| Geldiğimden beri bölgenin hayvanlarını ve bitki örtüsünü incelemek istiyordum. | Open Subtitles | منذ وصولنا، وأنا أتوق إلى رؤية حيوانات ونباتات المنطقة الأصلية |
| Ben deneyler yapan bir dermatoloğum, düşündüğümüzü yaptık, deney hayvanlarını güneş ışığına maruz bırakmak zorundaydık. | TED | حسنا، أنا محلل أمراض جلدية, لذلك ما فعلناه هو أننا ظننا أنه كان يجيب علينا تعريض حيوانات التجارب لدينا لأشعة الشمس. |
| Ev hayvanlarını severdi. | Open Subtitles | إنه يحب الحيوانات الأليفة لم يهتمّ بالنّاس كثيراً |
| C'est Magnifique bütün hayvanlarını serbest bırakıyor. | Open Subtitles | ومؤسسة تجميل ماجنيفيك مستعدة لإطلاق سراح كل الحيوانات |
| Biz de bütün sakinlerden evcil hayvanlarını içeride tutmalarını istiyoruz. | Open Subtitles | و نحن نطلب من كل السكان بإبقاء حيواناتهم الأليفة بالداخل |
| hayvanlarını organize etmenin başka bir yolu da boyutlarına göredir. | Open Subtitles | الآن، طريقة أخرى لتنظيم حيواناتك المحشوة وهي بالحجم. |
| Çiftlik hayvanlarını ve ağırlık taşıyan hayvanları bizim kullandığımız gibi. | Open Subtitles | كما نحصد نحن حيوانات مزارعنا ووحوش غاباتنا |
| Bu ahır hayvanlarını kullanarak rusya devrimini eleştiren bir alegori. | Open Subtitles | إستعمال حكايةِ حيوانات لإنتِقاد الثورة الروسيةِ. |
| Ve sadece Noel'in büyüsüne inananlar senin gibi Kuzey Kutbu hayvanlarını anlayabilir. | Open Subtitles | وفقط اولائك الذين يؤمنون بسحر عيد الميلاد يستطيعون فهم حيوانات القطب الشمالي مثلك |
| Arayıcı'nın, çaresiz çocukları ya da savunmasız çiftlik hayvanlarını kurtarmak için yoluna, durmadan on iki gün devam edeceği kimin aklına gelirdi? | Open Subtitles | من عساه أنّ يتخيّل بأن الباحث قدّ يسافر 12 يوماً من دون توقف. لمساعدة الأطفال، أو حيوانات ريفية بائسة. |
| Cartman'ın doldurulmuş hayvanlarını siz mi mahvediyorsunuz? | Open Subtitles | هل انتم الذين قمتم بتخريب حيوانات كارتمان المحشوة؟ |
| ustasını ve dağın bitki örtüsüyle hayvanlarını etkilemesinden çok fena endişeleniyor gibiydi. | Open Subtitles | هو قدا بدى حقاً قلق حول سيده من هطول الأمطار الغزير بشكل غير طبيعي و حول نباتات و حيوانات الجبال الأخرى. |
| -Üstte ve sinsiler. -Aman Tanrım! İnsanların evcil hayvanlarını yerler. | Open Subtitles | إنهم بالاعلى, و يتسللون إلى الجنوب ليأكلو الحيوانات الأليفة |
| Biçilmemiş mahsulün arasında hayvanlarını otlatıyor. | Open Subtitles | أنهم يَتركون الحيوانات . تفعل ماتشاء فى حقول المحاصيل |
| Ve bu algler, Doğu Afrika'nın... hayret verici hayvanlarını çekiyor. | Open Subtitles | و انها هذه الطحالب التي تجذب واحدا من أكثر الحيوانات المثيرة للدهشة الموجوده في شرق أفريقيا. |
| Ama Salif, hayvanlarını nasıl sakinleştireceğini biliyor. | Open Subtitles | و لكن صلف يعرف بالضبط كيف يهدئ من روع الحيوانات |
| Burası çiftçilerin hayvanlarını bir yere getirip su ve yiyecek aldıkları bir yerdi. | TED | حيث يستطيع المزارعون جلب حيواناتهم إلى مكان واحد والحصول على العلف والماء. |
| Hayvanat bahçesinin hayvanlarını almasını isteyen insanlar. | Open Subtitles | . وداعا . رسائل من ناس يريدون ان تقوم حديقة الحيوان باخذ حيواناتهم |
| Tian Shan dağlarından gelen Kazaklar, Junggar'daki bu verimsiz otlaklarda hayvanlarını kısa süreli de olsa otlatıyorlar. | Open Subtitles | الكازاخيون وصلوا من جبال تان شان لرعاية حيواناتهم على الاعشاب الضئيلة في جنجار. |
| O yüzden hayvanlarını içeride tutsan iyi olur çünkü en sevdiği yemek kediymiş. | Open Subtitles | لذلك من الأفضل ان تبقي حيواناتك في الداخل... لأنني سمعت... أنطعامهالمفضلهوالقطط. |
| Getir dediğimizde hayvanlarını amcamın ahırına getireceksin. | Open Subtitles | تحضر حيواناتك إلى عمي عندما نقول ذلك. |
| Burada köylüler bütün hayvanlarını kesmek zorunda kaldılar. | Open Subtitles | كلّ المزارعون كان لا بدّ أن يذبحوا ماشيتهم. |
| İsmini, yaşını, kilosunu, sosyal güvenlik numarasını yerini, akrabalarını, hayvanlarını, herşeyini bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | أعرف لي اسمه، عمره، وزنه رقم هويته عنوانه، أقرباءه، حيواناته أليفة، كلّ شيء |