"henüz hazır değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • غير مستعدّ بعد
        
    • ليس جاهزاً بعد
        
    • لم يجهز بعد
        
    • غير جاهزة
        
    • ليس جاهزا
        
    • إنها ليست مستعدة
        
    • ليس جاهز
        
    • ليسوا جاهزين حتى الآن لتقبل
        
    • ليس مستعداً بعد
        
    • ليست جاهزة بعد
        
    • غير مستعد بعد
        
    • لم تجهز
        
    • إنه غير مستعد
        
    Çünkü henüz hazır değil. Open Subtitles لأنّه غير مستعدّ بعد.
    Cryazine daha gelişim aşamasında halka sunulmak için henüz hazır değil. Open Subtitles مازال الكرايزن في وضع التطور ليس جاهزاً بعد لنشره للعامة
    Akşam yemeği henüz hazır değil. Temizlenmeniz için hala vakit var. Open Subtitles العشاء لم يجهز بعد سيكون لديكم الوقت للإغتسال
    Ben de diyorum ki, henüz hazır değil. Open Subtitles وأنا أقول أنها غير جاهزة
    Bay Butabi, aktör ve insan doğasının gözlemcisi olarak söyleyebilirim ki oğlunuz bu çeşit bir taahhüt altına girmeye henüz hazır değil. Open Subtitles سيد بوتابي، بصفتي ممثل ومراقب لأمور الناس، سأقول لك ابنك هذا ليس جاهزا لهذا النوع من الارتباط
    Dışarıda yaptığımız şey için henüz hazır değil. Open Subtitles إنها ليست مستعدة لمواجهة ما يحدث خارجا
    Çünkü henüz hazır değil. Open Subtitles لأنّه غير مستعدّ بعد.
    Çünkü henüz hazır değil. Open Subtitles لأنّه غير مستعدّ بعد.
    henüz hazır değil. Open Subtitles إنه ليس جاهزاً بعد
    Ama henüz hazır değil. Open Subtitles لكنه ليس جاهزاً بعد.
    Süitiniz henüz hazır değil ama sanırım birisi sizi arıyordu. Open Subtitles جناحك لم يجهز بعد لكن أحدهم كان يبحث عنك
    Bazıları yaralanmış. Çorba henüz hazır değil. Open Subtitles ،لقد تأذّى أحدهم الحساء لم يجهز بعد
    Ben de diyorum ki, henüz hazır değil. Open Subtitles وأنا أقول أنها غير جاهزة
    Ee, efendim banyo henüz hazır değil. Open Subtitles سيدي هذا الحمام ليس جاهزا بعد
    O henüz hazır değil. Open Subtitles إنها ليست مستعدة.
    Gördün mü ben sana söylemiştim, ilaç henüz hazır değil, ...hala üzerinde çalışılması gerekiyor demiştim, ...diye düşünüyorsun. Open Subtitles لقد اخبرتك الدواء ليس جاهز بعد
    Dış dünya bu sırrı öğrenmeye henüz hazır değil. Open Subtitles من في الخارج ليسوا جاهزين حتى الآن لتقبل سر
    Hayır, hayır henüz hazır değil. Yani, bu benim suçum değil. Open Subtitles لا, لا انه ليس مستعداً بعد للعودة أقصد أنها ليست غلطتى
    İçeri gir.Korkarım genç bayan henüz hazır değil. Open Subtitles هيا. أَنا خائفُ أن الشابة ليست جاهزة بعد
    Kraliçem, tacın sorumluluğunu yerine getirmeye henüz hazır değil. Open Subtitles مولاتي الملكة، إنه غير مستعد بعد لعبء التاج
    Özür dilerim ama götürmen gereken pasta henüz hazır değil. Open Subtitles انا اسفة جدا، ولكن تلك الفطيرة التي من المفترض بك ايصالها لم تجهز بعد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more