"her şey farklı" - Translation from Turkish to Arabic

    • كل شيء مختلف
        
    • الأمور مختلفة
        
    • كل شيء مختلفا
        
    • اختلفت الأمور
        
    • كل شئ مختلف
        
    • كان الأمر مختلف
        
    • الاشياء ستكون مختلفة
        
    • شعورٌ مختلفٌ
        
    Keşke farklı olsaydım. Keşke her şey farklı olsaydı. Open Subtitles أتمنى لو كنت مختلفاً أتمنى لو كان كل شيء مختلف
    Ama artık bitti. Şimdi her şey farklı oldu. Open Subtitles لكن ليس بعد الآن اليوم كل شيء مختلف
    Hiç rahat edemedim Bugün her şey farklı geliyor gözüme. Open Subtitles أنــا غير مرتـــاح. كل شيء مختلف اليوم.
    Ve bugün, Haryana'daki bir okula gittiğinizde, her şey farklı görünüyor. TED إذًا اليوم، عندما تذهب إلى مدرسة في هاريانا، تبدو الأمور مختلفة.
    Bugünün ışığında baktığım her şey farklı görünüyordu. Open Subtitles وفي ضوء النهار، بدا كل شيء مختلفا تماما.
    Artık her şey farklı. Bir çocuğumuz var. Open Subtitles اختلفت الأمور الآن لدينا طفل
    Bak, burası gerçekten çok güzel, ve sizler çok kibarsınız, ama her şey farklı. Open Subtitles ...إنظروا, المكان جميل هنا وأنتم لطيفان جداً. لكن كل شيء مختلف
    - her şey farklı. - Silah mı, bıçak mı? Open Subtitles لأن كل شيء مختلف الآن
    Artık her şey farklı. Open Subtitles كل شيء مختلف الآن
    Artık her şey farklı. Sen ve Lizzy... hayatım tamamen farklı. Open Subtitles كل شيء مختلف الآن أنا و " ليزي "
    - Bu bir başlangıç işte. Fakat, her şey farklı. Open Subtitles ولكن كل شيء مختلف
    Fakat, her şey farklı. Open Subtitles ولكن كل شيء مختلف
    her şey farklı. Open Subtitles يبدو كل شيء مختلف
    Daha önce buraya hiç gelmemiş. Sanırım her şey farklı görünmüş. Open Subtitles لم يأت هنا من قبل أظن الأمور مختلفة عليه قليلاَ
    Yüzün ve vücudun artık onarılabilir ancak şu anda her şey farklı. Open Subtitles ووجهك وجسدك سيتم معالجتهم الآن بالطبع ولكن الأمور مختلفة كثيرا الآن
    Seninle takılmak eskiden eğlenceliydi. Ama şimdi her şey farklı. Bilirsin, insanlar büyürler ve hatalarına devam ederler. Open Subtitles صحيح, إلا أنّ الأمور مختلفة الآن, تعلمين, الناس تكبر بالسّن, ينتقلون, يعيشون حياتهم الخاصّة.
    O akşamdan beri her şey farklı görünüyor. Open Subtitles لقد بات كل شيء مختلفا منذ ذلك المساء
    her şey farklı olurdu belki. Open Subtitles ربما اختلفت الأمور
    - Saçların farklı. - Anne, her şey farklı. Open Subtitles شعرك مختلف - أمي، كل شئ مختلف -
    Keşke onu unutabilseydim. Keşke her şey farklı olabilseydi. Open Subtitles اتمنى ان استطيع ان انساه اتمنى لو كان الأمر مختلف
    Bir şansım daha olsaydı, her şey farklı olurdu. Open Subtitles اذا استطعت ان افعله مرة اخرى الاشياء ستكون مختلفة حقا
    Bu kadar yakından her şey farklı, değil mi? Open Subtitles إنه شعورٌ مختلفٌ عند اقترابك منهم، صحيح؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more