Sizin Hepinizle buluşmam alın yazısı. | Open Subtitles | قُدّر لي الحضور لمُقَابَلَتكم كلّكم. |
Sizin Hepinizle buluşmam alın yazısı. | Open Subtitles | قُدّر لي الحضور لمُقَابَلَتكم كلّكم. |
Bu yüzden, avukatımız Hepinizle teker teker konuşacak. | Open Subtitles | لذا, محامينا يريدون التحدث لكلٍ منكم على إنفراد. |
Neyse, tek tek Hepinizle gurur duyuyorum. Bütün koçlarla da gurur duyuyorum. Her bir oyuncuyla gurur duyuyorum. | Open Subtitles | على كل حال، أنا فخور بكم جميعاً وفخور بالمدربين فخور بكل لاعب |
Şu anda burada, Dugan'ın yanında çömelmiş, Hepinizle birlikte şöyle diyor: | Open Subtitles | انه يركع هنا بجانب دوغان ويوقول معكم جميعا |
Hepinizle iki kısa deney yaparak başlamak istiyorum. | TED | أحب أن أبدأ بإجراء تجربتين قصيرتين معكم جميعاً. |
Sadece Hepinizle ne kadar gurur duyduğumu belirtmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أقول أنني فخور جدا بكم جميعا. |
Tamam, bu bağlamda birbirinizi tanımanız için sizleri baş başa bırakacağım ama söylemeliyim ki Hepinizle gurur duyuyorum bu değişimi bu kadar iyi karşıladığınız için, çünkü- | Open Subtitles | حسنٌ, ولتلك الملاحظة، سأترككم حتى يمكنكم التعرف على بعضكم البعض. ولكنْ عليّ أن أقول بأني مفخترٌ بكم جميعًا. |
Hepinizle tanışmaktan memnun oldum. | Open Subtitles | انا سعيد لمقابلتكمُ كلّكم. |
Hepinizle ilişkimde başarısızdım. | Open Subtitles | فَشلتُ مَع كلّكم. |
Hepinizle tanıştım. | Open Subtitles | كلّكم. |
Bu yüzden, avukatımız Hepinizle teker teker konuşacak. | Open Subtitles | لذا, محامينا يريدون التحدث لكلٍ منكم على إنفراد. |
Her birinizin babasını ayrı sever, ayrı anarım o yüzden de bu sonbaharda okula gideceğiniz için Hepinizle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا أحببت كل واحد من أبائكم وأنا فخور بكم جميعاً ممن هم جاهزون للذهاب إلي المدرسة في الخريف |
Hepinizle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | فخور بكم جميعاً وبك أيضاً يا ويلسون |
Hepinizle gurur duyuyorum. Hepiniz çok çalıştınız. | Open Subtitles | وأنا فخورة بكم جميعاً لقد عملتم بجد |
Adaptiod'in Hepinizle aynı anda baş edemeyeceğini mi sandınız? | Open Subtitles | لاتعتقدون بأن المتكيف يمكنه التعامل معكم جميعا دفعة واحدة ؟ |
O zaman, bu Hepinizle konuşmam için bir şans. | Open Subtitles | اوه، حسنا اذا هذه هي فرصتي لاتحدث معكم جميعا |
Hepinizle konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد الحديث معكم جميعا |
Bu, Hepinizle birlikte tartışmak istediğim bi' konu. | Open Subtitles | حسناً، هذا شيء سأرغب بمناقشته معكم جميعاً |
Onu bir arkadaş olarak görüyor musunuz bilmiyorum ama o burada Hepinizle yaşadı. | Open Subtitles | لا أعرف حتى إذا كنتم تعتبرونها صديقة لكنها عاشت هنا, معكم جميعاً |
Hepinizle konuşmayı dört gözle bekliyorum. | TED | اني اتطلع للتحدث معكم جميعاً. |
Böyle olacağını bilemezdiniz, baba. Hepinizle daha fazla ilgilenmeliydim. | Open Subtitles | لم تكن تتوقع لهذا ان يحدث ، ابي- كان يجب ان اعتني بكم جميعا بشكل افضل.- |
Eh, Hepinizle tanışmak çok güzeldi. | Open Subtitles | حسنًا ، من الجيد اللقاء بكم جميعًا |