"her seferde" - Translation from Turkish to Arabic

• كل مرة
• في المرّة
• أنّه في كلّ مرة
• وكل مرة

Gezegenimizin şiddetli bir değişimden geçtiği her seferde yeni bir yaşam fırsatı doğar.
حيث أنه في كل مرة تمر الأرض بتغير شديد يفتح معه باب للحياة

Artık kaymak istediği her seferde ağrı kesiciler alması gerekiyor.
والآن هي بحاجة لمسكن للألم في كل مرة تتزلج فيها.

Evden çıkıp kapıyı kapattığın her seferde ise sanki geri gelmeyecekmişsin gibi havlarlar.
وفي كل مرة تغادر المنزل وتغلق الباب، انهم عواء مثلك ذهبت إلى الأبد.

her seferde bir hedef.
هدف واحد في المرّة

ve tekrarlanmasının tek sebebi seninle işimin bittiğini zannettiğim her seferde sen ve küçük sırrının tekrar ortaya çıkması
وسبب تكرار ذلك، هو أنّه في كلّ مرة أعتقد بأنّني قد انتهيت منك أنت وسرّك القذر ..

Yılda iki kere, her seferde bir ay şişirilir.
ويتم نفخه مرتين في السنة لمدة شهر كل مرة.

Her oyuncu yerden istediği kadar kart alabilir ama her seferde bir sıradan olmak şartıyla.
كل لاعب يستطيع ان يختار اي عدد يرغبه من الاوراق لكن فقط من صف واحد في كل مرة

Kızgın hissettiğin her seferde onu ezberinden okumanı istiyorum.
في كل مرة تشعرين فيها بالغضب، أريدكِ أن تغنيها

her seferde bir adım. İçeri girmeme izin ver, yüz yüze konuşayım.
حسناً ، خطوة واحدة كل مرة ، دعوني أدخل هناك وأتحدث إليه وجهاً لوجه

20. yüzyıl, evrene daha yakından baktığımız her seferde bize gerçeğin bilinmeyen bir başka katmanını göstermiştir.
القرن العشرين أظهر أن كل مرة نظرنا أقرب إلى العالم,نكتشف طبقة أخرى غير مُتوقَّعة من الحقيقة.

Komitenin önüne çıktığım her seferde beni perişan edeceksin yani?
سأجد نفسي أمام لجنتك الفرعية في كل مرة ؟

Bu dünyanın değiştiğini gördüğüm her seferde, dünya daha beter oldu.
في كل مرة رأيت فيها هذا العالم كان يتغير للأسوأ

Kazanmazsın.Sadece her seferde biraz daha iyisini yaparsın.
أنت لاتفوز ، أنت تتحسن مع كل مرة تلعب فيها

Neden senin su büyüsü yaptığın her seferde ben sırılsıklam oluyorum?
لماذا أبتل في كل مرة تلعبين فيها بالمياه السحرية؟

Bag Man. Seyret. Onu çıkarmaya çalıştığı her seferde görüntü kesiliyor ve tekrar en başa dönüyor.
كل مرة يحاول فيها قطع المشهد يرجع مرة أخرى

Azıcık sinirlenip heyecana kapıldığı her seferde, o canavar ortaya çıkıyor.
كل مرة يجد فيها نفسه حتى لو منزعجاً قليلاً،

Yeni bir şeyler yapmak istediğin her seferde bana sorman gerekmiyor.
تفقّد قائمة المهام ليس عليك أن تسئلنى عما يجب عليك فعله كل مرة

Yeni bir haber yok dediğim her seferde onun bir parçasının öldüğünü gördüm.
وكل مرة أخبرها فيها أننا لا نملك جديداً ، أرى جزءاً منها يموت