"hemen dışında" - Translation from Turkish to Arabic

    • تماماً خارج
        
    • فقط خارج
        
    • بخارج
        
    • على أطراف
        
    • على حدود
        
    • خارج حدود
        
    • مباشرةً خارج
        
    • في ضواحي
        
    • إنها خارج
        
    • مباشرة خارج
        
    Bir adamın bir diğerini Flea Bottom'daki bir tavernanın hemen dışında öldürdüğünü gördüm. Open Subtitles رأيت رجل يقتل رجل آخر تماماً خارج حانة في فيلي بوتوم
    Bombay'ın hemen dışında. Open Subtitles هذا فقط خارج بومباي
    Tamam, Washington D.C'nin hemen dışında kapanmış bir demiryolu tüneli var. Open Subtitles حسناً ، يتواجد خط سكة حديد لا يعمل بخارج حدود العاصمة
    2 gün önce, Amerikalı bir diplomat Prag'ın hemen dışında ölü bulundu. Open Subtitles منذ يومين ، عثر على دبلوماسى أمريكى قتيلا على أطراف براج
    Eğer şimdi açmışsanız, 177 no'lu Eastrail treni Philadelphia'nın hemen dışında raydan çıktı. Open Subtitles القطار الشرقى رقم 177 انقلب على حدود فيلادلفيا
    Kasabanın hemen dışında. Onunla beraber içeri gelemedim. Open Subtitles إنّها خارج حدود البلدة ما كنتُ لأخاطر بإدخالها
    Para, Toole'de Utah'ın hemen dışında. Open Subtitles إن النقود هي تماماً خارج "تولي يوتاه" امسكو به..
    Jeffrey'nin doğduğu odanın hemen dışında. Open Subtitles تماماً خارج الغرفة التي ولد فيها جيفري
    Para, Toole'de Utah'ın hemen dışında. Open Subtitles إن النقود هي تماماً خارج "تولي يوتاه"
    Bombay'ın hemen dışında. Open Subtitles هذا فقط خارج بومباي
    Büyük Kanyon'un hemen dışında. Open Subtitles نحن فقط خارج الملتقى الكبير
    Restoranın hemen dışında. Open Subtitles فقط خارج المطعم.
    Bu adam Vegas'ın hemen dışında çalıyor. Open Subtitles أتعلم ، هذا الشاب أحيانا يعمل بخارج فيغاس
    Orda 2 tane telefon kulübesi var, ön kapının hemen dışında. Soldakine gir. Open Subtitles ،هنالكَ إثنان , بخارج الباب الأمامي . الغرف التي على اليسار
    Galaksimizin hemen dışında küçük bir gezegen. Open Subtitles إنه كوكب صغير على أطراف مجرّتنا
    Purkersdorf Sanatoryum burada, Viyana'nın hemen dışında. Open Subtitles مصحّة "بوركرسدورف"، على أطراف "فيينا".
    Elektrik şirketinin faturalarına göre Mike Traceur isminde biri Las Vegas'ın hemen dışında yaşıyor. Open Subtitles و شركة كهرباء نيفادا ترسل فواتير مايك تراسر الذى يقيم على حدود لاس فيجاس
    Son bilet, iki gün önceye ait Dobbs Ferry'deki karnaval, kasabanın hemen dışında. Open Subtitles عقب التذكرة الأخيرة، تاريخها يعود ليومين مضيا، إنه كرنفال في "دوبز فيري"، خارج حدود البلدة مباشرة.
    Bu caddeyi izle, kasabanın hemen dışında. Open Subtitles اتبع هذا الشارع فحسب مباشرةً خارج البلدة.
    Batıya gönderdiğimiz habercilerden biri Şikago'nun hemen dışında direnişçi savaşçılardan oluşan bir grupla karşılaşmış. Open Subtitles أحد المستطلعين الذين أرسلناهم غرباً مرّ على فريق من مقاتلي المقاومة "في ضواحي "شيكاغو
    Mapleton, New York. Şehrin hemen dışında. Open Subtitles مابلتون، نيويورك إنها خارج المدينة
    Mahallemi terk eden çok kişi oldu ve ben kap yapıp sanatla ilgilenmekle ve iyi bir kariyer yapmakla meşgulken, atölyemin hemen dışında yaşanan birçok şey vardı. TED هناك الكثير من الهجرة في حارتي، وبينما كنت مشغولًا نوعًا ما بصناعة الخزف وصناعة الفن وامتلاك وظيفة فن جيدة، كانت كل هذه الأمور تحدث مباشرة خارج معملي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more