| Parlak Göz, sana bir hediyem var. | Open Subtitles | شكرا لك يا صاحب العينين البراقتين ، لدي هدية من أجلك |
| Şimdi, eğer izin verirsen, alınacak bir hediyem var. | Open Subtitles | والآن, هلّا تعذريني, لدي هدية أدفع ثمنها |
| Hatta, sana bir hediyem var. Yeni kitabımın bir kopyası. | Open Subtitles | ولكنني أقدّر وجودكِ معي حقاً في الواقع، لديّ هدية لكِ |
| Sana minik bir hediyem var. - Nedir o? | Open Subtitles | نحن نستطيع أن نصلح هذا لدى هدية صغيرة لك |
| Teşekkürler Hank. Hey Hindistancevizi Pete, sana bir hediyem var dostum. | Open Subtitles | شكرا، هانك - يا، كوكو بيت، عندي هدية لك، يا صديقي - |
| Nancy sana bir hediyem var. | Open Subtitles | اذا , نانسي لدي هديه لك , في الحقيقه انها هديه شهادة |
| Hanımefendi, eğer izin verirseniz sizin için bir düğün hediyem var majesteleri. | Open Subtitles | سيدتى،رجاء لدى هديه زفاف لجلالتكِ |
| Size bir hediyem var, Bay Marston-- | Open Subtitles | ..أحضرت لك هدية سيد مارستون.. كويغلي حي.. |
| Sana küçük bir hediyem var. | Open Subtitles | معي هدية صغيرة لكِ |
| Sana bir hediyem var. ama aşağı inip kendin alman gerekiyor. | Open Subtitles | لدي هدية لك, لكن يجب عليك النزول, والحصول عليها |
| Gelebildiğine sevindim çünkü sana taşınma hediyem var. | Open Subtitles | حسناً، أنا سعيده لأنك عدت لأنه لدي هدية ترحيب بإنتقالك |
| -Saç kesimini sevdim. Gel, sana bir hediyem var. | Open Subtitles | ما هذا الشهر المثير ابتعد ، لدي هدية من أجلك |
| Küçük Fulgencio'm için ailemizde üç nesildir duran bir hediyem var. | Open Subtitles | لدي هدية هنا لأجل فلهينسيو الصغير كانت تسري في عائلتي منذ 3 أجيال |
| Bununla birlikte, her ikinize de zamanından önce bir noel hediyem var. | Open Subtitles | على أي حال, لدي هدية عيد ميلاد مبكرة لكما. |
| Sana özel bir hediyem var. Ama onu gecenin ilerleyen saatlerinde vereceğim. | Open Subtitles | وأنا لديّ هدية مميزة لك لكن سأعطيها لك لاحقاً في الليل |
| Senin için bir hediyem var, ve bilirsin, istersen yollayabilirim ama bilirsin, seni görmek isterdim. | Open Subtitles | لديّ هدية لك، ويمكنني بعثها لك ببساطة لكن أود رؤيتك |
| Bordy ailesi, sizler için özel çok özel bir hediyem var! | Open Subtitles | ... أما بالنسبة لكم, قطيع برودى ... لدى هدية خاصة |
| Ashley, senin için benim de bir hediyem var. | Open Subtitles | أنا عندي هدية لك أيضاً |
| Size bir hediyem var. Günlük aktivite raporum. | Open Subtitles | انا لدي هديه لأجلك نشاطاتي اليوميه |
| Sana bir hediyem var. | Open Subtitles | لدى هديه من أجلك |
| Her neyse, sana bir hediyem var. Bu teleskobu Gökyüzü Gözlem Şenliği'nde kazandım. | Open Subtitles | عموماً ، أحضرت لك هدية إنه تيلسكوب فزت به بمهرجان البصريات |
| Sana bir hediyem var. | Open Subtitles | معي هدية من أجلك |
| Her zaman kullanabileceğiniz bir hediyem var. İzniniz olursa. | Open Subtitles | عِندي لك هدِيه الموسم بعْد إذنِك |
| Garaj yolunda sana bir hediyem var. Tanrım! | Open Subtitles | هناك هدية صغيرة لك مستلقية في ممر السيارة |
| Ona bir hediyem var. Görmek ister misin? | Open Subtitles | لديَّ هدية لها أتُريد رؤيتها؟ |
| Senin için küçük bir hediyem var. | Open Subtitles | لدي هديةً صغيرةً لك |
| Sharon geçerken uğra demişti. Kyle için bir hediyem var. | Open Subtitles | شارون" طلبت مني المجيئ" "أحضرت هدية ل"كايل |
| Ama benim sana bir hediyem var. | Open Subtitles | لكني املك هدية لك |