm hayranları, şapkalarınıza hakim olun | Open Subtitles | هو يعلم كل شيء أنصار التخريب، ترقبوا الآتي |
| Bayanlar, baylar, NASCAR hayranları. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة، معجبو ناسكار |
| Fanatikler mi, katil hayranları mı yoksa ciddi akıl hastalarından mı bahsediyoruz? | Open Subtitles | أعني، أهم معجبون أم عصابات السجن أم مختلّون عقليًا؟ |
| Bama hayranları artık bunları mı giyiyor? | Open Subtitles | إذا هذا ما يرتديه مشجعى فريق ألاباما الآن ؟ |
| Soyunma odasında, hayranları ile konuşmaya bayılıyordur kesin. | Open Subtitles | أنا واثق من أنه يحب سماع أنصاره في غرفة الملابس |
| Kız hayranları yıllarca araştırdıktan sonra onların hakkını savunmak ve övmek için bir şey yazma kararına vardım. | TED | سنواتي المقضاة في البحث حول المعجبات تتوجت في هذا العزم لكتابة شيء يمجدهن ويدافع عنهن. |
| Spor hayranları, görüyorum ki bira stokumuzu bulmuşsunuz. | Open Subtitles | حسناً يا مشجعي الرياضة أرى أنكم وجدتم موقع مئونة البيرة |
| Jonas Kardeşler'in hayranları, Jonas Kardeşler'e dokunamıyor. | Open Subtitles | تقليد ما يقوم به الآخرون او ما يفكرون به معجبوا الإخوة جوناس لا يمكنكهم ملامسة الإخوة جوناس |