Bilmiyorum ama her şeyin bir sebebi olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لست متأكدا ، ولكن أنا أعتقد أن بداية بأن كل شيء يحدث لسبب ما. |
Biliyorum, şimdi bunu duymak istemiyorsun ama her şeyin bir sebebi vardır. | Open Subtitles | سيكون الأمر على ما يرام .. لا , أنا أعرف أعرف أنك لا تريد أن تسمع هذا الآن لكن كل شيء يحدث لسبب |
Sen ve ben, her şeyin bir sebebi vardır, dedik. | Open Subtitles | قلنا أن لكل شيء سبب |
Ve her şeyin bir sebebi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | و قالت له ان كل شيء يحصل لسبب |
Hayır, sana diyorum ya, başıma gelen her şeyin bir sebebi var, tamam mı? | Open Subtitles | لا، لا ، أنا أخبركِ، هناك سبب لكل شيء مررت به حتى الآن، مفهوم؟ |
her şeyin bir sebebi vardır. | Open Subtitles | أنا أعلم أن كل شيء يحدث لسبب معين |
Bilmiyorum ama her şeyin bir sebebi olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | - ما رأيك؟ لست متأكدا ، ولكن أنا أعتقد أن بداية بأن كل شيء يحدث لسبب ما. |
her şeyin bir sebebi olduğuna inanırım. | Open Subtitles | حسنا، أعتقد أن كل شيء يحدث لسبب ما. |
- Ama her şeyin bir sebebi vardır. - Bilmiyorum. | Open Subtitles | ولكن كل شيء يحدث لسبب معين |
Ama her şeyin bir sebebi vardır, değil mi? | Open Subtitles | ولكن كل شيء يحدث لسبب معين |
Bence her şeyin bir sebebi var, beni anlıyor musun? | Open Subtitles | أقصد أن كل شيء يحدث لسبب ما |
her şeyin bir sebebi var. | Open Subtitles | كل شيء يحصل لسبب |
her şeyin bir sebebi var. | Open Subtitles | rlm; كل شيء يحصل لسبب... |
İnsanoradan neler olup bittiğini görebiliyor ve görünüşe göre her şeyin bir sebebi var! | Open Subtitles | -من فوق يمكنك أن تري كل شيء -و سيبدو لك أن هناك سبب لكل شيء |
Ben de katlanamam cenazelere. Şu "her şeyin bir sebebi vardır, Tanrı'nın bir parçasıdır" falan filan. | Open Subtitles | ولا أنا أطيق الجنازات، "هناك سبب لكل شيء |