Öyleyse ailene ait olan mallara el koymama itiraz etmezsin... ve onları insanlara hediyem olarak sunmama. | Open Subtitles | اذن انت لن تهتم عندما اصادر اصول عائلتك واقدمهم كهدية للشعب |
Eğer beni tokatlamak seni mutlu edecekse Yılbaşı hediyem olarak kabul et! | Open Subtitles | إذا كان صفعي يجعلك سعيدة فافعليها كهدية عيد الميلاد |
Ne olursa olsun, bunu hediyem olarak kabul etmeni istiyorum. | Open Subtitles | بغض النضر عمّ يحدث، أريدك أن تقبلها كهدية. |
Babam onu kurtarıp, yedinci yaş günü hediyem olarak bana verdi. | Open Subtitles | أبي أنقذه وأهداني إياه كهدية عيد ميلادي السابع |
O lanet komunisti ele geçirseydim diğerlerini de hediyem olarak teslim edecektim. | Open Subtitles | إذا حصلت على ذلك الشيوعي اللعين كنتُ سأسلّم الآخرين كهدية. |
Şimdilik bunları hediyem olarak düşünün. | Open Subtitles | اعتبر هذة كهدية مني حتى . ذلك الحين الأن |
Ve burada bulduğun herhangi bir içkiyi ayrılma hediyem olarak say. | Open Subtitles | ومهما كانت القنينة التي ستجدينها هنا اعتبريها كهدية فراقي |
Yarbay Riker'ın arkaik müzik formlarına düşkünlüğünü göz önüne alarak birazdan dinleyeceğiniz şarkıyı hediyem olarak seçtim. | Open Subtitles | مُهداة لعاطفة القائد (رايكر) لأشكالموسيقيةعتيقة، انتقيت المقطوعات التالية كهدية مني. |
Bu hayvanı hediyem olarak kabul edin. | Open Subtitles | أرجو أن تقبل هذا الوحش كهدية |
"... lütfen bunu düğün hediyem olarak kabul et. | Open Subtitles | من فضلك اقبلي الكعكة كهدية. |
hediyem olarak kabul et. | Open Subtitles | اعتبريهم كهدية |