| Ya onu kullanmaya hazırlanıyor ya da onda olduğundan haberi yok. | Open Subtitles | أهو يستعد لعمل شئ به أو أنه لا يعرف أنه لديه |
| Timlerini çıkarmak için hazırlanıyor, fakat ilk önce seni oradan çıkarmalı. | Open Subtitles | وهو يستعد لإخراج فرقه لكن عليه أن يخرجك من هنالك أولاً |
| Sanırım birileri ikinci Funny Girl geri çağrısına hazırlanıyor gibi kokuyor. | Open Subtitles | بالتأكيد أحس أن أحدهم تستعد لتجربة أدائها الثانية لمسرحية فتاة مضحكة. |
| Uçak piste çıkmaya hazırlanıyor. | Open Subtitles | عندما تستعد الطائرة للانزلاق على ممر الاقلاع. |
| Araba hırsızları denizaşırı sevkiyata mı hazırlanıyor dersin? | Open Subtitles | إذاً تعتقد أن خاطفي السيارات يستعدون لشحن ما وراء البحار ؟ |
| Bu yıl son kez ünvanını korumak için hazırlanıyor. | Open Subtitles | وهو يستعد للدفاع عن لقبه هذا العام للمرة الأخيرة |
| Dış kapılarını açtı. Atışa hazırlanıyor. | Open Subtitles | إنه يفتح بابه الخارجي و هو يستعد للإطلاق |
| Hepsi de, çalışma saatlerini hesaplamak üzere, bozulmadan kalmış sibernetik klavyelere uzanırken Tanrı'nın eski gezegenini parmaklayıp parmaklarını yalayıp parsayı toplamaya hazırlanıyor. | Open Subtitles | كل واحد منهم يستعد ليضع قبضته على كوكب الله يلعقون أصابعهم لتبدو نظيفة كما يمتدون نحو أصلهم |
| Bir kaçak, B. Berlin polisi ve itfaiyenin gerdiği güvenli ağa atlamaya hazırlanıyor. | Open Subtitles | يستعد أحد الفارين للقفز إلى بر الأمان على شبكة يمسك بها أفراد شرطة ومطافيء برلين الغربية |
| Sağdaki saldırgan savaşa hazırlanıyor. | Open Subtitles | يستعد المعتدي ، الذي على يميننا لخوض المعركة |
| Yılın bu zamanında yapraklar o koyu turuncu renge çalarken Quahog halkı geleneksel Harvest Festivali Geçit Töreni için hazırlanıyor. | Open Subtitles | هذا هو الوقت من السنه عندما تتحول الاوراق إلى اللون البرتقالي الجميل.. و كوهاج تستعد لمسيره مهرجان الحصاد السنوي |
| Ticaret Loncası savaşa hazırlanıyor. Buna hiç şüphe yok. | Open Subtitles | إن النقابات التجارية تستعد للحرب لا شك في ذلك |
| Richard'larda bu akşamki nişan törenine hazırlanıyor. Mesajın var mı? | Open Subtitles | إنها عند ريتشارد تستعد لعشاء الخطوبة الليلة، هل أوصل لها رسالة ؟ |
| Evindeymiş gibi düşün , Albert. Julie halen hazırlanıyor. | Open Subtitles | إعتبر نفسك في بيتك، ألبرت جولي ما زالت تستعد |
| Doğurma döngüsüne hazırlanıyor, ama beyin dalgaları en düşük düzeyde. | Open Subtitles | انها تستعد لدورة بيض رغم ذلك نمط موجتها الدماغية أقل ما يمكن |
| Aslında herkes arka tarafta şova hazırlanıyor. | Open Subtitles | في الحقيقة، الجميع في الخلف يستعدون للعرض |
| İyinin askerleri şeytani güçlere karşı burada hazırlanıyor. | Open Subtitles | بهذا المكان تتجهز قوى الخير لمحاربة قوى الشر |
| Meksika hükümeti yakın yerlerdeki kişileri tahliyet etmeye hazırlanıyor. | Open Subtitles | والحكومة المكسيكية على إعداد خطة الإخلاء للمنطقة المحيطة. |
| Şu an dışarıda biri daha var Pandora'yı hayata geçirmeye hazırlanıyor ve anahtar da o kız. | Open Subtitles | الآن، هناك شخص آخر في الخارج، الذي يستعدّ لتنفيذ عمليّة الباندورا، وتلك الفتاة هي المُفتاح. |
| Sizi uyarmalıyım. Alman Ordusu karşı saldırıya geçmeye hazırlanıyor. | Open Subtitles | يجب أن أحذرك , الجيش الألمانى يجهز لهجوم مضاد |
| İyi biri. Tıp öğrenimine hazırlanıyor. Göze batan psikozlu eğilimleri yok. | Open Subtitles | شابٌ لطيف يتحضر لدراسة الطب و لا تبدو عليه أية ميول نفسية |
| Bilgisayar kontrollü gemi ateş etmeye hazırlanıyor. | Open Subtitles | المركبة الموجّهة بالكمبيوتر تستعدّ لإطلاق النار |
| Viktor, Adalind'e hamle yapmaya hazırlanıyor olabilir. | Open Subtitles | لربما فيكتور يتجهز ليقوم بحركة نحو اداليند. |
| Meçhul Babalar, komşu ülkeyi istila etmeye hazırlanıyor. | Open Subtitles | الاباء الغير معروفين يحضرون للهجوم علي دوله مجاوره |
| Sanki tüm hayatımız boyunca bunun için hazırlanıyor gibiyiz. | TED | و هذا ما كن نستعد له طول حياتنا تقريباً. |
| Danimarka'da seçim günü geldi ve krallığın her köşesinde seçim merkezleri hazırlanıyor. | Open Subtitles | يتم تجهيز صناديق الاقتراع في عموم الدنمارك |
| Şimdi gelen habere göre Giffords beyin ameliyatı için hazırlanıyor ve ACN muhabirimiz şu anda Üniversite Hastanesinde. | Open Subtitles | حسناً,لقد علمنا الآن أن جيفورد يتم تجهيزها للجراحة وهنالك مندوبنا في المستشفى الجامعي الآن. |
| Ameliyat için hazırlanıyor Şimdilik bana katlanacaksın. | Open Subtitles | أنها تتحضر لإجراء العملية، ابقي معي حالياً |